BM: Myanmar'daki kamplar hapishaneyi andırıyor

BM: Myanmar'daki kamplar hapishaneyi andırıyor

BM'nin Myanmar Özel Raportörü Quintana, Rohingya Müslümanlarının barındığı kampların "hapishaneye" benzediğini söyledi

BM Myanmar Özel Raportörü Tomas Ojea Quintana, Myanmar'da yapılan reformlara rağmen insan hakları ihlallerinin devam ettiğini ifade etti.

Quintana, Myanmar'da gerçekleştirdiği 5 günlük incelemenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada ülkede halen yasal olmayan tutuklamalar, işkence ve etnik ayrımcılığın sürdüğünü söyledi.

Ülkede sivil hükümet tarafından doğru yönde atılan adımların olduğunu dile getiren Quintana, ancak bu adımların yeterli olmadığını vurguladı.

Quintana, Kaçin isyancılarıyla yapılan ateşkese rağmen, Myanmar güvenlik güçlerinin Kaçinlileri tutuklamaya ve işkence etmeye devam ettiğini belirtti..

Arakan'daki (Rakhine) Rohinhya Müslümanlarının durumuna da değinen Quintana, buradaki insanların güç durumda yaşamak zorunda bırakıldığını belirtti.

Yaklaşık 120 bin Müslümanın mülteci kamplarında kötü koşullarda yaşadığına dikkati çeken Quintana, Rohingyaların tıbbi hizmet alamadıklarını bunun en önde gelen sebebinin ise bölgedeki Budistlerin sağlık ekiplerini taciz etmeleri olduğunu ifade etti.

Quintana, Hükümetin mülteci kamplarındaki insanların hareket özgürlüğünü kısıtladığını da vurgulayarak, kampların "hapishane"ye benzediğine işaret etti.

Rohingya Müslümanlarının durumunun düzeltilmesi için Hükümetten vatandaşlık yasasını gözden geçirmesini istediğini belirten Quintana, etnik ve dinsel ayrımcılığın bölgeye hizmet etmeyeceğini dile getirdi.
  

Myanmar'dan dini ve etnik nedenlerle dışlanan, Müslüman komşu ülke Bangladeş tarafından da kendi sorunları nedeniyle kabul edilmeyen Rohingya (Arakan) Müslümanları, Myanmar-Bangladeş arasında varlıklarını korumaya çalışıyor.

Myanmar'ın batısında Bangladeş sınırındaki Arakan (Rakhine) bölgesinde yaşayan Rohingyalı Müslümanlar kimlik sorunuyla karşı karşıya. Myanmar hükümeti tarafından aslen Bangladeşli oldukları iddiasıyla vatandaşlıkları kabul edilmeyen ve Bangladeş'e gönderilmeye çalışılan Rohingyalı Müslümanlar, Bangladeş tarafından da kalabalık nüfus, ekonomik sorunlar gibi nedenlerle kabul edilmiyor.
 

Arakan'ın arada kalan Müslümanları

Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanların sayısı hakkında farklı iddialar var. Bu sayı 1 milyon ile 5 milyon arasında değişiyor. Myanmar yönetimi bölgede 1 milyon Müslüman olduğunu, Rohingyalı Müslümanlar ise sayılarının 5 milyon civarında olduğunu savunuyor.

Bangladeş hükümeti, Rohingyalıları sınıra kurulan kamplara kabul etse de onların sığınma isteklerine genellikle olumlu cevap vermiyor. Kamplarda kalan ve geri gönderilme korkusu yaşayan bazı erkeklerin çocuklarını ve eşlerini kamplarda bırakarak Bangladeş'in iç kısımlarına kaçtığı ve değişik işlerde karın tokluğuna çalıştığı belirtiliyor.

"İki gündür yemek yemeden oruç tutuyorum"

Myanmar'dan kaçarak Bangladeş'teki kamplara sığınan Rohingya Müslümanlarından AA'ya açıklama yapan Dalo adlı kadın, eşinin işsiz olduğunu ve herhangi bir gelirlerinin olmadığını söyledi.

Myanmar'da başlarından geçenleri anlatan Dalo, "Bizi orada öldürüyorlar. Çocukları öldürüyorlar. Kaçmak zorunda kaldık. Burada çalışacak bir işimiz yok, gelirimiz yok. İki gündür yemek yemeden oruç tutuyorum" dedi.

Yağmursuz mevsimde civardaki köylere giderek çalıştıklarını ve oradan verilen yiyeceklerle karınlarını doyurduklarını söyleyen Dalo, yağmurlu mevsimde ise kamptan çıkamadıklarını belirtti.

Kampta yaşayan kadınlardan görme engelli Zuhura Hatun da "Yiyecek bulamıyoruz. Bizim için akşam sabah diye bir zaman yok. Günde bir öğün bazen buluyoruz, bazen bulamıyoruz. Şimdi zaten oruçluyuz. Akşam bir şeyler bulabilirsek iftar ediyoruz" diye konuştu.

Arakan'a dönme imkanlarının olmadığını ifade eden kadın, "Dönersek hayatta bile kalamayız. Dönüp öleceğimize burada aç yaşıyoruz" dedi.

1940'lardan bugüne süren sorun
Myanmar'ın Arakan bölgesinde yaşarken Myanmar hükümetinin ve Budistlerin uyguladığı şiddetin ardından Bangladeş, Pakistan, Malezya ve Suudi Arabistan'a kaçan Rohingya Müslümanlarına yönelik şiddet olaylarının temeli 1940'lı yıllara dayanıyor.
Etnik ve dini temelli şiddet uygulanan Müslüman gruplardan bazıları bir dönem silahlı mücadeleye de başladı, ancak başarılı olamadı.

1950'lerden sonra Arakan'da Budistlerle Müslümanlar arasındaki gerilim tırmandı. Bölgeden çıkarılmak istenen Müslümanlara yönelik şiddet ve baskı arttı.

Bangladeş'teki kamplarda yaşayan sığınmacı sayısı resmi verilere göre 28 bin civarında. Kamplar dışında köylerde ve dağlarda yaşayan Rohingyalı Müslümanların olduğu belirtiliyor.

Bangladeş hükümet yetkilileri ise Rohingya Müslümanlarının durumunun düzeltilmesi için Myanmar ile anlaşmalar yapıldığını, son olaylarda Rohingyalıların adli suça karışmaları dolayısıyla bölgedeki Budistlerin ayaklanarak Müslümanlara saldırdığını savunuyor.

Gazetecilere açıklama yapan bir milletvekili, Rohingyalı Müslümanların Myanmar'da geçim sıkıntısı ve işsizlik sorunu nedeniyle Bangladeş'e geçmeye çalıştığını savunarak, genellikle "işsiz güçsüzlerin" Bangladeş'e sığındığını iddia etti.

Bangladeşli yetkililer, kendi ülkelerindeki fakirler ve işsizlerin durumu ortadayken Rohingyalı Müslümanların niye canları pahasına Bangladeş'e sığındığı sorusuna ise tatmin edici cevap veremiyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler