Coronavirus Bilim Kurulu toplantısı sonrası getirilen öneriler üzerine Kabine toplantısında okulların açılması ve yüz yüze eğitime başlanması gerekçesiyle aşı olmayan eğitim çalışanları için haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirildi.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, "Eğitim çalışanlarına aşı ve test dayatması yapılamaz." dedi.

Deniz, okulların açılmasının salgınla mücadele sürecinde başarılı olunmasına, salgınla mücadelenin ise aşılama, mesafe kuralları, sosyal izolasyon, maske tedbirlerin toplum ve birey nezdinde yerine getirilmesine bağlı olduğuna şüphe olmadığını belirtti.

Deniz yaptığı açıklamada, "Ancak salgınla mücadele sürecindeki diğer bütün faktörlerin göz ardı edilerek okulların açılmasının, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının aşılanmasına veya PCR testi zorunluluğuna indirgenmesi şeklindeki hatalı ön yargının kabulü mümkün değildir." ifadelerini kullandı.

Zorlamanın, okulların açık tutulması amacına hizmet etmekten uzak olacğına vurgu yapan deniz şöyle devam etti:

Dünya Sağlık Örgütü’nün, toplumda vaka sayıları artıyor olsa dahi fiziksel mesafe, maske, el hijyeni ve havalandırma gibi önlemlerin yaş dönemlerine uygun bir şekilde uygulanmasıyla okulların açık kalmasının sağlanabileceği yönündeki tespiti ortadadır. Buna rağmen haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirmek gibi fiilen yürütülmesi neredeyse imkânsız, psikolojik baskı boyutuna varacak, aşılanmayı bireysel bir tercih olmaktan çıkarıp zorunlu bir tercih hâline getirecek her türden zorlamanın, okulların açık tutulması amacına hizmet etmekten uzak olduğu bilinmelidir.

Uygulamanın hatalı olduğuna ve uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini dile getiren Deniz, "AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin ihtiyari olmayan tıbbi bir müdahale olarak zorunlu aşının özel hayata saygı hakkına müdahale teşkil ettiğine dair kararları ortadayken, eğitim çalışanlarının mesleklerini ifasının, kamu hizmetinin yerine getirilmesinin haftada iki defa PCR testi yaptırma şartına bağlanması, dolaylı yoldan aşı zorunluluğu dayatılması ve bu suretle temel insan haklarının ihlali niteliğindedir. Bu nedenle, hukuki dayanaktan yoksun, hatalı ve yanlış olan eğitim çalışanlarına PCR testi zorunluluğu kararı yeniden ele alınmalı; eğitim kamu hizmetinin yürütülmesini zora koşacak, eğitim çalışanlarının moral, motivasyon ve çalışma azmine zarar verecek, kurum içi çalışma barışını bozacak bu hatadan bir an evvel dönülmelidir." şeklinde konuştu.