DİYARBAKIR- HDP/PKK’li çetelerin Kobani’yi bahane ederek halka yaptıkları saldırılar hakkında bilgi edinmek için Diyarbakır’a gelen Time Magazine Dergisi Küresel Muhabiri Laurent Lauglin ile 7-10 Ekim tarihlerinde yaşanan vahşeti İlke Haber Ajansı (İLKHA) Haber Müdürü Fırat Han ile konuştu.

Lauglin’i makamında kabul eden İlke Haber Ajansı Haber Müdürü Fırat Han, bölgede yaşanan olaylarla ilgili olarak açıklamalarda bulunarak, PKK/HDP’li çetelerin yaptığı saldırıların tamamının halkın malına, canına ve inancına saldırılar olduğunu belirterek, hükümetin çıkan olaylara müdahale etmede etkisiz olduğunu belirtti.

 “PKK, bütün eylemlerinde legal kuruluşlara saldırmıştır”

Lauglin’i Türkiye-Suriye sınırı ve çevresinde bulunan Laik Kürtler ile İslami yapılar arasındaki ilişki hakkında bilgilendiren Han, “PKK, etkili olduğu her yerde, İslami yapılar başta olmak üzere neredeyse tüm muhalif gördüğü yapılara saldırmış, kendi dışındaki bütün yapıları imha etme yoluna gitmiştir. Kendisi dışındaki yapılara düşmanlık eden PKK, İslami yapılara hiçbir zaman tolerans tanımamış ve her türlü saldırıda bulunmuştur. Bölgede bulunduğumuzdan dolayı olayları bire bir takip ediyoruz. PKK, yaptığı bütün eylerinde yoluna çıkan iş yeri, dernek, parti gibi legal kuruluşları hedefine koyup saldırmıştır. PKK’nin bu saldırıları onun hareket metodu ve idare etme şeklidir.” dedi.

“İslami kuruluşlara saldırısını artıran PKK, Yüksekova’da bir dernek yöneticisini öldürdü”

“2000’li yıllardan sonra İslami sivil toplum kuruluşlarına (STK) ve sonradan kurulan Hüda-Par’a karşı saldırılarını artıran PKK, Hakkâri Yüksekova’da İslami bir derneğin başkan yardımcısını katletti.” diyen Han, İslami STK’lar ve Hüda-Par’ın bu saldırılara karşılık vermediğini hatırlattı.

“PKK’nin tahrik edici açıklamaları manidar”

İslami STK ve Hüda Par’ın, yaptıkları açıklamalarda, tüm yaşananlara rağmen sabredeceklerini ancak saldırılara karşı boyun eğmeyeceklerini açıkladıklarını belirten Han, “PKK’nin bugünlerde gelişen olaylarla ilgili Hüda-Par, Mustazaflar Cemiyeti ve bunlara bağlı kuruluşlar hakkında yaptığı tahrik edici açıklamalar manidardır. Tüm bu saldırılar ve tahrik edici açıklamalar karşısında Hizbullah Cemaati de yaptığı açıklamada, yapılan saldırılara karşı misliyle karşılık verileceğini açıklamıştır. Hizbullah’ı geçmişten bu yana takip ettiğimiz için şunu kesinlikle diyebiliriz ki; Hizbullah’ın verdiği bu kararın şakası yok. Eğer böyle bir karar almışsa uygulayacağından da şüphemiz yoktur.” ifadelerini kullandı.

“Asker şehre girdikten sonra bile yollar kesildi, eylemler devam etti”

Lauglin’in, “Son yaşanan olaylarda katledilen gençlerle ilgili olarak polisin aranmasına rağmen olay yerine gelmediği ve olumsuz cevaplar verdiği söyleniyor. Polisin bu tavrı hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna cevaben, polisin bu tavrına bir anlam veremediklerini söyleyen Han sözlerini şöyle sürdürdü:

“Polis korktu mu ya da işin içinde miydi, bilemiyoruz. Kendi dertlerine düşmüşlerdi. Bildiğimiz tek şey, Köy-Der’de rehin alınan ve vahşet manzaralarına şahit olan Yusuf Er adlı gencin, “Polisi aradık. Bize, başınızın çaresine bakın, dediler.” ifadeleridir. Biz iş yerindeyken bizlerde bu olaylardan haberdar olduk ve ben şahsen polisi aramama rağmen telefonuma cevap verilmedi. Asker şehre girdikten ve sokağa çıkma yasağı ilan edildikten sonra bile şehrin birçok noktasında yollar kesildi, eylemler devam etti. Bu eylemcilere kasıtlı mı yoksa kasıtsız mı izin verildi, bilmiyoruz; Fakat bildiğimiz bir şey varsa, o da hükümetin, çözüm sürecine bir şey olmaması için olaylara çoğu zaman bilerek müdahale etmediğidir. Böylelikle hükümet, halkı PKK’nin insafına bırakmıştır.” (İLKHA)