"Batılı devletler Müslümanları ırk ve mezhep üzerinden kışkırtıyor"

"Batılı devletler Müslümanları ırk ve mezhep üzerinden kışkırtıyor"

Peygamber Sevdalıları Platformu’nca İzmir’de düzenlenen Kutlu Doğum etkinliğinde Batılı devletlerin Müslümanları ırkçılık ve mezhepçilik üzerinden kışkırttığına dikkat çekilerek İslam kardeşliğinin tesis edilmesi gerektiği ifade edildi.

Peygamber Sevdalıları Platformu İzmir Koordinatörlüğü, İzmir’de ‘Vahdet ve Kardeşlik Rehberi Hz. Muhammed (sav)’ temalı Kutlu Doğum etkinliği düzenledi. Buca Akıncılar Miting Alanında düzenlenen etkinliğe binlerce İzmirli Peygamber Sevdalısı, alimler, STK yetkilileri, siyasi parti temsilcileri ve büyükşehir belediye meclis üyeleri de katılım gösterdi.

Okunan ilahi ve ezgilerle coşan halk, sık sık tekbir ve salavatlar getirdi. Etkinlikte coşku ve hüzün bir arada yaşandı. Küçük çocukların okuduğu şiir ve hadisler programa renk kattı.

Hacı Şani’nin sunuculuğunu yaptığı program Hafız Ömer Akgül’ün Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Türkçe ve Kürtçe Mevlid-i Şerif okundu.

Programda Peygamber Sevdalıları Platformu yetkilisi Muhammed Akgül selamlama konuşması yaptı ve platformun bu sene ortaya koyduğu 14 maddelik anlamlı çağrıyı yineledi.

Ardından, Alimler ve Medreseler Birliği (İttihad'ul Ulema) üyesi Molla Muhammed Müfit Yaray bir konuşma gerçekleştirdi.

“Geçmişte oynanan oyunlar şimdi de oynanıyor”

Geçmişte İslam düşmanlarının Müslümanları bölmek için çeşitli oyunlar oynadıklarını belirten Molla Yaray, "Bu gün aynı filmi görüyoruz. Değişik bir şey var mı? Dünün Yahudileri ile bu günün Yahudileri arasında fark var mı? Bu günün Evs ve Hazreç’i ya Türklerdir ya Araplardır ya Kürtlerdir ya da başka Müslüman bir millettir. Yahudiler, Amerika ve Avrupa devletleri ha bire perde arkasından Müslüman milletleri bir şeyle kışkırtmaktadırlar. 'Siz bilmem hangi soydan gelmektesiniz. Hangi şerefli ırka mensupsunuz?' 'Şu millettensiniz; sizin gibi büyüğü yoktur. Öyleyse diğerlerine saldırın. Niye beraber yaşıyorsunuz? Siz de kendi devletinizi kurun kendi milletinizi kurun' diyorlar. Bir zamanlar Osmanlının hüküm sürdüğü topraklarda bugün 52 devlet var. Parçaladılar parçaladılar küçücük lokmalar haline getirdiler.  Ondan sonra öyle bir hale getirdiler ki, hiçbirisinin hiçbir kıymeti yok. Ne tarih sahnesinde ne siyaset sahnesinde ne ekonomi sahnesinde ne de başka bir yerde. Hiçbirisinin zerre kadar bir ağırlığı yok. Ve bugün dünyaya Amerika ve Avrupa hükmediyor.”

