Çocuklarda enfeksiyonu tetikleyen unsurlar nelerdir, ne tür tedbirler alınmalıdır?

​Hava sıcaklıklarının düşmesiyle beraber özellikle çocuklarda başlayan üst solunum yolu enfeksiyonlarının bulaş durumu hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Nevzat Başkaya, alınması gereken tedbirler hususunda ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.

Hava sıcaklıklarının bir öncesine nispeten yaklaşık 10-12 derece düştüğü bu günlerde özellikle okul çağındaki çocukların en çok yakalandığı hastalıklardan biri üst solunum yolu enfeksiyonudur.


Soğuk hava atmosferine karşı insanların kapalı ortamlarda bir arada bulunmasıyla daha da fazlalaşan enfeksiyon, en çok da çocukları etkiliyor.

İlk defa topluma karışan çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonunun daha sık rastlanıldığına dikkat çeken Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Dr. Nevzat Başkaya, alınması gereken tedbirler konusunda ev ortamından çevresele faktörlere birçok konuyu ele alarak bu tür şikayetlerle kliniklere başvuranlara yönelik uygulanan tedavi süreci hakkında bilgi verdi.


Dr. Nevzat Başkaya

"Bir çocuğun yılda 8-10 kez enfeksiyon geçirmesi normaldir"

Havaların soğumaya başlaması, kalabalık ve kapalı ortamlarda daha çok vakit geçirilmesi enfeksiyonların bulaşması için zemin hazırladığını söyleyen Başkaya, "Kış aylarında en çok üst solunum yolu enfeksiyonları görülmektedir. Aileleri sık enfeksiyon tedirgin etse de bir çocuğun yılda 8-10 kez enfeksiyon geçirmesi normaldir. Ancak ailede bağışıklık bozukluğu, çocukta büyüme-gelişme geriliği, tedaviye yanıt yetersizse ve çok ağır seyirli enfeksiyon varsa bunlar önemlidir." diye belirtti.

Bazı çocuklarda sık enfeksiyon vakalarının normalde de görülebilecek bir durum olduğuna dikkat çeken Başkaya, "Özellikle kreşe başlamış, okula gitmiş ve ilk defa topluma karışmış ya da anne-babası eve hastalık getirebilecek mesleğe sahipse çocuklarda sık hastalanma görülebilmektedir. Onun dışında geniz eti ve bademcik büyümesi gibi solunum yollarını tıkayan varsa sık enfeksiyon görülebiliyor. Ailelerin dikkat edeceği bazı hususlarla enfeksiyonlarda biraz azalma yapabilir." dedi.

Enfeksiyon riskini azaltacak önlemleri sıralayan Başkaya, "Burada beslenme, D vitamini takviyesi, ev içerisinde dikkat edilmesi gereken hususlar ve kişisel temizlik önemlidir. Beslenmede ilk 6 ay anne sütüyle beslenmesi önemlidir. Enfeksiyonların azaltılması ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi açısından 2 yaşına kadar emzirmeye devam edilmesi tavsiye edilir. Diğer yaş gruplarında bütün besin öğelerini içeren dengeli bir beslenme vücut direncini arttırabilmektedir." ifadelerini kullandı.

"Çocuklar çay, kahve, hazır meyve suları, asitli-yoğun baharatlı içecek ve gıdalardan uzak tutulmalı"

Başkaya, "Bunun dışında kefir, yoğurt gibi probiyotiklerin kullanılması bağışıklık sisteminin güçlenmesine fayda sağlayabilir ve bol meyve-sebze tüketimi vücut direncini arttırabilir. Çocuklar çay, kahve, hazır meyve suları, asitli ve yoğun baharatlı içecek ve gıdalardan uzak tutulmalıdır. Bunlar reflü arttırmasıyla beraber çocuğun genel büyümesi ve gelişmesi için önerdiğimiz besinler değildir. Bazı kimyasal maddeler özellikle astım ataklarını tetikleyebilmektedir. Kışın güneş görmediği için D vitamini eksikliği oluştuğu için ciltte D vitamini sentezi azalıyor ve enfeksiyonların daha zor atlatılmasına neden olabiliyor. Evde balık tüketilmiyorsa omega 3 desteği de yararlı olabilir." şeklinde konuştu.

