Adana’da 6 Mart 2002 tarihinde misafir olduğu eve gerçekleşen baskında katledilen Hatip Dağ, şehadetinin 15'inci yılında memleketi Mardin’in Mazıdağı ilçesinde kabri başında anıldı.

Çok sayıda seveninin katıldığı anma programı Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı, İslami yaşantısının anlatılmasıyla devam etti. Programda konuşan Araştırmacı Yazar Abdullah Kavan, şehit ve şehadetin önemine değindi.

Lügatinde şehadet olmayan davanın zillet olduğunu ifade eden Kavan, lügatinde şehadet olanların ise Rableri tarafından izzetlendirildiğini belirtti.

Zindan ve muhaceratın şehadete giden yol olduğunu söyleyen Kavan, şehadetin mücadelenin en üst seviyesi olduğuna vurgu yaptı.

“Dava adamı şehadeti de zindanı da muhaceratı da göze alacak”

Allah için, İslam yolunda gitmenin bedel istediğini dile getiren Kavan, “Bir dava adamı Allah’ın yolunda, izinde kendini kabul ediyorsa bazı bedelleri göze alması gerekiyor. Bu bedeller bazen muhacerat, bazen zindan köşeleridir ve bazen de bunların zirvesi dediğimiz şehadettir. Dava adamı şehadeti de zindanı da muhaceratı da göze alacak ki; Allah onu mükâfatlandırsın. Ne kadar da şehitlerimizin hayatından bahsediliyor değil mi? Biz şehitleri bu yolun yolcusu olarak görüyoruz. Dolayısıyla eğer bu yola talip olan birileri varsa bazı şeyleri göze alacak. Buna mal sevdası, rehavet,  koltuk ve kınama diyebilirsiniz. Dava adamları bunu göze almalıdır. Bu bir sınır çizgisidir. Bu çizgi her insanın üstüne çıkamadığı bir çizgidir. Kimisi bir maraton gibi aşamaları aşıyor fakat bu bahsettiğimiz muhacerat, zindan ve şehadet dediğimiz çizgiye takılıyor. Bu çizgiye takılan birçok insan vardır. Onun için bu çizgileri aşanlara Allah farklı mükâfat vermiştir.” dedi.

“Şehadet aşkı olmayanlar zillet gömleğini giymişlerdir”

Lügatinde şehadet olmayan davanın zillet olduğunu ifade eden Kavan, sözlerine şöyle devam etti:

“Şehitler bize şehadetleri ile ne anlatıyorlar? Bugün Şehit Hatip, Selahattin ve Abdulvahap abiler kalksa bize söyleyecekleri şeyler var. Bunu lisanları ile söylemiyorlar ama halleri ile bizi vicdani bir muhasebe ve muhakemeye davet ediyorlar. Şehitlerimizin bizden istediği davalarının sürdürülmesidir. Bunun için vicdanlarımıza hitap ediyorlar. Lügatinde, felsefesinde şehadet olmayan bir bireyin, grubun ve cemaatin hayatında zillet olmuştur. Lügatinde ve felsefesinde ölüme meydan okuyan, şehadet aşkı olmayan kesimler zillet gömleğini giymişlerdir. Lügatinde şehadet olan birey olsun, parti olsun, cemaat olsun, eğer lügatinde bu varsa Allah onları aziz etmiştir ve izzet gömleği giymiştir.”

Anma programı yapılan duanın ardından sona erdi. Programa katılanlar daha sonra rahatsızlığından dolayı oğlunun anma etkinliğine katılamayan Şehit Dağ’ın babası Hacı Piro Dağ’ı ziyaret etti. (M. Hüseyin Temel – İLKHA)