“Irkları, renkleri hiç önemli değildi hepsi kardeş oldular”

Hz. Peygamberin birlik ve vahdet adına tüm insanlığa rahmet olduğunu vurgulayan Molla Yaray; “Hz. Muhammed (sav) nasıl rahmet oldu? Medine’ye gelince Hz. Muhammed (sav), Evs ve Hazreç Müslüman olmaya başladı. Müslüman olanlar Hz. Muhammed Mustafa’nın bayrağı ve sancağı altında, şu gördüğünüz Kelime-i Tevhid sancaklarının altında bir oldular, yek oldular, tek güç oldular ve tek kuvvet oldular.  Öyle bir hale geldiler ki Medine’de bir Müslüman Evs’li, Hazreç’li kardeşi için canını verecek duruma geldi ve Müslümanların birliğinden büyük bir güç oluştu. Sadece onlarlar da sınırlı kalmadı. Resullah’ın etrafındaki insanlara bakın. Bilal-i Habeşi’ye bakın siyah zenci bir adam. İslam’dan önce Mekke’de yaşıyor ama onlar zenci bir adama affedersiniz hayvanlarına verdiği değeri vermiyorlar. Ne zaman ki Bilal ‘Lailaheillallah Muhammedun Resulullah’ dedi, o zenci adam Resulullah’ın veziri konumuna geldi. Rengi önemli değildi, şekli önemli değildi. Suheyb-i Rumî Bizans’tan kalktı, geldi Muhammed Mustafa’nın sancağı altına girdi. Selman-ı Farisî hakeza ve diğerleri... Irkları, renkleri hiç önemli değildi. 'Muhammedun Resulullah' dedikten sonra Muhammedi rahmet onları kuşattı bir oldular, kardeş oldular.” dedi.

Programda ikinci sözü Yakup Altıntaş Hoca aldı. Altıntaş Hoca, İslam ümmetinin birliği ve huzuru için ilim adamları, yöneticiler ve zenginlere büyük görevler düştüğünün altını çizerek şunları söyledi: "İlim adamlarına çok iş düşüyor. Maalesef ilim adamlarımız ilim adı altında maddiyat peşinde koşuyorlar. Bir saat gidip bir Müslümana dini anlatacak; ancak yüksek miktarda para alıyorlar. Değerli kardeşlerim; bizim tek çaremiz vardır. Kurtuluşun tek çaresi vardır; O da Kur’an’a dönüştür, Resulullah’a dönüştür. Zaten Efendimiz (sav) buyurmuş; ‘Ben size iki emanet bırakıyorum. Siz o iki emanete yapıştığınız müddetçe hiçbir zaman size bir kötülük gelmeyecek, yolunuzu şaşmayacaksınız.' Nedir onlar? Kur’an-ı Kerim ve Efendimiz’in sünnetidir. Bu iş alimlere düşüyor. İkincisi yönetici konumdaki amirlere iş düşüyor. Bugün maalesef, yöneticilerin adaleti yoktur; amirlerin adaleti kalmamıştır. Onun için insanlar bugün birbirlerine düşüyor.

Üçüncüsü; zengine o malı verdiği zaman Allah Zülcelal fakiri unutmamıştır. O fakire de o zenginin malından bir yüzde vermiştir ki fakir de öylece hayatını idame ettirsin. Şimdi zenginlerimiz ne yapıyorlar? Zekatlarını, fitrelerini vermiyorlar. O fakirlerin hakkını vermiyorlar. Ve ailesini alıyor her sene umreye gidiyor. Sen kendini kandırıyorsun. Yanlış yapıyorsun. Peki fakirlerin duası olmasa ne olacak? Bu sefer zenginler helak olacaktır. Çünkü onlar o fakirlerin duasından mahrum olmuşlar. Onun içindir ki, Efendimiz buyurmuş ki; 'sadaka fakirler ile zenginler arasında bir köprüdür.”

Altıntaş Hoca son olarak; “Hiçbir zaman ye’se düşmeyelim. Elhamdülillah Kur’an’ımız var ve elhamdülillah Resul’ümüz vardır. Evet, bazı zorluklar olacak ama inşallah sonuçta Müslümanlar zafere ermiş olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

Programda Grup Şüheda ve Grup İkra sanatçıları birbirinden güzel ilahi ve ezgiler seslendirdiler. Program yapılan duayla son buldu. (Muhammed Yıldız- İLKHA)































HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum