“Kinoa tarımının bölgede yaygınlaşmasına katkıda bulunmuş olacağız”

“Kinoa tarımının bölgede yaygınlaşmasına katkıda bulunmuş olacağız”

Astronot yiyeceği olarak bilinen Kinoa bitkisinin ülke çiftçisi için farklı bir gelir kapısı olacağına dikkat çeken Profesör Boydak, “Kinoa tarımının ülkede yaygınlaşıp tanınmasına katkıda bulunacağız” dedi.

Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde görev yapan Profesör Doktor Erkan Boydak, astronot yiyeceği olarak bilinen Kinoa bitkisinin ülke çiftçisi için farklı bir gelir kapısı olacağına dikkat çekerek Kinoa tarımının bölgede yaygınlaşmasına katkıda bulunacaklarını söyledi.

Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde görev yapan Profesör Doktor Erkan Boydak, memleketi Adana’nın Ceyhan ilçesinde babadan kalma tarlasına astronot yiyeceği olarak bilinen ve son yıllarda çok popüler olan ve kazancı yüksek Kinoa bitkisini ekerek, Kinoa ekiminin ülkede yaygınlaşmasına ve tanınmasına katkıda bulunacağını söyledi.

“Kinoa tarımının bölgede yaygınlaşmasına katkıda bulunacağız”

Kinoa bitkisinin üretimine yönelik faaliyete başladıklarını belirten Boydak, “Bilindiği gibi Çukurova bölgesi Türkiye’de tarımın en iyi yapıldığı bölgelerden birisidir. Bölge çiftçilerimiz her ne kadar diğer bölgelerimize göre daha bilinçli olsa da tüm ülke çiftçilerimizde olan bir sorun bölgemiz çiftçisinde de bulunmaktadır. Bu sorun da bilmediği ve görmediği yeni bir ürünü ekip biçmekten kaçınmasıdır. Yani bölgede güvenilir ve işini bilen birileri yeni bir ürünü ekecek, para kazanacak ve bir de kazancının reklamını yapacak ki çiftçi o ürünü ekebilsin. İşte biz bu bitkiyi bölgemizde ekerek çiftçilerimizi cesaretlendirmek ve Kinoa tarımının bölgede yaygınlaşmasına katkıda bulunmuş olacağız. Ayrıca, bahsi geçen ürün dünya genelinde pazarı bulunan ve çok karlı bir şekilde kazanç da sağlayan bir bitkidir. Biz de aynı zamanda Kinoa tarımının bu tarafını da nazara alarak üretime yönelik faaliyete başladık.” dedi.

Astronotların yiyeceği denilmesi doğru mu?

Kinoa bitkisinin Astronot yiyeceği olarak da bilinmesine değinen Boydak, “Bu konuda kesin bir şey diyemem. Fakat basından takip ettiğimiz kadarıyla doğru. Böyle olunca, şöyle düşünmek lazım. Neden astronotlar uzaya giderken bu gıdayı götürüyorlar? İçeriğini incelediğinizde, doyurucu ve tok tutucu olması yanında, az bir miktarı bir insanın ihtiyaç duyduğu günlük gıda ihtiyacını karşılayabilecek nitelikte. Dolayısıyla uzaya gidecek şeylerin az yer kaplaması ve astronotların ihtiyacını da uzun süre karşılaması gerekli. Bu açıdan bakılınca obezitenin sorun olduğu asrımızda Kinoa’nın önemi biraz daha ortaya çıkmaktadır. İnternete baktığımızda bu konuda çok fazla bilgiye ulaşabiliriz.” şeklinde konuştu.

“Kazançlı şekilde üretilebilecek potansiyele sahip”

Kinoa bitkisinin kazançlı bir potansiyele sahip olduğunu belirten Boydak, “Kazanç noktasında, her ürün kendi ekimi yapıldığı bölgedeki diğer ürünler ile yarış halindedir. Kinoa ise araştırdığım ve gördüğüm kadarıyla Türkiye’nin çok büyük bir kısmında kârlı bir şekilde üretilebilecek potansiyele sahiptir.” dedi.

“İyi bir bakım ile dekarda alınabilecek 350 kiloluk verimin hesabını siz yapın”

Kinoa bitkisinin verimi konusunda da örnekler veren Boydak, “Yaptığım araştırmalar sonucunda geçen yıl ki (2017) fiyatların çiftçiden kilosu 4,5 ile 5 lira arasından alındığını göstermektedir. Hatta Çukurova bölgesinde daha önce ekilip daha erken hasat edilebildiği için bu fiyatın 7-8 lira olduğunu öğrendim. Kinoa’nın dekara verimi ise kuru şartlarda (sulama imkânı olmayan arazilerde) 200 kilo civarındadır. Tabii bölgenin iklimi, yağış miktarı, bakım ve toprağın verimlik durumuna göre dekarda 100-300 kilo arasında oynayabilir. Çukurova’da bu miktarın sulanabilir arazilerde 350-450 kilo olabileceği söylenmektedir. Yaklaşık 350 kilo civarında verim aldığını söyleyen bir tanıdığım, geçen yıl yağışlar iyi olduğu için sulama ihtiyacı dahi duymadığını söyledi. Şimdi, kısa ve net bir hesap yapalım: 100 dekar arazisi olan bir çiftçi dekara 150 kilo verim alsa ve 6 liradan satışını yapsa, 90 bin lira gelir elde edecektir. Masrafı, yaklaşık buğday tarımına yapılan masraflar kadardır. Dolayısıyla her çiftçi kendi ektiği ve ekebileceği diğer ürünler ile kıyaslayarak kazancı mı olacak zararı mı olacak hesap etsin. En alt sınırlardan yapılan hesap böyle olursa, iyi bir bakım ile dekarda alınabilecek 350 kiloluk bir verimin hesabını siz yapın artık.” diye konuştu.

