Kuruluşunun üzerinden henüz bir yıl bile geçmedi. Kısa sürede örgütlenmesini tamamlayıp kongresini gerçekleştiren Hüda Par, ülkenin batı ve güney bölgelerinde tabanı bulunduğu halde Mart 2014’te yapılacak mahalli seçimlerde seçime girmeyi düşünüyor. Yöneticilerinin siyasi arenadaki çalışmalarda yeni olmaları dolayısıyla mahalli seçimler siyasette manevra yapma ve tecrübe kazanma zemini oluşturacak. Ancak henüz çok yeni olması ve diğerleri gibi güçlü propaganda araçlarına sahip olmaması Hüda Par’ın dezavantajları olarak sıralanabilir. Bütün bunlara rağmen Hüda Par’ın siyasete girişinin sağdan sola siyasi yelpazenin değişik kesimlerinde ciddi kaygılara yol açtığına ve şimdiden birçoklarının uykularını kaçırdığına tanık oluyoruz.

Bundan bir süre önce Şırnak’ta dindar bir ailenin kapısını çalan PKK’liler, ev sahibine Hüda Par’ı desteklemekten vazgeçmesini, aksi halde bunu kabul edemeyeceklerini, Hüda Par’ın dışında istediği partiyi destekleyebileceğini ancak Hüda Par’ı desteklemekten vazgeçmesini söyleyip aileyi tehdit ederler.

Öte taraftan PKK’ye yakın basın organlarında ve kimi sol çevrelere ait yayınlarda Hüda Par’a olmadık iftiraların atıldığına, yalan ve uydurmalara her gün yenilerinin eklendiğine tanık olmaktayız.

Ulusalcı kanadın Hüda Par’ın her adımını takip etmesi, bu partiyi illegal örgüt gibi yansıtarak ihbarcılık yapması ve devletin güvenlik güçlerini Hüda Par’ı durdurmaya çağırması bu kesimin siyasi ahlakının gereklerini yerine getirdiğini göstermektedir.

Aynı şekilde Gülen cemaatine bağlı kimi yayın organlarının Hüda Par tehlikesiyle ilgili geçtikleri haberler, bu kesimin yalan ve iftiralarla Hüda Par’ı karalama koalisyonunda yer aldığını ortaya koymaktadır. Özellikle Diyarbakır belediye başkanlığı seçimleri için Gülten Kaşanak’ın aday gösterilmesinin halkı Hüda Par’a yönlendireceği, BDP’nin daha güçlü bir aday göstermesi gerektiğiyle ilgili vurgu, Gülen grubunun PKK’yi doğrudan savunan BDP yanlılarını Hüda Par’a tercih ettiğini, Hüda Par’a meydanı kaptırmamak için daha güçlü adayla seçime girmesini istediğini ortaya koymaktadır.

Sol, ulusalcı ve cemaat kanadının yaklaşımları böyleyken, siyasi yelpazenin sağdaki figürünün bu konuda bir tavrının olmadığı düşünülmemeli. Zira birkaç gün önce Ak Partiye karşı muhalefetini dillendirmeye çalışan MHP’ye yakın bir yayın organı, Hüda Par’ı illegal bir örgüt gibi gösterip görünürde farklı, ancak aynı felsefeyi paylaşan ikizleriyle aynı dili kullanarak saldırılarda bulunduğunu göstermektedir.

Bunların karalama ve saldırıları sürerken, devletin güvenlik güçlerinin baskı, şantaj ve tehditlerinin her geçen gün artması, Hüda Par tabanına gözdağı vermek için kimi provokasyonları bizzat hükümete bağlı emniyet güçlerinin gerçekleştirmesi Hüda Par’ın karşısındaki geniş ittifakın rengini yansıtmaktadır.

İş bununla kalmamakta, iktidar partisinden ve muhalefetten nemalanıp seçimle ilgili kamuoyu araştırmaları yapan şirketlerin bilinçli olarak Hüda Par’ın adını anmaktan kaçınmaları ve yok göstermeye çalışmaları bu partiye karşı oluşan muhalefetin geniş boyutundan haber vermektedir.

Bütün bu kesimler Hüda Par’a saldırıp karalamaya, baskı ve şantajla engellemeye ve yok göstermeye çalışıyorsa, bu partinin halk nezdinde ciddi bir karşılığının olduğunu, siyaset arenasında önemli bir yeri temsil ettiğini, hakları çiğnenen ve zulme uğrayan insanların sesi olduğunu ve zulmedenlere hesap soracak bir yönünün bulunduğunu ortaya koymaktadır. Zayıf, cılız ve tabansız olsaydı hiç kimse tarafından hesaba katılmayacaktı.

Hüda Par’ın programı ve yöneticilerinin söylemleri, ülkedeki bütün siyasi partilerden farklı bir yerde olduğunu göstermektedir. Hiçbir siyasi hesap yapmadan sadece hakkı dillendirmesi, mazlumların ve mahrumların destekçisi olması farklılığını ortaya koymaktadır. Ne muhafazakar ya da başka kimliklerin arkasına saklanma, ne de maske takma gereği duymaktadır. Sadece, asırlarca İslam’ın bayraktarlığını sırtlayan bir milletin inancını haykırmaktadır.

Hüda Par’dan rahatsız oluyorlar. Çünkü Hüda Par, üç asırdır zillet altında yaşayan, onur ve izzetiyle oynanan bir milleti ayağa kaldırmaya çalışıyor. İslam medeniyetinin meşalesini yükseltip, kimliğini yitirmiş ve hedeflerinin uzağına düşürülmüş bir toplumu bu büyük medeniyetin ruhuyla birleştirmek için çabalıyor. Diğerleri gibi büyük imkanlara sahip değil ancak, ihlaslı ve fedakâr gençlerinin bu büyük hedefe olan imanları ve bunun için canla başla çalışma azimleri Hüda Par’ın her geçen gün daha fazla büyüyerek ilerlemesini sağlıyor.

Bu güçlü adımlar, bu kararlı yürüyüş ve halkıyla bütünleşme çabaları devam ettikçe daha fazla saldırma ve daha büyük oyunlar oynamalarına yol açabilir. Ancak unutulmamalı ki bütün bunlar sünnetullah gereğidir. Hakka karşı mücadele edenlerin ve doğrulara karşı muhalefet edenlerin en büyük sermayesi yalan, iftira ve zorbalıktır. Akibet ise mü’minlerin olacaktır.

Hürseda Haber