Tatili Değerlendirmek İçin

Muhammed Ali AKAY

Bir milyon öğretmen, milyonlarca öğrenci tatile girdi. Kesintisiz iki aylık tatil süresi önümüzde var. Bu tatil sürecini herkes verimli geçirmek istiyor. Seyahat ediniz sıhhat bulunuz, diyen peygamberimizin nasihati aslında birçok sır barındırıyor. Bir kişi uzun ömürlü mü olmak istiyor, zengin mi olmak istiyor, çevresi tarafından sevilmek mi istiyor, tüm bunlar Allah için sıla-i rahim yapmakla elde edilebilir.

Tatili verimli geçirmenin en kolay yolu, Allah için akrabalarımızı ziyaret etmekle olur. Özellikle tatil programımızı akraba, eş dost ziyaretine göre planlamanın tüm öğretmen ve öğrenciler için daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Çocuklarımızı ve eşlerimizi beton yığınına dönen şehirlere hapsetmemek gerek. Şehirlerimiz zaten insan fıtratına göre tasarlanmamış ve halen de bu yönde ciddi adımlar atılmıyor. Yüksek binalar, yeşilden mahrum sokaklar, hava kirliliği ve sıcak bir hava da birleşince insanlar tüm bu olumsuzluklardan kurtulmanın yolunu sanal âlemde arıyor. Buluyor mu? Tabi ki de hayır… Vaktini heba edip tatili stresle bitirmek ne yazık ki birçok öğretmen ve öğrencinin mahkûm olduğu bir ahvaldir.

Bu arada tatildeki yaz kursları büyük bir öğretmen ve öğrenci kitlesi için ciddi bir meşguliyet demek. Çocuklarımızın daha iyi bir gelecek kurmaları için birçok kurslara gönderiyoruz. Kur’an kursları, spor kursları, enva-i çeşit enstrüman kursları, dil kursları derken tatil bitiveriyor. Özellikle İslami STK’lar bu konuda çocukların, birçok ihtiyacını gidermelerini sağlayacak içeriği zengin programlar yapmaya çalışıyorlar. Yüzme, gezi, Kur’an dersi ve spor gibi birçok aktiviteyi içinde barındıran etkinlikleri planlamak kolay olsa da uygulamak bayağı zor. Çünkü alanda çalışacak profesyonel ekip bulmak çoğu yerde imkânsız gibi bir şey. Bu imkânsızlığı imkâna dönüştürmenin yolu, üniversiteli gençlik ile öğretmenleri bu tür programlarda istihdam edebilmekten geçtiğini düşünüyoruz. Acaba İslami STK’lar öğretmenlerden ve üniversiteli gençlikten yeterince istifade edebiliyor mu?

Bir de milyonlarca öğrenciyi binlerce camide misafir etmeye çalışan diyanet teşkilatının sorunları var. Geçen gün bir veli il müftülüğüne gelmiş, yetkililere yalvarıyor: ‘Çocuğuma uygun bir kurs var mı?’ diye ısrarla soruyor. Yetkililer, camiye gönder, dese de adam: ‘Hayır, ben cami ortamındaki Kur’an derslerinin sağlıklı verildiğine inanmıyorum. Çünkü yüzden fazla çocuk var ve bir imam hepsine ders vermek zorunda. Bu da imkânsız… Ben camiye göndermeyeceğim.‘Deyip duruyordu. Bu veliye,‘Camiler Allah’ın evidir, ev sahibi misafirlerini boş döndürmez, tüm eksiklik ve kusurlara rağmen siz yine de camiden vazgeçmeyin beyefendi’ denilip gönderilmiş olsa da halkımızın haklı taleplerini göz ardı edemeyeceğimizi belirtmek istiyoruz.

Geçen yıl da belirtmiştik, camilere MEB desteği şart… Ayrıca İslami STK’lar da camiden bağımsız bir eğitim yerine, camileri merkeze alacak programlar üretmelidir. Yaz Kur’an kurslarına yönelik ciddi bir rapor hazırlanıp başta Hükümet’e, Diyanet’e, MEB’e verilerek yaz kurslarının daha faydalı, fıtri olmasına katkı sunulmalıdır. Hepimizin Sıla-i rahim yapabildiği, tatili verimli geçirdiği, seyahat ederek sıhhat bulduğu bir tatil geçirebilmemiz duası ile Allah’a emanet olun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.