Güney Marmara İstanbul kadar tehlikelidir

Güney Marmara İstanbul kadar tehlikelidir

Bursa’da düzenlenen Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nde konuşan Bursa Teknik Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beyhan Bayhan Güney Marmara’nın en az İstanbul kadar tehlikeli olduğunu söyledi.

Konut ve Yapı Gazetesi tarafından düzenlenen Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nde konuşan Bursa Teknik Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beyhan Bayhan Güney Marmara’nın en az İstanbul kadar tehlikelidir olduğunu söyledi.

 

Zirvenin oturumlar bölümünde konuşan akademisyenler, bürokratlar, sektörle ilgili meslek ve işdünyası kuruluşlarının temsilcileri, depremde daha çok İstanbul'un konuşulduğunu ama riskli alanların daha çok Güney Marmara bölgesinde olduğunu belirttiler

 

Akademisyenlerin katıldığı oturumun moderatörlüğünü üstlenen Uludağ Üniversitesi mimarlık Fakültesi Dekanı Nilüfer Akıncıtürk, artık harekete geçme zamanının geldiğini söyledi. Akıncıtürk, “Şehrin kentsel dönüşümde söz sahibi olan bütün paydaşlar konuyu enine boyuna inceliyor, bizler konuşuyoruz, yerel yöneticiler teoride uygulamaya çalışıyor. Artık kentsel dönüşüm hayata geçirilmeli.” dedi.

 

Halkın kentsel dönüşümün en önemli paydaşı olduğunu vurgulayan Akıncıtürk, “Biz artık halkla birlik olmalıyız. Onlarsız kentsel dönüşüm mümkün değildir. Kentsel dönüşümü harekete geçirmek için; projeyi finans edecek bir döngü bulmalıyız, sosyal olarak yaratıcı olmalıyız, çevreyi bozmadan yaşanılabilir bir düzen kurmalıyız.” diye konuştu.

 

“100 yıl sonra yine kentsel dönüşüme ihtiyaç duymayacak yapılar yapmalıyız”

Oturumun devamında konuşan Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Taş da, kentsel dönüşümde, halktan sonra en önemli olmazsa olmazın özel sektör olduğunu söyledi.

 

Taş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentsel dönüşümde özel sektör olmazsa olmazdır. Yatırımcılar uygulayıcı ve ekonomik faydayı sağlayıcı olanlardır. Üniversiteler de vizyon ve yön göstericidir. Kamu ise denetleyici olmalıdır. Bu aktörlerin ciddi anlamda kentsel dönüşümü sağlayabilmeleri için katılımcılık esastır. Dünyadaki örnekleri katılımcılıkla başarıya ulaşmıştır. Bizdekilerin de başarıya ulaşması ancak bu şekilde olabilir. Bugüne kadar sağlıklı bir kentleşme yapamadık. Şimdi yapacağımız kentsel dönüşüm de 100 yıl sonra yeniden kentsel dönüşüme ihtiyaç doğuracak bir şekilde yapılmamalıdır.”

 

Uludağ Üniversitesi İnşaat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün de, kentsel dönüşüm için birlikte hareket etmenin önemine değindi. Doğangün, “Kentsel dönüşümün asıl hedefi afet riski altındaki alanların dönüştürülüp daha sağlıklı ve güvenli yaşam alanları oluşturmak olmalıdır. Esas olan bu kentsel dönüşüme vatandaş, mühendisler, yerel yönetimler dört elle sarılıp bu sağlıksız binalardan vatandaşları kurtarıp her şeyiyle yaşanabilir bir kentin yeninden yapılmasını sağlamalıdır.” şeklinde konuştu.

 

Güney Marmara İstanbul kadar tehlikelidir

Oturumda son olarak söz olan Bursa Teknik Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beyhan Bayhan ise, kentsel dönüşüme deprem riski açısından yaklaştı. Bursa’nın zemininin problemli olduğunu vurgulayan Bayhan, “Geçmiş yıllardan beri Bursa'da birçok depremin olması bunun göstergesidir.” dedi.

 

Bayhan sözlerine şöyle devam etti: “Bursa ili birinci deprem bölgesindedir. Kuzeyinde kalan Büyükorhan, Orhaneli, Kestel ve İnegöl ikinci bölgede kalıyor. Biz depremde daha çok İstanbul'u konuşuyoruz ama riskli alanların daha çok Güney Marmara bölgesinde olduğunu biliyoruz. Güney Marmara da en az İstanbul kadar tehlikelidir diyebiliriz.”  (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.