Türkiye Girişim ve İş Dünyası Konfederasyon (TÜRKONFED), Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde faaliyet yürüten girişimciler İçin düzenlediği “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi’’ kapsamında tanıtım ve eğitim toplantısı düzenlendi.
Toplantıya Diyarbakır valisi Hüseyin Aksoy, Diyarbakır cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onat ve birçok iş adamı katıldı.
Programa katılan Vali Aksoy, Diyarbakır’ın birçok yönüyle önemli olan illerden biri olduğunu belirterek, Diyarbakır’ın tarihi dokusuna vurgu yaptı.
“Diyarbakır doğal ve arkeolojik bakımda da çok önemli bir kenttir”
İnanç turizmi bakımından Peygamber ve sahabe kabirlerinin Diyarbakır’da olmasının çok önemli olduğunun altını çizen vali Aksoy, Diyarbakır’ın tarihi bir kent olarak doğal ve arkeolojik bakımda da çok önemli bir kent olduğunun altını çizdi.
Vali Aksoy, “Buğdayın dünyada ilk kez ekildiği ve anavatanı olduğu bir bölgedir. Böyle birikimlere sahip bir bölgede sanayi ve iş dünyası anlamında da güzel gelişmeler vardır. Özellikle Türkiye’nin önemli bir kalkınma projesi olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında Diyarbakır sınırları içerisinde de önemli çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Silvan projesi de özellikle tarımsal anlamda sulanabilir arazilerimizi daha üst noktalara taşıma adına yürütülen önemli bir çalışmadır.” ifadelerini kullandı.
Çözüm süreci bölge için büyük önem taşıyor
Diyarbakır başta olmak üzere bölgeyi yakından etkileyecek olan en önemli projenin Çözüm süreci olduğunu ve Diyarbakır’da bulunan her kesim tarafından bu projenin benimsenerek desteklendiğini belirten Vali Aksoy, sürecin, bölgenin gelişmesi ve kalkınması için büyük önem taşıdığını söyledi.
Vali Aksoy, “ Bu gelişmelerin hem iş dünyası hem de Diyarbakır halkı tarafından olumlu karşılanması ve benimsenmesi istenilen hedefe kolay ulaşılacağını göstermektedir.” dedi.
“Çıkarılması geren yasaları düzenlemeleri yapamadık”
Vali Hüseyin Aksoy’un konuşmasından sonra programa yönelik olarak bir değerlendirmede bulunan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onat ise Türkiye de kişi başına düşen milli gelirin 10 bin dolara yükseldiğini belirterek, 2008 ve 2014 yılları arasında reformları başlamasıyla beraber atılması gereken adımların atılamadığını ve gereken yasal düzenlemelerin yapılamadığını belirtti.
Onat, “Avrupa Birliği sürecinde hızlanacak adımları yeterince atmadık. Komşularla sıfır sorun politikasını geliştiremedik. Çıkarılması geren yasaları düzenlemeleri yapamadık. Yeterli yabancı sermayeyi çekemedik. Kişi başına düşen 10 bin doların ütesine gidemedik.” ifadelerini kullanarak ülkede yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.
“Türkiye, Güneydoğusunu barış, kardeşlik ve eğitim ile donatmak zorundadır”
Orta gelir düzeyinde meydana gelen gelişmeleri bir rapor haline getirerek yetkili mercilere sunduklarını belirten Onat, Türkiye’nin eşit düzeyde gelişemediğini ve orantısız bir gelişme ortaya koyduğunu belirtti.
Onat, “ Madem İstanbul beraberinde 14 ili zenginleştiriyor ise o zaman İstanbul gibi illeri çoğaltalım. Bütün projeler İstanbul’da yapılıyor ve artık nefes alacak yer kalmadı. Madem bu zenginlik orada oluyor; gelin birkaç İstanbul daha yapalım. Diyarbakır’ı İstanbul yapalım etrafındaki illerde zenginleşsin. Birini Güneye, bir diğerini batıya yapalım. Türkiye, Güneydoğusunu barış, kardeşlik ve eğitim ile donatmak zorundadır. Barış sürecinin beraberinde buradaki yatırımların artması ile Türkiye ekonomisi büyüyecektir.” önerilerinde bulundu.İLKHA