Suriye, Güvenlik Meselesi ve Medet Ünlü Suikasti

İki yılı aşkındır Suriye'de süregelen olaylar ve iç savaş, gündemin en ön sırasını meşgul etmeğe devam ediyor. Olaylar sadece Suriye bazında değil tüm bir bölgeyi -tırmanışa geçen bir şekilde- etkileyecek görünüyor.

İki yılı aşkındır Suriye'de süregelen olaylar ve iç savaş, gündemin en ön sırasını meşgul etmeğe devam ediyor. Olaylar sadece Suriye bazında değil tüm bir bölgeyi -tırmanışa geçen bir şekilde- etkileyecek görünüyor.

     Suriye, dünya dengeleri temelinde de domino rolü oynamaya aday ve aynı zamanda, başta Türkiye olmak üzere, bölgenin başat güvenlik sorunu haline gelmektedir. Sene başında Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki patlama, 11 Mayıs'ta Reyhanlı'da 52 kişinin ölümü ile neticelenen patlamalar güvenlik sorununu birinci sıraya taşıdı, hatta Türkiye'nin istihbarât ve güvenlik alanındaki sorunlarını açığa vuran bir rol oynadı. Sorunla ilgili kamuoyunda oluşan tehlikeli kutuplaşma başta olmak üzere, Suriye'deki iç savaşın olumsuz yansımaları herkesi endişelendiriyor. Bir yandan, Suriye'de iç savaştaki inanılmaz sayıdaki insan kaybı, mülteci sorunu ve bu savaşın doğurduğu benzeri başka sorunlar; geleceğe ilişkin belirsizlik, diğer yandan Türkiye başta olmak üzere bölgeye olan yansımaları ve etkisi… Ve en önemlisi Suriye'nin, birbirine hasım bölgeler şeklinde parçalanma tehlikesi…

     Son olaylar Türkiye'de güvenlik ve istihbarât sorununun masaya yatırılmasını elzem kılmıştır. Özellikle geçen gün dostumuz Medet Ünlü'ye yapılan suikast, Türkiye'de öteden beri tartışılan ciddi bir güvenlik ve istihbarât zaafiyeti olduğu meselesini tekrar gündeme getirmiştir. Bu suikast, bırakın Türkiye'nin Suriye sınırına yakın mıntıkalarda, Ankara'nın ortasında dahi yabancı gizli servislerin eylem ve operasyon yapabilme imkanına sahip olabilmelerini göstermesi açısından ciddi anlamda endişe verici. Medet Ünlü gibi bir Türkiye vatandaşının yabancı gizli servislerin hedefi olarak Ankara'da katle maruz kalması bu anlamda oldukça düşündürücüdür.

     Medet Ünlü, Osmanlı döneminde Rus işgalleri dolayısıyle Kuzey Kafkasya'dan muhaceretle gelip, Maraş Elbistan'ın Çardak köyüne yerleşmiş dindar bir aileye mensuptu. Onu daha Ankara'da üniversite öğrencisi olduğum yıllarda, bir dostumuza ait kitabevinde tanımıştım. Sonra, doksanlı yılların başlarında daha sık görüştük. Çeçenistan'da Cevher Dudayev'in başlattığı hareketler patlak vermeden önceleri de Çeçenistan'ı, Çeçenler'i sürekli anlatırdı. Sovyet bloğunun dağılmasının ardından, Çeçenistan'da tırmanan olaylar esnasında aktifliği ile öne çıkmıştı. Heyecan ile Kafkasya ve Çeçenistan davasına bağlanmış ve bu davaya kendini adamıştı. Cevher Dudayev döneminde çatışmaların ivme kazandığı dönemlerde Çeçenistan'a olan ilgi, alaka ve desteğimiz, hep onun üzerinden yürümüştü. Çeçenistan deyince ilk aklımıza gelen Medet Ünlü idi. O'nun adı Türkiye'de adeta Çeçenistan'la bütünleşmişti. Kendisiyle Çeçenistan ve Kuzey Kafkasya'da takip edilmesi gereken stratejiler konusunda zaman zaman görüş alışverişinde bulunurdum. Ara sıra bölgeyi bekleyen tehlikeler konusunda ikazda bulunmaktan geri durmazdım. Çeçenistan'da merhum Cevher Dudayev'den sonra gelişen bazı olaylar, Dağıstan'a yönelik zamansız provokatif girişimler, bu girişimlerin geri tepmesi, bunu fırsat bilen Ruslar'ın büyük güçler yığarak Dudayev ve arkadaşlarının büyük mücadele, fedakarlık ve bedellerle oluşturdukları yapıyı berhava etmeleri, onu en fazla rahatsız eden meselelerdi.

     Tüm bunlara rağmen bu mücadelenin içinde olmaktan geri durmadı. Davâsına her daim sadık kaldı. Son karşılaşmamızda, zamanında Çeçenistan'ı bekleyen tehlikeler konusundaki uyarılarımda ne kadar haklı çıktığımı söylemişti. Ve Dudayev'den sonraki bir kısım liderlerin, Hattab gibilerin provokasyonuna gelmek gibi, basiretsizliğinden ve bunun yol açtığı sonuçlardan bir hayli yakınmıştı.

     Haber kanallarında, Balgat'taki bürosunda namaz kılmağa hazırlanırken haince katledildiğini duyunca beni bir hayli üzüntü kapladı. Çevresindekilere, kendisine bir şey olduğu, başına bir şey geldiği takdirde bundan Ruslar'ın, Çeçenistan Cumhurbaşkanı Kadirov'un sorumlu olacağını söylermiş.

     Kim ve nereden gelirse gelsin, başka ülke gizli servislerinin Ankara'nın ortasında böylesine suikast düzenleyebilme imkanına sahip olmaları, Türkiye'de güvenlik ve istihbarat konusundaki zaafı sergilemesi açısından çözülmesi gereken ciddi bir sorun olarak tekrar önümüze gelmiştir.

     Son olarak, şehid edilen dostumuz merhum Medet Ünlü'ye Cenâb-ı Hakk'tan (cc) rahmet-i bîpayân ve ailesine sabr-ı cemîl niyâz ederim.

     YENİ ŞAFAK

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.