Bursa’da ‘Basının Hayatımızdaki Yeri’ konferansı video foto

Bursa’da ‘Basının Hayatımızdaki Yeri’ konferansı video foto

Mustazaflar Cemiyeti Bursa şubesi, Araştırmacı Yazar Abdulkadir Turan’ın da konuşmacı olarak katıldığı “Basının Hayatımızdaki Yeri” konulu bir konferans düzenledi.

Mustazaflar Cemiyeti Bursa şubesi tarafından Araştırmacı Yazar Abdulkadir Turan’ın da konuşmacı olarak katıldığı “Basının Hayatımızdaki Yeri” konulu bir konferans düzenlendi.

Yaptığı ilmi ve kültürel faaliyetlerle sürekli gündeme gelen Mustazaflar Cemiyeti Bursa şubesi Doğruhaber Gazetesi Yazarı Abdulkadir Turan ve İlahiyatçı Mahmut Aytekin’in konuşmacı olarak katıldığı bir konferans düzenledi. Moderatörlüğünü İlke Haber Ajansı (İLKHA) Bursa Temsilcisi Zeki Aras’ın yaptığı programın konusu basının hayattaki yeri ve önemi oldu.

Ördekli Kültür Merkezinde düzenlenen program Zeki Aras’ın yaptığı açılış konuşması ve basının hayatımızdaki yerine dair hazırlanan slayt gösterimi ile başladı.

Daha sonra Abdulkadir Turan ve Mahmut Aytekin birer konuşma yaptı. Basının hayatımızdaki yerine dair önemli bilgiler veren Araştırmacı Yazar Abdulkadir Turan, Peygamberlerin de aslında birer haberci olduklarını söyledi. Peygamberlerin sadık birer haberci olduğunu ifade eden Turan, “O sadık vahyi bize ulaştıran birer sadık habercidirler Peygamberler(a.s)”dedi.

16. yüzyılda Avrupa’da çok ciddi gazetecilik faaliyetlerinin başladığını kaydeden Turan, “Bu batı öyle bir şey ki onun eliyle her ne olursa İslam’a düşman yetişmiş. Gazetecilik de İslam’a düşman olarak doğdu. Bunu bir zan olarak söylemiyorum. Batının bir sistemi vardı: Batıya hakim olan yer kiliseydi, kilise de batı da her şeye hâkimdi. Kilise basını da baştan sona kontrol ediyordu.” dedi.

“O gazete çıkabilmek için İslam’a düşmanlık yapmak zorundaydı”

Kitap ve gazetelerin kilisenin onayından sonra yayımlanabildiğini dile getiren Turan, bunların yayımlanabilmesi için de kitap ve gazetelerin arasına İslam’la ilgili bir düşmanlık haberinin yerleştirildiğini ifade etti.

Turan, “Elimizde şuanda bununla ilgili metinler var. İmza kimden? İmza papazdan. Papaz islama düşman mı? Düşman. O gazete çıkabilmek için İslam’a düşmanlık yapmak zorundaydı. Veya matbaadan 5 kitap çıkarabilmek için bu 5 kitaptan en az 1 kitap İslam’a düşmanlık için yazılmış olmak zorundaydı. Bunun için bu basın bu medya halen bize soğuk geliyor değil mi?” şeklinde konuştu.

“Bu savaşta görevi ya teslim edeceğiz ya da teslim olacağız”

Medyanın bir kültür savaşı haline geldiğini ifade eden Turan, Müslümanlara medyasına sahip çıkma çağrısı yaptı. “Bu savaşta görevi ya teslim edeceğiz ya da teslim olacağız” diyen Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bakın televizyonu açığımızda karşımıza tam 2 bin kanal çıkıyor değil mi, sayısız gazete var dergi var. Sürekli bir bombardıman var. Bu bombardımana karşı da birkaç insanın ve birkaç gazetenin karşı çıkmasını da bekleyemeyiz. Hepimiz hep beraber canla başla çalışmak zorundayız ve karşı koymak zorundayız. Bunu yapabiliriz.”

“Hakikatin bir parçasını yalan yanlış gösterecek kalemşörler vardır”

Daha sonra konuşan İlahiyatçı Mahmut Aytekin de Müslümanların kendi basınına nasıl sahip çıkması gerektiğini anlattı.

İslami basına sahip çıkmayla alakalı ilgi çekici örnekler veren Aytekin, “Basın yayım konusunda kalemşörler vardır. İstedikleri zaman - slaytta da gördüğünüz gibi - hakikatin bir parçasını yalan yanlış gösterecek kalemşörler vardır. Bununla beraber Allah’a hamdolsun gördükleri herhangi bir meseleyi basın yayım kuruluşlarımıza iletecek onlara haber kaynağı olacak siz değerli kardeşlerimiz varsınız. O açıdan her Müslüman aslında basın yayım kuruluşunun gönüllü haber temin kaynağıdır.” diye konuştu.

Verilen ara zamanlarda söz alan Moderatör Zeki Aras, “Türkiye'de bir insan gazete okumuyorsa, TV izlemiyorsa bilgisizdir. Gazete okuyorsa ve TV izliyorsa da yanlış bilgiye sahiptir.” diyerek Türkiye’de İslami basının gelişmemesinden dolayı insanların ya bilgisiz olduğunu ya da yanlış bilgiye sahip olduklarını dile getirdi.

Soru cevap bölümüyle devam eden program Abdulkadir Turan’ın eserlerini imzalamasıyla son buldu.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.