DİYARBAKIR – Müstakil Sanayici İşadamları Derneği (MÜSİAD) Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özşanlı, 6-8 Ekim tarihlerinde HDP’nin çağrısıyla sokağa inen PKK/HDP’li saldırganların bölge genelinde yaşattığı olaylar hakkında İç İşleri Bakanlığına sunduğu raporu basınla paylaştı.

Raporu MÜSİAD adına yayımlayan Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özşanlı, toplumsal düzen ve refahı bozmaya çalışan karanlık odakların varlığına dikkat çekti.

Kobani olaylarının bahane edilerek Diyarbakır başta olmak üzere bölgede birçok yerde üzücü olayların bu halka yaşatıldığını belirten Özşanlı, “Olaylarda 40’tan fazla insanımız yaşamını yitirdi, yüzlerce insanımız yaralandı. Kamu ve özel teşebbüslere ait işyerleri tahrip edildi. Toplantı ve gösteri hakkının birçok kanunda hak olarak tanımlanıp güvence altına alınması hukuk devletinin gereğidir. Aynı zamanda toplantı ve gösteri hakkının kullanış biçimi ve sınırları da kanunlarca düzenlenmiştir. Zira hiçbir kanun toplantı ve gösteri hakkının kamu düzenini zedeleyici, toplumsal barış, huzur ve güven ortamını tehdit edecek boyutlarda olmaması gerektiğine yönelik kısıtlama getirilmiş ve buna uyulması şart koşulmuştur” ifadelerini kullandı.

“Karanlık odaklar HÜDA PAR’ı hedef gösterdi”

Olayların basit bir toplantı ve gösteri hakkının kullanılması gibi gösterildiğini belirten Özşanlı, sonradan meydana gelen gelişmelerin barış sürecini, toplumsal düzen ve refahı bozmaya çalışmaya kalkışmaya dönüştüğüne dikkat çekti.

Özşanlı, olayların yaşandığı gün karanlık odakların devreye girmesiyle saldırıların HÜDA PAR binalarına ve gönüllülerine yöneldiğini belirtti.

“Taraflar sağduyulu davranmak zorunda”

Olaylardan sonra MÜSİAD Diyarbakır Şubesi olarak bireysel görüşmeler yaptıklarını ve birçok STK temsilcisiyle olayların büyümeden engellenmesi için görüşmeler yaptıklarını belirten Özşanlı, taleplerinin taraflarca olumlu karşılandığına vurgu yaptı.

“HDP, HÜDA PAR’ı IŞİD’le bir tutmamalıdır”

HÜDA PAR’ı IŞİD ile ilintiliymiş gibi göstererek tabanları için hedef haline getiren HDP’den bu tavırlarından vaz geçmelerini istediklerini belirten Özşanlı, HDP’nin bu tavırlarının yanlışlığını kamuoyuna deklare etmesini talep ettiklerini söyledi.

Özşanlı, “Bu bizim açık ve net ricamızdır. Kitlelerine bu çağrıyı yaparak HÜDA PAR’ın hedeften çıkarılmasını talep ediyoruz. Yine DTK Eş Başkanı Hatip Dicle’nin basına çıkarak sağduyu çağrısı yapması İŞİD ile HÜDA PAR’ın doğrudan bir ilişkisinin olmadığını deklare etmesi olumlu bir adımdır” ifadelerini kullandı.

“Provakatif yayınların son bulması için çağrı yaptık”

Görüşme ve sağduyu talepli görüşmelerinin olumlu neticelendiğini belirten Özşanlı, bir kısım basının sorumsuz ve provokatif haberlerinin kendilerini kaygılandırdığını, bundan dolayı 21 Ekim 2014 tarihinde, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na MÜSİAD Diyarbakır Şubesi adına yayın yasağı talebinde bulunduklarını söyledi.

“Çözüm Süreci’nin devam etmesi olumludur”

30 yıldır Diyarbakır başta olmak üzere ülkenin hemen her yerinde sayısız acıya sebep olan çatışmaları sonlandıran bir sürecin yaşandığına vurgu yapan Özşanlı, bu süreçte meydana gelen tıkanmaları “küçük yol kazaları” olarak değerlendirerek ara sıra bu yol kazalarının olmasının normal karşılanması gerektiğini söyledi.

Özşanlı, “Cumhurbaşkanı ve devlet yetkililerinin Çözüm Süreci’nin devam edeceğini, kimsenin artık Türkiye’yi eski karanlık günlerine geri döndüremeyeceğine ilişkin kararlılıkları ile süreç ilerleyerek bugünlere geldi. Bu tavır olumlu bir tavırdır” şeklinde konuştu.

“Karanlık odaklar çözümü istemiyor”

Ulusal ve uluslararası karanlık güçlerin ülkede barış sürecinin getirmiş olduğu rahatlamayı bozmak istediğine vurgu yapan Özşanlı, “Tahminimize göre ülkemizde yeniden silahlı çatışmaların meydana gelmesini arzulayan bu güçler başta Bingöl’de üç emniyet görevlisinin suikast sonucu hayatını kaybetmeleri ile, Hakkari ve Diyarbakır’da silahlı kuvvetler mensuplarına yönelik saldırılar ile yeniden süreci sonlandırmak için ellerinden gelen bütün çabayı sergilemektedirler. Etkin bir soruşturma ile olayların failleri yakalanarak yargı önüne çıkarılmalı, bunun yanında çözüm sürecine yönelik gelişecek sabotajlar için gerekli tedbirler alınmalıdır” sözlerini kullandı.

Raporda ayrıca İçişleri Bakanlığına  maddeler halinde süreç ile ilgili olarak önerilerde bulunuldu. (Fikret Özkan / Ali Fidancı – İLKHA)