Ebeveynin endişesi, çocuğun okul motivasyonuna zarar veriyor

Ebeveynin endişesi, çocuğun okul motivasyonuna zarar veriyor

​Uzmanlar, ebeveynlerin yüz yüze eğitim ile ilgili kendi endişelerini çocuklarına yansıtmaması ve dile getirmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Uzman Klinik Psikolog Nuran Günana, okula adaptasyon sürecine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Salgın nedeniyle uzaktan eğitimin ardından yüz yüze eğitime dönüş yapan çocukların uyum sorunları yaşamasının normal görülmesi gerektiğine dikkat çeken Günana, bu dönemin aslında çocuklar ve aynı zamanda ebeveynleri için de zor bir süreç olduğunu söyledi.

Ebeveynlerin de çocuklarıyla birlikte uzaktan eğitime dahil olduğunu ifade eden Günana, "Bu süreçte hem kendi psikolojik sağlıklarını korumaya çalışırken hem de çocukların psikolojisini desteklemek için çaba sarf ettiler. Okul çağındaki çocuklar bu durumdan çok daha fazla etkilendi. Alıştıkları düzeni terk edip uzun bir süre eve kapanmak ve sorumluluklarını uzaktan yönetmek zorunda kaldılar. Sosyal ortamlarından uzaklaşmak zorunda kalıp fiziksel özgürlükleri ellerinden alındı. Bu durumun bu süreçte çocuklar üzerinde elbette birçok yönüyle olumsuz sonuçları oldu. Şimdi ise zorlayıcı bir sürecinden ardından tekrar düzenlerini terk edip eski sisteme geri dönüş yapıyorlar." dedi.

Uyum sorunları yaşamak normal

Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte uzun süre okullarından ve arkadaşlarından uzak kalan çocukların uyum problemleri yaşayabileceklerini kaydeden Günana, "Bu sürecin olması gereken normal bir durum olduğunu ve geçici bir süreç olduğunu düşünmelerinde fayda olacaktır." diye belirtti.

Yapıcı bir dil kullanılmalı

Bu süreçte ebeveynlerin çocuklarına karşı kucaklayıcı ve sabırlı olması gerektiğini kaydeden Günana, "Çocuklarıyla konuşurlarken çocukların hangi duyguları hissettiklerine önem verilip kendilerini yalnız hissetmemeleri ve güvende hissetmeleri konusunda destek olunmasında fayda vardır. Çocuklarla ‘Neden ağlıyorsun veya neden korkuyorsun, korkulacak bir şey yok büyüdün sen artık’ gibi eleştirel konuşmalar yapmak yerine daha yapıcı konuşmalar yapmak ve açık uçlu sorular sormak çocukla konuşmayı başlatabilir ve sağlıklı iletişim sağlanır." ifadelerini kullandı.

Bugün okulda kendini nasıl hissettin?

Sağlıklı bir iletişim ile birlikte güven verici konuşmalar yapmanın öneminin fakında olunması gerektiğine de dikkat çeken Günana, "Çocukların yeni düzen ile ilgili duygularını konuşabilmesi ve paylaşabilmesi için fırsatlar yaratılmalı ve rahatlamalarına imkan saplanmalıdır. 'Bugün okulda kendini nasıl hissettin? Heyecanlandığın veya mutlu olduğun anlar oldu mu? Kendini iyi hissetmediğin konular neydi?' gibi konuşmalar yapmak çocuğa iyi gelecektir ve kendisini yalnız hissetmesine engel olacaktır." diye konuştu.

Ebeveyn kaygısını çocuğa hissettirmemeli

Ebeveynlerin yüz yüze eğitim ile ilgili kendi endişelerini çocuklarına yansıtmaması ve dile getirmemesi gerektiğini de ifade eden Psikolog Günana, "Ebeveynlerin endişelerinin yüksek olması çocuğun kaygı düzeyinin artmasına sebep olur. Bu yüzden çocuğun okula karşı motivasyonuna zarar verip, okula karşı konsantrasyonunun azalmasına ve uyum sürecinin zorlaşmasına sebebiyet verebilirler. Bu konu ile ilgili endişeleri hakkında öğretmenler veya kurumlarla iletişime geçilebilir." tavsiyesinde bulundu.

Bu önerilere kulak verin

Günana, önerilerini şöyle sıraladı:

"Çocuklarla okula gitmenin faydaları ve olumlu tarafları hakkında konuşulması motivasyon sağlayıp iyi gelecektir.

Küçük yaş grubu çocuklarla okul sonrasında okul içerikli oyunlar oynamak, eğlenceli oyunlar oluşturmak kaygıyı azaltan bir faktör olabilir. Çocukla birlikte spor yapmak gibi faaliyetlerde bulunmak da iyi bir seçenek olabilir.

Öte yandan ebeveynler çocuklarıyla dersler hakkında sohbet edebilmeliler ve zaman zaman çocukların onlara ders anlatmasını sağlamalarında fayda vardır.

Çocuklarla birlikte bir zaman çizelgesi hazırlanması ve gün planlaması faydalı olabilir. Bu sayede çocuk disiplinli bir çalışma sistemi oluşturabilir. Aynı zamanda ders dışında başka aktivitelere de ayıracağı zamanı bilirler.

Zaman çizelgesiyle çocuğu sıkmak yerine esneklik sağlanmalı. Çocuklara pozitif geri bildirimler sağlanmalı. Gün içerinde ne kadar yorulduğu ve zaman zaman sıkıldığını bildiklerini söyleyebilirler. Fakat aynı zamanda çocuğun elinden geleni yaptığını ve onu takdir ettiklerini söylemelerinde fayda vardır."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.