Hacı adayları: Tarif edilemez bir duyguyu yaşıyoruz

Hacı adayları: Tarif edilemez bir duyguyu yaşıyoruz

Yıllarca hacca gitmenin hayalini kuran Diyarbakırlı hacı adayları, mübarek topraklara varmak üzere 5'inci Harem-i Şeriften hareket etti.

Salgından dolayı son iki yıldır hac yollarından mahrum kalan hacı adayları bu sene sevdalarına kavuşmak için Diyarbakır'dan mübarek topraklara doğru yola çıktı.

Hacı adaylarından kimileri diyanet kurumunun kimileri turizm acenteliklerinin organizasyonuna katılarak Diyarbakır Havalimanında bir araya geldi.

Hac ibadetini yapma sevinciyle son kez yakınlarıyla vedalaşan hacı adayları yaşadıkları duyguları paylaşırken bunun tarif edilemez bir durum olduğunu dile getirdi.

Muazzam bir heyecan içerisinde olduklarını ifade eden hacı adaylarından Adnan Akgönül, "Allah'a hamd ediyoruz ki böyle bir farzı bizlere nasip etti. 10 yıl önce müracaat etmiştik. Adımız çıktığında çok sevindik, Allah'a hamdolsun. Çünkü Allah bizi çağırdı ve bizde davetine icabet ederek lebbeyk dedik. Peygamber Efendimizin mağfiret ve rahmet iklimine bir an önce yetişmek istiyoruz." dedi.

"Gayemiz, alacağımız manevi coşkuyla hayırlı işleri yürütmek ve üzerimize düşeni yerine getirmektir"

Oraya gitmenin ayrı bir duygu olduğunu söyleyen Akgönül, "Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhivesellemin verdiği müjdeye göre 'Kim Allah rızası için evini terk eder haccı eda etmeye giderse annesinden doğduğu gibi tertemiz olur' diye buyuruyor. Bizde arınmak ve tertemiz olmak için o mekâna gidiyoruz. Gayemiz, haccı mebrur görevini ifa edecek biçimde memlekete dönmek, orada alacağımız manevi coşkuyla hayırlı işleri yürütmek, itaat ve ibadetler de üzerimize düşen görevlerini yerine getirmektir." ifadelerini kullandı.

Akgönül, "Bütün hacı adayları aynı duyguda olmaları gerekiyor. Orada şeytanı taşlama iyi bir sembol ve başlangıçtır. Nasıl ki orada şeytanın sembolleri taşlanmışsa her bir hacı kardeşimiz kendi memleketinde şeytan adına çalışan, hizmet eden ve icraat yapan bütün şeytan ehlini aynı şekilde taşlaması gerekir." şeklinde konuştu.

Tam 13 yıldır hac yapmaya niyetlendiğini ve bu sene nasip olduğunu belirten Çelebi Gün, "Peygamber Efendimizi ve Kâbe'yi görmeye gidiyoruz. Ümmeti Muhammed'in hepsine nasip olsun inşallah. 2 yıl pandeminden dolayı gidemedik, bu yıl eşimle gitmek nasip oldu." dedi.

"Rabbimin açtığı kapıdan manevi hazineyi alıp döneceğiz"

Hacı adaylarından Zeynelabidin Şimşek, orada dualar ve ibadetlerde bulunup ziyaretler gerçekleştireceklerini ifade ederken Veysi Adıgüzel ise 14 yıldır hacca gitmeyi beklediğini ve bu sene eşiyle beraber bu ibadeti yapmanın sevincini yaşadıklarını söyledi.

Bitlis'ten Diyarbakır'a gelerek kafileye katılan hacı adaylarından Şabettin Subaşı, hac ibadetini yapmak üzere katıldığı İnzar Turizm acentesine teşekkürlerini ileterek "İnzar Turizminin yapmış olduğu bu hayırlı çalışmalarını takdir ediyorum, Allah kendilerinde razı olsun. Allah'ın emrine ve İbrahim Aleyhisselamın sünnetine lebbeyk dedik. 10 yıldan sonra Allah-u Teala bana ve eşime ömrümüzün son deminde nasip etti. İnzar Turizminin görevli arkadaşları yapmış oldukları fedakarlığı takdirle karşılıyoruz ve orada en güzel bir şekilde hac yapmayı göstereceklerdir inşallah. 10 yıl sonra mukaddes yolculuğa Diyarbakır'dan çıkıyoruz. Allah rızası için gidiyoruz, Rabbim bize hazine kapılarını açmış ve hazineden manevi hazineyi alıp öyle döneceğiz." ifadelerini kullandı.

Daha evvel 2 kez umreye gittiğini ve bu sene de ilk kez hac yapacağını dile getiren Mehmet Balkan, "Hayırlısıyla bu yıl Diyarbakır'dan hacca gideceğiz. Allah kabul etsin, ümmeti Muhammed'e dua edeceğiz. Hacca gidemeyenlere de Allah nasip etsin. Mukaddes bir yolculuktur ve oranın heyecanı bambaşkadır." diye belirtti.

Yaklaşık 11 yıldan beri bu kutlu yolculuğu beklediğini söyleyen Hüseyin Görülmez, "Allah bu sene gitmeyi nasip etti. Bütün Müslümanlara dua edeceğiz, Allah duamızı kabul etsin. Ben ve hanımımla beraber gideceğiz." dedi.

"Allah'ın misafirlerine hizmet etmek için adayız"

Hac ve umre organizasyonu yapan İnzar Turizmin koordinatörlerinden Bedri Dülge ise, acente olarak yaptıkları çalışmalardan bahsederken kutsal toprakların manevi atmosferinin bir başka olduğuna vurgu yaparak başta acenteleri aracılığıyla hacca gidecekler olmak üzere tüm hacı adaylarında farklı bir heyecanın gözlemlendiğini söyledi.

Salgından dolayı son 2 yıldır kendisinin de hacca gidemediğini belirten Dülge, "Duygularımı şu an ifade etmek çok zordur. Çünkü 2 yıldır hacca gidemiyoruz. Hacca gidemediğimiz için bütün hacı adaylarımız masum bir durumdaydık. Şu an büyük bir heyecan içerisindeyiz, bir an önce kutsal topraklara gitmeyi istiyoruz. Hacı adayları çok heyecanlı ve duyguludurlar. Birçok hacı belki hayatından ilk sefer oralara gidecek ve orayı anlatmakla tarif edilemez. Hacılarımız kaç gündür heyecan içerisindeler. Ne zaman gideceğiz? Saat kaçta gideceğiz? Sabah 7'de burada olun dedik, 6'da gelenler var. Onlarda heyecanla bir an önce kavuşmak istiyorlar." ifadelerini kullandı.

Acentelerinin hizmet kalitesine de değinen Dülge, "İnzar turizm denilince akla hizmet gelir. Hacca ve umreye gidenler Allah'ın misafirleridir, Allah-u Teala öyle beyan etmiştir. Biz de diyoruz ki Allah'ın misafirlerine hizmet etmek için adayız ve bunu kendimize bir şeref olarak ad etmişiz, böyle biliyoruz ve bu şekilde gelen hacılarımıza Allah'ın misafiri gözüyle bakıp o hizmeti yapıyoruz. Gerçekten farkımız hizmetimiz diyoruz. Bizimle beraber bu heyecanı yaşayan hacı ve umreci kardeşlerimiz bunu fark etmişlerdir." şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.