Ev içinde dikkat edilmesi gereken hususları sıralayan Başkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Ev tozu akarları ve küfler, nemli ortamda kolayca türeyebiliyor. Bu açıdan çocuğun odasının güneş görmesi, rutubetsiz olması ve belli aralıklarla havalandırılması gerekir. Yatak-yorgan yüzlerinin sık aralıklarla değiştirilmesi, yatağın havalandırılması gereklidir. Ev içinde çamaşır kurutmak nem oranını arttıracağından yapılmamalı, balkonda dahi sigara içilmemelidir. Yün ev tozu akarları için uygun ortam olduğundan mümkün olduğunca yün ve yünlü ürünler ev içinde bulundurulmamalıdır.
"Üst solunum yolu enfeksiyonlarının nedenlerinin başında el temizliği ve kişisel hijyen gelir"

Son zamanlarda polikliniklere gelen hastalarda sıklıkla rastlanılan şikayetler ve tedavi sürecini aktaran Başkaya, "Tekrarlayan bronşit hastaları geliyor. Öncelikle bunun astımla uyumlu durumu var mıdır? Tekrarlayan buhar tedavileri almış mı? sürekli bir öksürük, gece öksürüğü veya eforlu öksürük gibi şikayetlerini sorguluyoruz. Astımla uyumlu semptomları, alerjik yapısı ve ailede astım varsa bu çocuklara yapabiliyorlarsa solunum fonksiyon testiyle astım bulgularını göstermeye çalışıyoruz. Astımla uyumlu belirtileri varsa tedavilerine başlasak da bu tedavi biraz uzun süreçlidir. En az bir buçuk 2 aylık tedavi sonrası tekrar değerlendirip şikayetlerindeki gerileme durumunu, nasıl olduğuna bakılarak tedavinin devamı-azaltılması ve başka tanıları düşünülmesi gibi durumlara geçilebiliyor." ifadelerini kullandı.

Çoğu durumlarda enfeksiyonların bulaş kaynağının eller olduğunu ve onun için çocuklara el yıkamanın öneminin anlatılması gerektiğinin altını çizen Başkaya, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarında çoğu zaman sebebin el temizliği ve kişisel hijyen olduğuna vurgu yaptı.

"Enfeksiyon riskine karşı düzenli dengeli beslenmeye dikkat etmesi yeterlidir"

Başkaya, "Çocuklara bunun önemini anlatmak ve doğru şeklini öğretmek enfeksiyonları azaltabilir. Çocuğun kendisinin de bakımını veren kişinin de en temizliğine el hijyenine dikkat etmesi gerekli. Kış aylarında kapalı ve kalabalık ortamlardan, sigaradan, hasta kişilerden uzak tutmak enfeksiyonlardan koruyacak etken olacaktır. Çocukluk çağ aşılarını ihmal etmemek gerekir. Bu kış hastalıklarında özellikle zatürre, menenjit ve grip aşıları koruyuculuk sağlayacaktır. Bazen çok küçük çocuklarda anne babanın yaptırması dahi çocuk için koruyucu olabiliyor." şeklinde konuştu.

Çocuğun dengeli beslenmesi temelde olan bir durum olduğunu kaydeden Başkaya, "Abur-cuburdan uzak durması, illaki dışarıdan pahalı balık yağlı vitaminleri almak gerekmiyor. Günlük besinini alabilen, meyve sebzesini tüketen, diğer bütün besin öğelerini yaşına uygun olarak barındıran öğünlerle beslenen çocukta çoğu zaman ekstra D vitamini dışında vitamin takviyesi gerekli değildir. Düzenli dengeli beslenmeye dikkat etmesi yeterlidir." diye belirtti.

Başkaya, "Çocuğun uyku düzeni önemlidir. Uyku eksikliği bağışıklık sistemini bozabiliyor, etkileyebiliyor. Ondan dolayı çocukların yaşına göre 8-12 saat arasında uyuması gereklidir, uykusuna dikkat edilmesi uygundur." dedi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.