“Kinoa’nın pazar sorunu yok ama…”

Kinoa bitkisinin pazarlama sorunlarına da değinen Boydak, “Çukurova bölgesinde alımını yapanların olduğunu biliyorum. Ayrıca Türkiye’nin diğer bölgelerinde de alanları biliyorum. Fakat bazı çiftçilerimizden satılmadığına dair şikâyetleri internetten ben de okudum. Birileri, ‘getirin 4-5 liradan alacağım’ diyor, diğerleri de satamadığını söylüyor. Burada ya kanaatkârsızlık söz konusu ya da tembellik. Çünkü çiftçi hemen yakınında bir yerlerde satmak istiyor. Satamayınca da elimde kaldı diyor. Hâlbuki yakınındaki kişi alacak olursa hem kârını hem de nakliyesini düşerek senden alacaktır. Yani çiftçimiz daha düşük fiyata satacaktır. Çiftçimizin kendisi ürününü bir araca yükleyip satılan yere götürse, tüccarın ettiği kâr cebinde kalacaktır. Bu açıdan bakıldığında Pazar sorunu yok diyeceğim.” şeklinde konuştu.

“Kilosu 50 liradan başlayarak 140-150 liraya kadar satılabilmektedir”

Tohumun fiyatı konusunda ise Boydak, şunları söyledi: “Belki de tarımının yaygınlaşmasını sınırlayan en önemli meselede budur. Avrupa’daki fiyatı internetten gördüğüm kadarıyla 4-5 Euro civarındadır. Yani öyle görünüyor ki, çiftçiden 4-5 liraya alınan ürün, tohumluk olarak çok yüksek fiyatlara satılıyor. Tohumluk olarak satılamayanlar ise yurt dışına ihraç ediliyor. Kinoa, ülkemizde daha tam olarak tanınmadığı için, birçok fırsat düşkünü çok pahalı fiyatlardan tohumluk satmaktadırlar. Yaptığım araştırmalarda gördüm ki; kilosu 50 liradan başlayarak 140-150 liraya kadar satılabilmektedir. Bunun sebebini sorduğumda ise pahalı söyleyen kişiler, tohumun yurt dışından geldiğini, hibrit olduğunu vs. bir sürü pazarlama cümlesiyle sizi ikna etmeye çalışıyorlar. Halbuki ekimini yapan kişiler ise kendi ektikleri tohumu tekrar ekerek veya eken diğer kişilerden satın alarak tarımını yaptıklarını söylüyorlar. Yani çok çok özel bir tohum değil. Buğday gibi kendi tohumunu kendin üretebilirsin. Fakat dikkat edilmesi gereken nokta şu ki; tohumu iyice elemek ve temizlemek gerekiyor. Kimden satın alırsanız alın, çimlenme oranını da kontrol ederek, işi sağlama almak lazım. Dekara 1 kilo tohum yeterlidir. Fakat iyi elenmemiş ve olgun olmayan tohumlar da karışmışsa, daha fazla tohum atmak gerekebilir.”

Ektikleri tohum ile ilgili de bilgi veren Boydak, “Esasen Kinoa tohumunun Türkiye’de pazarı olanını ‘Beyaz Kinoa’ diye isimlendiriyorlar ve bunun piyasasının olduğunu söylüyorlar. Biz de bu tohumu ektik. Kinoa, adaptasyon kabiliyeti iyi olan bir bitki olduğu için çok özel bir iklim olmadığı müddetçe, ektiğimiz tohumun Türkiye’nin çoğu yerinde ekilebileceğini ve sorun olmayacağını söyleyebilirim.” dedi.

Kinoa tarımını yapmak isteyen çiftçilerle bilgi paylaşımında bulunabileceğini ve tohumluk temini konusunda yardımcı olabileceğini söyleyen Profesör Boydak, “İnternette araştırma yapacak olurlarsa çok fazla bilgiye ulaşacaklardır. Müsait olduğum sürece çiftçilerimizi bilgilendirmek vazifemiz sayılır. Ulaşmak isteyen çiftçilerimiz Bingöl Üniversitesi web sitesinde bulunan eboydak@bingol.edu.tr, erkanboydak@yahoo.com  e posta adresinden, fakülte sekreterliği 0 (426) 216 00 30 numarasından ya da istedikleri takdirde fakülte sekreterliğinden cep telefonu numarama ulaşabilirler.” şeklinde konuştu. 

İLKHA












 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler