20 yıl önce babası da aynı yerde öldürülmüş!

20 yıl önce babası da aynı yerde öldürülmüş!

Geçtiğimiz günlerde, İran sınırında bulunan Beydoğan (Şêxsucu) köyünde, bir kişinin ölümü, bir kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olayla ilgili hazırlanan raporda acı gerçeklere yer verildi.

VAN- Geçtiğimiz günlerde Van'ın Çaldıran ilçesine bağlı İran sınırında bulunan Beydoğan (Şêxsucu) köyünde, bir kişinin ölümü ve bir kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olayla ilgili hazırlanan raporda sınırdaki olaylara ışık tutacak bilgiler yer aldı.

Van Barosu İnsan Hakları Komisyonu, Van Tabipler Odası, Mazlum-Der Van Şubesi, İHD Van Şubesinden oluşan bir heyet, Beydoğan (Şêxsucu) köyünde, Türkiye-İran sınırından akaryakıt kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla 13 kişilik gruba ateş açılması sonucu Nurettin Karakoç'un (21) hayatını kaybettiği ve Feyyaz Karadeniz 'in (20) ağır yaralandığı olayla ilgili bir rapor hazırladı.

Taraflarla görüşen heyet, bu kapsamda Çaldıran Kaymakamı İbrahim Dündar, olayda hayatını kaybeden Nurettin Karakoç ile ağır yaralanan Feyyaz Karadeniz'in ailelerinden birçok kişinin bilgisine başvurdu

Raporda en çok dikkat çeken olay ise Nurettin Karakoç'un babasının da 20 yıl önce sınır ticaretinde askerlerin kurşunlarına hedef olduğu gerçeği oldu. Nişanlı olan Karakoç'un, askerliğini bitirdiği ve yakın bir zamanda düğün yapma hazırlığı içerisinde olduğu belirtildi.
Çaldıran Kaymakamı İbrahim Dündar olayla ilgili şunları söyledi.
"Acı bir olay. Bildiğiniz gibi Cumhuriyet savcısından hemen sonra ben olay yerine intikal ettim. Şüpheli sıfatıyla 14 kişinin sorgulanmasından sonra 7 kişi tutuklanmıştır. Bunların arasında hudutta görev yapan 4 er, 2 uzman çavuş ve 1 sivil var. İdari tahkikat devam ediyor ve dolayısıyla bu konuda ayrıntılı bilgi vermem mümkün değil. Bana verilen bilgiye göre, o gün İran'dan 50-60 kişilik bir grup ülkemize doğru hareket ediyorlar, Türkiye müdahale edince geri çekiliyorlar. Aralarından bazıları geri çekilmiyorlar ve öldürme olayı gerçekleşiyor. Cumhuriyet Savcısı ve askeri savcı ayrı ayrı tahkikat yapıyor. Çaldıran'ın 71 km sınırı var ve ne yazık ki bazen buna benzer olaylar yaşanmaktadır."

O gece sınırda neler yaşandı?
Olaya birebir tanıklık eden Medeni Karadeniz, gece 22.00-23.00 sıralarında, yaklaşık 100 attan oluşan İran ve Türk vatandaşları grubunun İran tarafından mazot yüklediklerini ve sınırı geçip boşalttıktan sonra ikinci sefer için geri geldiklerini ifade ederek "Bizim de Beydoğan Köyü olarak 13 kişinin idare ettiği 50 atımız vardı. İran'dan Türkiye'ye geçerken bu 100 atlı grupla karşılaştık ve biz sınırdan Türkiye'ye geçiş yapmak üzere yola devam ettik. Geçiş yaptığımız esnada bize her iki yönden ateş etmeye başladılar. Bizden önce geçen ve İran tarafında karşılaştığımız grup rüşvet vermiş olduğu için, onlara ateş etmediler.

Biz daha önce İran'a geçerken sadece sınır tel örgüsü vardı. Ancak olayın yaşandığı gün kullandığımız geri dönüş yolunda, daha önce olmayan ve bizi pusuya düşürmek için konulmuş tel örgülerle karşılaştık. İkinci tel örgüler ile sınır tel örgüleri arasında ortalama 8 metre vardı. Ateş etmeye başladıklarında iki tel örgü arasında kaldığımızdan kaçmakta zorlandık. Çok karanlıktı bir şey görmüyorduk ama herkes kaçtı sanıyorduk. Feyyaz 'Ben vuruldum' diye bağırınca ona yardım etmek için geri döndüm. Feyyaz Karadeniz'e müdahale ettim. Beni tekmeleyip tehdit etmelerine rağmen, yarasına bez basarak kanamadan ölmemesine çalıştım. Nurettin Karakoç da yaralıymış ancak biz bunu bilmiyorduk. Feyyaz'ı almaya araçla gelindiğinde araç ışıkları sayesinde, 4 askerin elleri ve ayaklarından tutarak Nurettin Karakoç'u İran sınırına doğru sürüklediklerini ve o esnada başının taşlara çarptığını gördük. Feyyaz ile birlikte Nurettin'i de hastaneye götürmek istedik. Başta sorun çıkardılar ama sonra izin verdiler." dedi.
21 yaşındaki gencin öldürülmesine karışan uzman çavuşun bundan bir müddet önce karakolun yakınındaki bir tepeye ırkçı sloganlar yazdırdığını iddia eden İlhami Karadeniz, "Oysa uzun bir zamandır hiçbir bölgede buna benzer yazılar yazılmıyor. Biz

"Nurettin'i öldürenlerin cezalarını çekmesini istiyoruz"
Öldürülen Nurettin Karakoç'un nişanlısı Nuran Akbulut'un Kardeşi ise şunları söyledi:
"Ablam Nuran Akbulut ile Nurettin Karakoç bir yıl kadar önce nişanlandılar. Ablam, Nurettin'in öldüğü haberini aldığından beri hiç konuşmadı ve hiçbir şey yemedi. Nurettin kötü bir şey yapmamıştı. 15 gün sonra düğünleri vardı ve düğün masraflarını karşılamak için İran tarafına kaçağa gitmişti. Zaten 30 lira kazanacaktı. İçimiz yanıyor ve tek dileğimiz suçluların cezalarını çekmesidir. Allah kimseye böyle acı yaşatmasın."
Öte yandan Van Valiliği'nin Van Barosu İnsan Hakları Komisyonu'na 10.06.2013 tarihinde gönderdiği dilekçenin ekindeki çizelgeye göre, Van-İran sınırında 2003 yılından beri Türk-İran askerlerinin açtığı ateş açması sonucu 92 kişi hayatını kaybetti.(Murat Dalgın-İLKHA)



 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.