İl Tarım ve Orman Müdürü Macit: "Malatya’da şarka virüsüne rastlanmadı"

İl Tarım ve Orman Müdürü Macit: "Malatya’da şarka virüsüne rastlanmadı"

Malatya İl Tarım ve Orman Müdürü Tahir Macit, sert çekirdekli meyve ağaçlarının özellikle de erik, kayısı, şeftali ve nektarinin en önemli hastalığı olan Şarka virüsünün, yapılan testlerde Malatya’da rastlanmadığını söyledi.

Yapılan çalışmalar hakkında açıklamada bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü Tahir Macit, Bu bağlamda konunun ehemmiyetine binaen 30-Ocak 2015 tarihinde Bakanlık yetkililerinin katılımıyla çok geniş kapsamlı panel düzenlenmiştir. Ayrıca 2012 yılında yapılan Bakanlığımız Bitki Sağlığı toplantısında alınan kararlar doğrultusunda Malatya ilinde 3 yıllık bir sürvey çalışması yürütülmüş olup, ilimizin tüm ilçelerinde toplam 170 bin dekar alanda 677 numune alınarak testlemek amacıyla Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne analize gönderilmiştir. İlimizin tüm ilçelerinde 3-yıl yürütülen sürvey çalışmaları sonucu toplanan numunelerde şarka etmenine rastlanılmamıştır. Daha sonraki yıllarda 2016 yılında 60, 2017 yılında 142 ve 2018 yılında şarka sürveyi kapsamında 132 yaprak numunesi alınmış olup, Testlemek amacıyla analize gönderilmiş, yapılan testlemelerde olumsuzluğa rastlanılmamıştır. En son 2019 yılında ise 114, 2020 yılında 242 ve 2021 yılında 180 yaprak numunesi alınarak ilgili Enstitüye gönderilmiş, yapılan testlemeler sonucunda ilimizde bu yıllarda da şarka virüsü etmenine rastlanılmamıştır.” dedi.

Hastalığın en önemli yayılma yollarından birisinin bulaşık üretim materyali hareketi olduğuna dikkat çeken Macit, sözlerini şöyle sürdürdü:

"PPV enfeksiyondan yaklaşık 2-3 yıl sonra yayılmaya başlar. Virüsten ari sertifikalı üretim materyali kullanılmadığı takdirde, aşı ile virüsün yayılışı daha da hızlanır. Şarkanın yeşil şeftali yaprak biti [Myzus (N.) persicae (Sulzer)] de dâhil olmak üzere, 14 tane yaprak biti vektörünün olduğu bilinmesine rağmen, bölgeler ve ülkeler arasındaki virüsün en etkili yayılışı bulaşık üretim materyalleri ile olmaktadır. PPV çiçek anterlerinde bulunduğundan dolayı, bulaşık çiçek anterlerinin de PPV’nin ulusal ya da uluslararası yayılmasında potansiyel bir rol oynayabileceği rapor edilmesine rağmen, bu olasılık halen doğrulanmamıştır. Aynı şekilde virüsün Prunus türlerinin tohumları ile taşındığına dair bir rapor olmasına rağmen, bu da diğer araştırıcılar tarafından doğrulanmamıştır.”

Macit, “Şarka ile bulaşık ağaçlar tedavi edilemez. Eğer PPV bir bölgeye bir kez bulaşmışsa, hastalığı ortadan kaldırmak çok zordur ya da imkânsızdır. Sıkı karantina uygulamalarının yanında kültürel tedbirlerle hastalığın yayılmasının önlenmesine çalışılmaktadır. Sadece hastalıktan ari sertifikalı üretim materyali kullanmak, virüsün girişini engelleyebilir. Bunun yanında düzenli olarak yaprak biti ile mücadele etmek te PPV’nin bir bölgeye yerleşimini engelleyebilir. Eğer virüs bir bölgeye girmişse eradikasyon (Bitkiyi yok etme) ve yukarıdaki önerilen kontrollerle beraber çok zor da olsa amacına ulaşabilir. Çünkü bazı ülkeler (Fransa ve İtalya) PPV ile mücadelede bunu kısmen de olsa başarabilmişlerdir. Hastalıkla mücadelede yukarıda bahsedilen önlemlerin yanında; bulaşık bahçelerden kesinlikle üretim materyali alınmamasına ve virüsün meyve ve çekirdeği ile taşındığına dair bir delil olmamasına rağmen, çok sayıda yaprakbiti vektörü olduğundan dolayı, bulaşık meyve ve meyve saplarının etrafa dağıtılmamasına özen gösterilmelidir.” diye uyarılarda bulundu.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.