Diyetisyen Gökhan Şen: Et dinlendirildikten sonra tüketilmelidir

Diyetisyen Gökhan Şen: Et dinlendirildikten sonra tüketilmelidir

Yaklaşan Kurban Bayramı ile beraber, kesilen kurban etlerinin tüketilmeden önce nasıl bir işleme tabi tutulması gerektiği ile ilgili konuşan Diyetisyen Gökhan Şen, etin en az 24 saat bekletilip daha sonra tüketilmesinin sağlıklı olduğunu belirtti.

Kurban Bayramı'nda aşırı et tüketiminin zararlarına karşı, sebze ve meyve tüketiminin sağlık için faydalı olduğunu belirten Gökhan Şen, “eğer et tüketilecekse yanında mutlaka salata olmalı” dedi.

“Et buzluktan çıkarıldıktan sonra kesinlikle dışarıda çözülmemeli”

Bayramı sağlıkla geçirebilmek adına ve kurban etinin kesimle beraber nasıl muhafaza edilmesi hususuna değinen şen, "Kurban Bayramı'nda et tüketiminin çok fazla arttığı ve bazı noktalara dikkat edilmezse ciddi rahatsızlıklara sebep olabilecek bir döneme giriyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken şey kurban kesildikten sonra kurban etinde bir sertlik oluşur. Bu sertlik hem sindirimi hem de pişirilmesini zorlaştırır. Dolayısıyla ilk yapılması gereken etin en az 24 saat bekletilmesi daha sonrasında büyük parçalar halinde değil, küçük parçalar halinde birer ikişer yemeklik şeklinde derin dondurucularda depolanmasını öneriyoruz. Et buzluktan çıkarıldıktan sonra kesinlikle dışarıda çözülmemeli, bu mikroorganizmalara davetiye çıkartır. Buzdolabının diğer kısmında + 4 derecede çözülmeli ve sonrasında kesinlikle geri dondurulmamalı. Bu da çok ciddi bir sağlık riski taşır. Yiyeceğimiz kadar miktar et çıkarıp çözüldükten sonra tüketmeli ve sonrasında dondurma işlemi olmalı. Eti pişirirken çok yağlı kısımlarını atarak kendi yağında pişirmeyi sağlamamız gerekiyor." dedi.

"Sağlıksız pişirme kalp krizine kadar giden çok ciddi rahatsızlıklara sebebiyet verebiliyor"

Sağlıksız pişirme yöntemlerinin ciddi hastalıklara yol açtığını vurgulayan Şen, "Haşlama, fırında pişirme ve ızgara gibi sağlıklı pişirme yöntemlerini kullanmamız gerekiyor. Kavurma ve kızartma gibi sağlıksız pişirme yöntemleri ve yine özellikle yağlı kısımları ile birlikte tüketildiğinde kalp krizine kadar giden kalp damar hastalıkları çok ciddi rahatsızlıklara sebebiyet verebiliyor. Tabi ki ızgarada pişirirken de yine etin sıcaklığının doğru olması açısından mangala, köze çok yakın olmaması ve kömürleşmemesi gerekiyor. Ayrıca bizim Kurban Bayram'ında genel sağlıklı beslenme ilkelerinden taviz vermememiz lazım. Kırmızı etin yanında tüketilecek bir sebze yemeği veyahut sebzeli et şeklinde bir yemek veya salata ile tükettiğimizde eti daha sağlıklı hale getirmiş oluyoruz." şeklinde konuştu.

“Öğünlerimizden taviz verdiğimizde kan şekeri ritmimiz ve düzenimiz bozulur”

Şen, "Bunun haricinde Kurban Bayramı'nda öğünlerinize dikkat etmemiz lazım. Öğünlerimizden kesinlikle taviz vermemiz gerekiyor. Öğünlerimizden taviz verdiğimizde kan şekeri ritmimiz ve düzenimiz bozulur. Bu da acıkmamıza sebebiyet verebilir. Kurban Bayramı'nda sadece et değil, şeker ve hamur işi tüketimi de artıyor. Bunun önüne geçmek adına mutlak suretle öğünlerimizi tam yapmamız ve gün içerisinde tamamen hamur işinden ve şeker yemekten uzak duramayacağımız için bizim ürünlerimizde olabildiğince az şekerli ve az hamur işi şeklinde tüketmemiz lazım." ifadelerini kullandı.

"Et tüketilecekse yanında mutlaka salata olmalı"

Bayram sabahında yapılan kahvaltının önemine ve tüketilen etin yanında yeşil ürünlerin olmasına değinen Şen, "Mesela kahvaltı çok önemli. Kahvaltıda bal, reçel, pekmez gibi şekerli ürünlerin tüketilmemesi gerekir. Özellikle bayram süresince yumurta, zeytin, peynir, domates, salatalık, biraz da ekmek tüketilebilir. Öğlen ve akşam yemeklerinde de eğer et tüketilecekse yanında mutlaka salata olmalı ve yine bir miktar ekmek veya pilav gibi ek aparatlarla bir öğün geçirilebilir. Onun haricinde bizim hareket konusunda da dikkat etmemiz lazım." şeklinde konuştu.

“Daha az asansörü kullanıp daha çok merdiven kullanabiliriz”

Bayramda tüketilen ürünlerin sonucunda egzersize de vurgu yapan Şen, "Genel hareketli olmamız lazım. Bunda da şöyle bir öneri getirebiliriz: gittiğimiz yerlerde daha az asansörü kullanıp daha çok merdiven kullanabiliriz. Böylece misafirliklerde yediğimiz yüksek kalorili besinlerin bir miktar etkisini azaltmış oluruz. İçecek ikramında da kesinlikle gazlı şekerli içecekler tüketilmemeli. Şekerli gazlı içecekler yerine ayran tüketimini öneriyoruz. Gelen misafirlerimize ikram edilebilir. Bu hem çocuklar için diş çürüklerine kadar varabilen ciddi rahatsızlıklara sebebiyet verebiliyor." dedi. (İLKHA)

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.