Tarihi katliamlarla dolu olan PKK, 11 Haziran 1992’de yine mazlum ve mustazafları hedefine koymuş ve bunun neticesinde çevresi tarafından çokça sevilen M. Emin Ülkü’yü şehid etmişti.
1972 yılında Silvan’ın Mala Aliké köyünde bir mollanın çocuğu olarak dünyaya gelen M. Emin, 6-7 yaşlarındayken Silvan’a taşındıktan sonra babasından Arapça ve Kur’an dersleri alır.
Okuldaki ağırbaşlılığı ve halim-selim tavırlarıyla Müslümanların dikkatini çeken şehid M. Emin, kendisine anlatılan Hizbullahî davayı, ortaokul 3’üncü sınıftayken kabul ederek İslami hizmetlere başlar. İlme olan düşkünlüğü ve çok kitap okumasıyla, kazandığı güzel belagatıyla, düğün, cenaze gibi törenlerde vaazlar vererek birçok kişinin hidayetine vesile olur.
İslami ilimleri öğrenmek için gittiği medreselerde, seydalar ve diğer fakihlerle ilgilenmesi onun davet gayretini sergilemekteydi. 11.6.1992’de M. Emin; akşam birkaç arkadaşıyla bir Müslümanın evine giderken, yolda, başka bir Müslümanın evine baskın yapma hazırlığında olan PKK’lilerle karşılaşırlar. Çıkan olayda karşı taraftan biri ölürken, M. Emin de şehid olur.
Şehadetinin yıl dönümde İLKHA’ya konuşan Şehid M. Emin’in dava arkadaşları, şehidin örnek hayatından kesitler sundu.
Şehid M. Emin’in, Hz. Muhammed’i ahlakıyla ahlaklandığını söyleyen şehidin hem dava hem de okul arkadaşı M. Said Fidancı, İslamî davayı kabullendikten sonra azim ve çalışma gayretinin daha da arttığına dikkat çekti.
Şehidin, öğrendikleriyle okuldaki öğrencilere yönelik irşad ve tebliğ hizmetinde bulunduğunu söyleyen Fidancı, “Bizim onunla okulda İslamî çalışmalarda çok anılarımız olmuştu. Allah için herkes onu seviyordu. Allah bizi onun şefaatine nail eylesin.” dedi.
“Her gece evleri dolaşıp insanlara tebliğ çalışmalarında bulunuyordu”
Şehit M. Emin’in bir diğer dava arkadaşlarında Mehmet Baran ise şöyle konuştu: “O Allah yolunda çok çaba ve hizmetlerde bulundu. Muhammed Emin Ülkü her gece evleri dolaşıp insanlara tebliğ çalışmalarında bulunuyordu. Onun düşmanları bile onun ahlakına hayrandı. M. Emin, onu sevmeyen insanların hidayetine bile vesile olmuştu. Küçük yaşlarında insanlara faydalı hizmetlerde bulundu. İslam düşmanlarına karşı sert; İslam’ı dinlemek isteyenlere karşı çok merhametliydi.”
“Var olduğum müddetçe o insanı unutmayacağım”
Şehid M. Emin’in talebelerinden M. Şah Orakçı, küçükken kendisi de dahil olmak üzere çocuklarla gezip tebliğ ve çeşitli ikramlarda bulunduğunu söyledi.
Şehid m. Emin’in sık sık çocuklara kendi evine yemeğe davet ettiğini paylaşan Orakçı, “Biz onu çok seviyorduk. Şimdi o yaşıyor olsaydı İslamî faaliyete devam ederdi. Ben bu dünyada var olduğum müddetçe o insanı unutmayacağım.” diye konuştu.
Bölgenin tanınmış alim ve kanaat önderlerinden Molla Mizgîn ‘Dîwana Mizgîn’ adlı eserinde Şehid Muhammed Emin Ülkü ile ilgili 6 dörtlükten oluşan şu şiiri yazar:
Şehîd Muhammed Emin
Ey xorte husn û cemal û 'ilm û fesahet
Li ser qatilê te bibare ji ba Xweda le’net
Muhammed Emîn Ey birayê 'ezîzê çelenk
Li te pîroz û sed car mübarek be şehadet
Tu nesekinî pe nekete bin te ey bira
Te-b şev û roj teblîğ dikir de’waa pexembera
Te nefes çikandi bû li zalim û kafıra
Ji lewma te şehîd kirin çawa dîtîn firset
Cewrikê “Marqs” û “Lenîn ’’ ma hebûn li ber te
Li hev lal û şaş dibûn temamî li pêşber te
Lew timî şiyarbûn bi nobet bûn li ser te
Keysa xwe dîtin avêtin der ew kîn û nefret
Liber dilê me ‘ezîz buyî ey bira Emîn
Heta em hebin jibîr nakin wi derba xayîn
Pey te re li ber çavê me reş bû “Farqîn ”a şîrîn
Di qelbê me de man bira gellek kul û hesret
Emîn biçûna kîja civat wek kewê ribat
Teblîğa Îslamê dikir wî şîn dikir civat
Kafir û zalim û munafiq tev dibûne mat
Gava ew dengê zelal diber da digirt hiddet
Mizgîn ji wê dayîka te yê jar û pepûk ra
Kurê wê ne tu tenêyî em tev kur in jê ra
Emê sed kafirî bi qûrban bikin ji te ra
Xorte Hîzbullah bi te ra qet nakin xiyanet (İdris Kılıçaslan- İLKHA)