Hakaret Suçu 1 Pratik Hukuk

Hakaret Suçu 1 Pratik Hukuk

‘Mümin dil uzatıcı değildir, lânet okuyucu değildir.Kötü iş yapan değildir, kötü söz söyleyen değildir.’

‘Mümin dil uzatıcı değildir, lânet okuyucu değildir.

Kötü iş yapan değildir, kötü söz söyleyen değildir.’

Hz. Muhammed (sav)

Adil olan Allah’ın adıyla

Hakaret suçu, Ceza Kanunu’nda "Şerefe Karşı Suçlar" başlığıyla düzenlenmiştir. Hakaret suçunun kanunda yer alması ve ceza yaptırımına bağlanmış olmasıyla korunmaya çalışılan hukuki değer kişinin şerefi ve özsaygısıdır. Burada şeref ile kastedilen, kişinin toplum nazarında saygınlığıdır. Özsaygı ise kişinin kendi içerisindeki manevi bütünlüğüdür. Bu nedenle kişinin onur, saygınlık ve şerefini küçük düşürecek veya onun manevi bütünlüğünü zedeleyip zarar verecek nitelikte sözlerin mağdura yöneltilmesi, mağdura somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veya doğrudan ona sövülmesi halinde hakaret suçunun varlığı söz konusu olmaktadır.


TCK’nın "Hakaret" başlıklı 125. maddesine göre hakaret suçu şu şekilde düzenlenmiştir:

Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

Kanun metninden de anlaşılacağı üzere hakaret suçu özetle bir kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olacak şekilde, ona yönelik olarak somut bir fiil veya olgu isnat etmek ya da sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmaktır. Kanunda insana dair, insanı önceleyerek kişisel haklardan bahsedildiği açıkça ortadadır. Dolayısıyla tüzel kişilere karşı hakaret suçu işlenemez, yani hakaret suçu yalnızca gerçek kişilere yönelik olarak işlenebilmektedir. Ancak bir tüzel kişinin kendisine değil de yöneticilerine veya çalışanlarına hakaret edilmesi halinde hakaret suçunun varlığından söz edilebilmektedir. Çünkü burada mağdur tüzel kişi değil yine bir gerçek kişidir. Bununla beraber hakaret suçu, TCK’nın diğer maddelerinde özel olarak da düzenlenmiştir. Örneğin Cumhurbaşkanına hakaret bu özel hükümler çerçevesinde düzenlenmiştir. Başka bir deyişle normal sayılabilecek hakaret suçundan tamamen farklıdır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu veya devlet alametlerini aşağılama suçu gibi kanunda spesifik olarak düzenleme alanı bulmuş olan suç tipleri için bu suçların kendi maddelerinde yer alan hükümler dikkate alınacaktır. Yazımızın devamında Cumhurbaşkanına hakaret suçunu da inceleyeceğiz.

Hakaret Suçunun Basit ve Nitelikli Halleri

Hakaret suçunun basit halleri, kişinin mağdura hakaret etmesi, mağdurun gıyabında ve üç kişinin tanıklığında hakaret edilmesi ve mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü ileti ile hakaret etmeyi kapsar. Hakaret suçunun nitelikli hallerini ise kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, kişinin dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret, kişinin mensup olduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle hakaret ve alenen hakarettir. Nitelikli haller noktasında saydığımız dört hakaret suçunun farkı ise ceza noktasında ortaya çıkıp hakaret suçunun nitelikli hallerinden ilk üçünde yalnızca cezanın alt sınırı artırılmışken, dördüncü hal olan alenen hakaret suçunda verilecek cezada artırım şeklinde düzenlenmiştir.


Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu

Cumhurbaşkanına hakaret suçu, hakaret suçundan ayrı olarak TCK’nın "Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü bölümünde yer alan 299. maddesinde düzenlenmiştir. TCK madde 299’a göre Cumhurbaşkanına hakaret suçu şu şekilde düzenlenmiştir:

Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır."

Görüldüğü üzere, cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası daha ağır cezayı gerektirmektedir. Ayrıca cumhurbaşkanına hakaret suçu dolayısıyla kovuşturma yapılması, adalet bakanının iznine tabii tutulmuştur.

Hakaret Suçunda Şikâyet ve Şikâyetten Vazgeçme

TCK 125. maddesinde düzenlenmiş olan hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlendiği hali haricindeki tüm haller şikâyete tabiidir yani hakaret sonucu bir şikâyet yoksa yargı resen hakaret davası açmamaktadır. Başka bir deyişle mağdurun şikâyet etmemesi halinde savcılık makamı tarafından resen inceleme yapılmamaktadır. Şikâyet etmek isteyen kişi, acele etmeli ve şikâyet süresini kaçırmamalıdır. Bu süre, şikâyet edecek kişinin hakaret fiilini ve failini öğrenmesinden itibaren 6 ay içerisinde sona erer. Bununla birlikte kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu işlenmesi halinde ise soruşturma ve kovuşturma için mağdurun şikâyeti aranmaz. Ayrıca, Cumhurbaşkanına Hakaret suçu da şikâyete tabii değildir, yetkili kimselerce bu suça ilişkin olarak da resen inceleme başlatılabilmektedir.

Hakaret suçunda diğer bir önemli durum ise önceden şikâyette bulunmuş olan kişinin şikâyetinden vazgeçmesi meselesidir. Bu hallerde, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçu haricindeki hakaret suçları açısından soruşturma aşamasında takipsizlik kararı yani ‘kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ ile sonuçlandırılır. Kovuşturma aşamasına geçilmişse de kamu davası düşer. Ancak kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret halinde, suçun kendisi şikâyete tabii olmadığı için şikâyetten vazgeçme ile birlikte soruşturma veya kovuşturma evresi sona ermez ve süreç aynen devam eder.

Gelecek ay hakaret davasının nasıl açılacağı, hakaret suçu sonucunda nasıl cezaların öngörüldüğünü paylaşacağımız yazımızda görüşmek üzere selam ve dua ile…

Muhammed Yusuf Oktuay

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler