Velilerin tercihine rağmen seçmeli derslerde keyfi uygulamaya gidiliyor

Seçmeli ders konusunda velilerin tercihlerinin dikkate alınmayıp keyfi uygulamalara gidilmesine tepki gösteren Batman’daki STK’lar, bu durumun başarı seviyesini ve manevi gelişimi olumsuz etkilediğini vurguladılar.

Batman’daki sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Batman’da eğitim öğretimde yaşanan sorun ve çözüm önerilerine ilişkin basın açıklaması yaptı.

ÖNDER Şubesinde düzenlenen basın açıklamasını STK’lar adına okuyan Uluslararası Sağlık Eşitliği Derneği (USED) Başkanı Osman Bağaç, eğitimdeki sıkıntılara dikkat çekti.

Kura'n-ı Kerim, Siyer, Arapça gibi ahlak ve maneviyat alanında toplumdaki boşluğu ciddi anlamda giderecek seçmeli dersler konusunda velilerin seçiminin dikkate alınmadığını belirten Bağaç, bu konudaki keyfi davranışların öğrencilerin hem manevi gelişimini hem de başarı seviyesini düşürdüğünü vurguladı.

"Eğitimde Batman’ın gerilemesi üzüntü vericidir"

Batman’ın karşılaştığı en ciddi sorun olarak ilin başarı seviyesinin Türkiye ortalamasının çok altlarında olması olduğunu aktaran Bağaç, "En son açıklanan LGS sonuçlarına göre Batman’ın 72’nci sırada yer alması hak etmediğimiz bir sıralama olmuştur. Daha da vahimi, 2018 yılındaki sıralamamız 59 iken bu yıl 13 sıra daha gerileyerek 72’nci olmamız Batman kamuoyunu derinden üzmüştür. İlimizdeki okullarda verilen bunca kurslara rağmen eğitimdeki başarımızın bu seviyede olması düşündürücüdür. Bu durum bizi ve eğitime gönül veren değerli dostlarımızı derinden etkilemektedir. Bu konuda önümüzdeki yıl için gerekli tedbirlerin alınması başarı odaklı çalışmalara hız verilmesi, etkili kararlar alınması ve ivedilikle bu kararların uygulamaya konulması gerekmektedir." dedi.

"Seçmeli derslerde keyfi uygulamalar uygulanmaktadır"

Seçmeli ders konusunda velilerin tercihlerinin dikkate alınmayıp keyfi uygulamalara gidildiğini belirten Bağaç, konuşmasına şöyle devam etti:

"Öğrencilerimizin ahlak ve maneviyat alanındaki yetersizlikleri ve okullardaki seçmeli derslerin seçimindeki keyfi uygulamalar; bu bağlamda öğrencilerimizin gelişmesine katkı sağlayacak Kur'an-ı Kerim, Siyer, Arapça gibi derslerin öğrenci ve velilerin seçmesine karşın okullarımızın çoğunda seçilmemesi bu konudaki eksikliği arttırmaktadır. Oysaki ahlak ve maneviyat bizim için en önemli marka haline gelmelidir."

"Kitaplar yetersiz ve atıl kalmakta"

Okul kitaplarının sadece dağıtılmakla yetinilmemesi gerektiğini söyleyen Bağaç, "Bu kitapların çocuklarımızın geleceğine ışık tutmasını, bilgilerini ilerletmelerini, öğretimlerine katkı sağlanmasını temenni ediyoruz, sadece bir matbu evrak olması çocuklarımıza ve bütçemize sadece yük olmaktan ibarettir. Maalesef bunun en güçlü kanıtı kitapların yetersiz ve atıl kalmasıdır. İlkokuldan liseye tüm öğretim kademelerinde yardımcı kitap bahanesiyle, okullarımız, çocuklarımız, öğretim yılımız bir panayır haline getirilmektedir. Bu durum birçok ailemize ekonomik sıkıntıyı da beraberinde getirmektedir. Bu konunun ehemmiyetinden dolayı valiliğimiz ve milli eğitim il müdürlüğümüzden bu durumun takipçisi olmalarını temenni ediyoruz." diye konuştu.

"Okul servislerinin düzeninde yetkililere büyük görev düşüyor"

Öğrenci servislerinde yaşanan sıkıntılara da değinen Bağaç, şunları söyledi: "İlimiz okullarında yaşanan öğrenci taşımacılığını yapan özel servislerin gereğinden fazla öğrenci bindirmeleri, öğrencileri zamanında okula yetiştirmemeleri, uygunsuz şoför davranışları, okul yöneticilerinin yetki kaynaklı yeterince müdahale edememeleri, yapılan şikâyet ve cezaların caydırıcı olmaması, mevzuata uygun hareket etmemeleri de büyük aksaklıklara sebep olmaktadır. Kendi aralarında okulları paylaşmaları dolayısıyla okulların servisleri seçme şanslarının bulunmaması bunda önemli rol oynamaktadır. Bu konuda yetkililere büyük görev düşmektedir."

"Caydırıcı tedbirler alınmalı"

Eğitimcilere karşı meydana gelen şiddet olaylarında da artışların olduğunu kaydeden Bağaç, "Bu durum cezaların yetersiz olduğu ve caydırıcı olmadığı sonucunu doğurmaktadır. Bu konuda caydırıcı tedbirlerin alınması yerinde olacaktır. Okulunda, sınıfında güvenlik endişesi taşıyan bir öğretmenin moral-motivasyonunun olumlu olmasını beklemek mümkün değildir. Bu anlamda ilgili kurum ve kuruluşların öğretmene karşı uygulanan şiddeti önleyecek tedbirleri acil ve etkili bir şekilde hayata geçirmesi önem arz etmektedir." ifadelerini kullandı.

İLKHA