HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu: Başörtüsü ilahi bir emirdir, anayasal güvence altına alınmalıdır

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu: Başörtüsü ilahi bir emirdir, anayasal güvence altına alınmalıdır

Almanya'nın Mainz kentinde gurbetçilerle bir araya gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, burada yaptığı konuşmada gündemde olan başörtüsü meselesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

2012 yılında yazılan parti programlarında başörtüsü serbestliğinin anayasal güvence altına alınması maddesinin yer aldığını hatırlatan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yeni gündeme getirilen başörtüsü konusunu yıllardır dillendirdiklerini söyledi.

Yapıcıoğlu, henüz parti kurulmadan önce de talep ettikleri "başörtüsünün anayasal güvence altına alınması" konusunu yineleyerek iktidara çağrıda bulundu.

Mainz kentinde gurbetçilere HÜDA PAR'ın amaç ve hedeflerini anlatan Yapıcıoğlu, kendisine sorulan soruları da yanıtladı.

"Biz yerine getiremeyecek sözü bugüne kadar vermedik, vermeyeceğiz de inşallah"

Siyasi parti yetkililerinin ve bu partilere yakın TV kanallarının üsluplarını eleştiren Yapıcıoğlu, "Eleştiri yapmak serbest ama o eleştirinin doğru olması lazım. Bir insanın yalan söylemesi kanunen yasak değil. Siyasi rakibine iftira etmek de kanunen suç değil. Hatta siz bazen doğru olan bir şeyi olduğu gibi ortaya koyarsanız size farklı bir gözle bakarlar. Herkes daha fazla destek toplamak için bazen iftira ya da karalamalar yapıyor, siz neden yapmıyorsunuz?' diyorlar. Biz diyoruz ki, biz Allah'tan korkarız. Biz hesabını veremeyeceğimiz bir söz söylemekten, bir davranış ortaya koymaktan çekiniriz. Çünkü biliriz ki yaptığımız her şey Allah-u Teâlâ tarafından kayıt altına alınmaktadır. O yüzden diyoruz ki siyaset yaparken Allah'ın bize çizdiği meşru daire içinde kalmak zorundayız. Biz insanların teveccühünü kazanmak için rakiplerimize asla iftira etmedik, etmeyeceğiz. Biz yerine getiremeyeceğimiz sözü bugüne kadar vermedik, vermeyeceğiz de inşallah. Biz insanların oyunu kazanmak için onlara yalan söylemedik, söylemeyeceğiz de inşallah. Biz kimseyi aldatmadık, aldatmaya da niyetimiz yok ve Rabbim aldatmayı ve aldatılmanın fırsatını vermesin inşallah. İşte bizim diğer siyasi partilerden en temel farklarımızdan biri budur. HÜDA PAR kısa sürede büyüsün, iktidara gelsin diye biz iki dünyalı olduğumuzu unutmayacağız." dedi.

"İnsanların önemli bir kısmı takip ettiği siyasi partiyle ilgili bir hayal kırıklığı yaşıyor"

Memleket gezileri kapsamında yaptığı temaslara değinen Yapıcıoğlu, "Memleketi dolaştığımızda, yapmış olduğumuz gezi ve temaslarda şunu gördük; insanların önemli bir kısmı takip ettiği siyasi çizgiyle ilgili veya siyasi partiyle ilgili bir hayal kırıklığı yaşıyor. Özellikle bizim mahallenin insanına çalışmalarımızı, hedeflerimizi izah ettiğimizde gözlerde yeniden bir parıltı oluştuğunu gördük. Unutmayalım ki bazen bazı değişiklikler küçük bir hareketle başlar ve belli bir eşik aşıldıktan sonra çığ gibi alır başını gider. İnanıyorum ki az önce saydığım ilkelere sahip bir siyasi partinin büyümesi, daha fazla insana ulaşması memlekette çok şey değiştirecektir. Ve ben inanıyorum ki, bundan hem iktidar hem muhalefet hem millet hem de memleket kazanır." ifadelerini kullandı.

"Başörtüsü ilahi bir emirdir, birinin o emri yerine getirmesi birinin de yerine getirmemesi gerçeği değiştirmez"

Son günlerde iktidar ve ana muhalefet cephesinde yaşanan başörtüsü polemikleri hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan Yapıcıoğlu, başörtüsüne anayasal güvence istediklerini bir kez daha tekrarlayarak şunları söyledi:

"Biz partimizi kurmadan önce STK faaliyetleri yaparken de hep başörtüsünün anayasal bir güvence altına alınmasını söyledik. Başörtüsü ilahi bir emirdir. Birinin o emri yerine getirmesi, birinin de yerine getirmemesi bu gerçeği değiştirmez. Çünkü biri inancı gereği başörtüsü takma zorunluluğunu biliyor ve başörtüsü takıyorsa, o konuda yasal düzenleme yapılması doğru değildir, böyle bir hakkınız yok. Mesela Müslümanın namaz kılması farzdır, e hadi o zaman referandum yapalım Müslümanlar namaz kılsın mı kılmasın mı? Böyle bir şey olabilir mi? Ben dünyada tek de kalsam ya da halkın yüzde 99,99'u 'namaz kılmak yasaktır' derse de ben yine kılarım. Bütün insanlar bir araya gelse de Allah'ın emrinin önüne geçemezler. Bu gözle bakıldığı zaman Allah'ın emri olan bir şeyi sizin oylamanız doğru değildir. Ama Türkiye'de daha önce başörtüsüyle ilgili bazı sıkıntılar çıktı. Başörtüsü, dini bir sembol olduğu için kamusal alanlarda yasaklandı. Bunların bir daha yaşanmaması için biz başörtüsüne anayasal güvence istiyoruz. Şimdi kanuni düzenleme yapılırsa parlamentoda 600 üye tarafından yapılan oylamada karar kolaylıkla değiştirilebilir. Ama anayasanın değiştirilebilmesi için üye tam sayısının en az 5'te 3'ünün 'evet' demesi lazım. Bu nedenle eğer anayasal değişiklik olursa bu daha sağlam olur."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler