28 Şubat sürecinde ve FETÖ’nün yargı eliyle mağdur edilen mahkumların ailelerinden oluşan bir heyet, Muş Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ederek yaşadıkları hukuksuzlukları anlattı.

HÜDA PAR Muş İl Başkanı M. Şirin Çağlayan’da bulunduğu heyet, Muş Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Emrullah Özbey tarafından karşılandı.

Ziyarette konuşan HÜDA PAR Muş İl Başkanı M. Şirin Çağlayan, ailelerin mağduriyetlerinin görülmesi ve yaşanan hukuksuzlukların toplumun tüm dinamikleri tarafından iyi anlaşılması gerektiğini söyledi.

“Mağdur ailelere elimizden gelen her desteği vermeliyiz”

Başkanı Çağlayan, cezaevlerinde tutuklu bulunan ve birçoğunun müebbet hapis cezasına çarptırıldığı İslami kimlikli mahkûmların büyük kısmının 28 Şubat dönemi ETÖ yapılanması ve sonrasında yargı ve kolluk kuvvetlerinde yapılanan FETÖ’nün mağduru olduğunu belirterek, “Mağdur edilen bu insanların aileleri yakınları için yeniden yargılanma talep ediyorlar. Bunun için de çeşitli etkinlikler yapıyor, ziyaretler gerçekleştiriyorlar. Bu hususta kapımıza gelerek yardımlarımızı talep eden bu mağdur ailelere elimizden gelen her desteği vermeli, onların bu zulümden kurtulmaları için çaba göstermeliyiz.” ifadelerini kullandı.

“Toplumun sorunlarını kamuoyuna yansıtma da basının önemli bir yeri vardır”

Sorumlu basın anlayışı gösteren basın-yayının, toplumun vicdanının sesi olduğunu belirten Çağlayan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bizler de HÜDA PAR olarak kapımızı çalan bu mağdur insanlara hem desteğimizi verdik, hem de toplumun vicdanının sesi olan duyarlı basınımıza gelmelerinde aracı olduk. Hepimizin malumu, toplumun sorunlarını kamuoyuna yansıtma konusunda basının önemli bir yeri vardır. Sizin de bu konuda mağdur ailelere yardımcı olmanız bizi memnun edecektir.”

“Ailemizin İslami yaşantısı birilerini rahatsız etmiş olacak ki;”

Yaşadığı hukuk dışı süreci anlatan FETÖ mağduru Diyadin Yılmaz, mağduriyetlerinin halen devam ettiğini ve bir kardeşinin halen cezaevinde tutuklu olduğunu söyledi.

Yılmaz, “Ben şeker fabrikasında çalışıyordum. 1995 yılından sonra ailemizin İslamî yaşantısı birilerini rahatsız etmiş olacak ki; canları her sıkıldığında gelip beni alıp götürüyor, gözaltına alıyor, bazen keyfi olarak cezaevine atıyor, bazen bırakıyorlardı. Hatta o günlerde sınavım vardı ve hazırlanmış sınava girecektim. Sırf sınava girememem için gözaltına alınmış, sınavdan sonra serbest bırakılmıştım. Bununla kalsa neyse… O zamandan bu yana ceza verdikleri bir kardeşim hala cezaevinde. Topluma zarar veren insanlar ortalıkta cirit atarken, inançlarını yaşadıkları için insanlar ömür boyu hapislere mahkûm ediliyorlar.” şeklinde konuştu.

“Niye ona bu haksızlığı yapıyorsunuz’ dediği için 8 ay cezaevinde kaldı”

Hasköy’den bir kişinin kendisinin lehinde “O çok iyi bir insandır. Namazında niyazında, çok merhametli ve konuşunca da İslam’dan başka bir şeyden bahsetmiyor. Niye ona bu haksızlığı yapıyorsunuz?” dediği için 8 ay ceza evinde tutulduğunu aktaran Yılmaz, maruz kaldıkları zulmün son bulması için dua etmekten ve duyarlı insanların desteğini beklemekten başka imkânlarının da olmadığını söyledi.

Muş Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Emrullah Özbey ise halkın yaşadığı bu haksızlık karşısında gazeteciler olarak ellerinden gelen her yardımı yapmaktan geri durmayacaklarını belirterek ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

İLKHA