DİYARBAKIR  -  Müslümanların ibadetlerine ayin diyen, hiç  yaşanmamış bir olayı varmış gibi göstererek olay üzerinden mütedeyyin Müslüman insanlara saldıran ve İslami çalışmalar yaparak bölgede etkilik ortaya koyan camialara karşı saldırgan tavrıyla ve yaptığı yalan haberlerle ön plana çıkan Dicle Haber Ajansı (DİHA), bu seferde Diyarbakır'da bir mahallede Kuran dersi veren bir derneği hedef aldı.

Sürekli olarak Suriye Kürdistan'ı (Rojava) üzerinden olayları maniple etmeye çalışan ve PKK'nin Türkiye Kürdistan'ından toplayarak Suriye Kürdistan'ına savaşmak için gönderdiği 2800 çocuğun hesabı ortada dururken, her fırsatta İslami camiaları IŞİD'çi olarak etiketleyen ve Suriye'ye çocuk göndermekle suçlayan haber sitesi, daha öncede yaptığı gibi Kuran dersi veren dernekleri mesnetsiz iddialar ile hedef göstererek ispiyonlamaktan geri durmuyor.

Diyarbakır'da okuma salonu olarak faaliyet yürüten ve Kuran dersiyle beraber İslami ilimler ile meşgul olan bir STK'yı hedef gösteren DİHA, salon yetkililerinin IŞİD mensubu olduğunu iddia ederek, Kürt gençlerini "Cihad" için Suriye ve Irak'a gönderdiklerini yazdı.

Salon'un penceresine astığı ve Peygamber efendimizin mührü olarak bilinen yazıyı da IŞİD bayrağı olarak lanse etti.

Konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansına açıklamalarda bulunan okuma salonu sözcüsü Bedri Egin, okuma salonunun 3 yıl önce mahallelerinde komşu ve esnafların istekleri üzerine kurulduğunu belirterek, " Mahallemizde gençler uyuşturucuya, kavgaya ve ahlak dışı olaylara meyil ediyor ve bu durumdan dolayı insanlarımızda tedirgin oluyorlardı. Bu okuma salonunun açılmasının en büyük nedeni de bu sorunun önüne geçmek ve gençleri bu bataklıktan kurtarmak için idi." ifadelerini kullandı.

"Müslümanları  adeta bir yerlere ispiyonlamaya çalışıyorlar"

DİHA’nın kendi aleyhlerine yaptığı habere tepki gösteren Egin,  yapılan haber sert tepki göstererek, haberi yapan sitenin alenen İslam düşmanlığı yaptığını söyledi.

Egin, "Bu gün bölgede İslam'ın hakimiyetini istemeyen ve gençlerimizi uyuşturucu bataklığına çekerek onları kendilerine mahkum etmek isteyen Devlet ve PKK bağlantılı kişiler, kurumlar vardır. Ve bu yapılanlar açıkça  İslam düşmanlığıdır. Gençlerimiz bu gün uyuşturucu satmakta ve içmekteler. Kızlarımız da fuhşa sürükleniyor. Böyle bir dönemde bu işlenen çirkefliklere seslerini çıkarmayan bu güruh, bu gün insanlarımız için oldukça önemli olan bu okuma salonlarını farklı bir amaç için kuruldukları imasında bulunarak, Müslümanları  adeta bir yerlere ispiyonlamaya çalışıyorlar. Görünen o ki buralarda Kur'an-ı Kerim'in okunması birilerini rahatsız etmiştir. Bunları çevremizde de açık bir şekilde görebiliyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu haber sitesinde PKK'nin götürdüğü çocuklarla ilgili olarak bir tek haber çıkmış mıdır?  

IŞİD ile kendilerinin hiçbir bağlantılarının olmadığını ve bu güne kadar da hiçbir yere bir tek adam göndermediklerini söyleyen Egin, "Bizim bir yerlere adam göndermek için faaliyet yürütmediğimiz ortadadır. Fakat 30 yıldır Kürt gençlerini dağlarda öldürenlerin kimler olduğunu ve bu halkın çocuklarına kimlerin düşman olduklarını biz çok iyi biliyoruz. Bundan yaklaşık 5 ay önce benim yeğenim Hakkari Yüksekova'da kepçe operatörlüğü yaparken PKK tarafından kaçırıldı.  Şu anda da Mahmur kampında olduğu bilgisini aldık. Aynen bunun gibi çocukları zorla dağa götürülen bir çok annenin durumu gözler önünde iken bunlar hangi yüz ile başkalarını Suriye'ye adam göndermekle suçlayabiliyorlar. Bu haber sitesinde bu güne kadar PKK'nin götürdüğü çocuklarla ilgili olarak bir tek haber çıkmış mıdır?  Sur belediye başkanı benim köylüm ve akrabam sayılıyor. Oğlu Ali Narin daha çocuktu ve kendisi Rojava'da öldürüldü. Biz bu çocukları kimin gönderdiklerini çok iyi biliyoruz. Bunları gönderen  PKK'dır, BDP'dir. Bunları gönderilir iken niye sesleri çıkmıyordu?" ifadelerini kullandı.

"1400 yıllık peygamber mührünü IŞİD'e mal etmek açıkça aptallıktır"

Kendilerine yönlendirilen bu saldırı ve iftiraların temelinde İslami yaşantılarından dolayı duyulan rahatsızlık olduğunu söyleyen Egin, yaptıkları faaliyetlerin aleni olduğunu ve herkese açık olduğunu söyledi.

Egin, "İŞİD bayrağı dedikleri de peygamber efendimizin mührüdür ve bu mühür İŞİT'in veya başka bir yapının tekelinde de değildir. Tevhid bayrağı bütün ümmetin bayrağıdır. BDP de sözde bir kutlu doğum etkinliği yaptı ve orada da tevhid bayrakları vardı. Madem öyle ise BDP yede IŞİD'mi diyelim? Bu durumda BDP de her halde İŞİD'in yan kolu oluyor denilmesi gerekir. Bu saçmalıklarla kendilerin küçük düşürmüşlerdir. 1400 yıllık peygamber mührünü IŞİD'e mal etmek açıkça aptallıktır. bunun başkada bir izahı yoktur" diyerek DİHA'nın haberine tepki gösterdi.

"Tüm bu iddialara yalan ve iftiradır."

İddialarla ilgili olarak tepki gösteren mahalleli esnaf Mehmet Öztek ise sözü geçen yerin mahalleli çocuklara Kuran dersi verilen ve İslami derslerin okunduğu bir yer olduğunu söyleyerek, "Yok Suriye'ye adam götürüyorlarmış da, yok IŞİD'çiymiş te. Bu söylemler doğru değil. Öyle bir şey yok burada. Biz burada okuma salonundaki sofi abimizi de tanıyoruz. Bize İslamiyetin dışında bir şey söylediğini de duymadık. Tüm bu iddialara yalan ve iftiradır." diyerek tepki gösterdi

"Bugüne kadar okuma salonundan insanların Suriye gönderildiğini duymadım"

Habere tepki gösteren mahalleli Mustafa Tutar ise, "ben bu mahallede esnafım ve bugüne kadar Darul Erkam okuma salonunda insanların Suriye gönderildiğini duymadım. Zaten burası okuma salonudur. Burada insanlara Kuran’ı Kerim dersi veriliyor. Burada sadece sohbet ve İslami ilimler veriliyor başka bir şey yok burada." ifadelerini kullandı.

( Yakup Moğolgani / Ali Adiyaman - İLKHA)