Kur'an-ı Kerim ve sünnet birbirinin mütemmimidir

Kur'an-ı Kerim ve sünnet birbirinin mütemmimidir

Muş Alparslan Üniversitesi öğrencileriyle bir araya gelen Prof. Dr. Kemal Sandıkçı, Kur'an-ı Kerim ve sünnetin birbirinin mütemmimi olduğunu söyledi.

Ensar Vakfı Muş Şubesi ve Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) tarafından "Kur'an-ı Anlamada Sünnetin Yeri ve Önemi" temasıyla bir konferans gerçekleştirildi.

MŞÜ İslami İlimler Fakültesi Vali Erdoğan Bektaş Anfisi'nde gerçekleşen konferansa Prof. Dr. Kemal Sandıkçı, konuşmacı olarak katıldı. Sandıkçı, yaptığı konuşmada Kur'an-ı Kerim ve sünnetin birbirinin mütemmimi olduğuna vurgu yaptı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan konferansta Ensar Vakfı Muş Şube Başkanı Şeyhmus Yentür açılış konuşmasını yaptı.

Sünnetin, dinin pratiği olduğunu belirten Yentür, "İmanın 6 şartından biri de Peygambere imandır. İnanç ve iman bizi Peygamberin örnek ve önderliğinin kabulüne götürür. Peygamber Efendimiz görevi gereği yüce Allah'tan aldığı Kur'an ayetlerini insanlara sadece ulaştırmakla kalmamış aynı zamanda açıklamıştır. Bu noktada sünnet, Peygamber Efendimizin, Kur'an'ı yorumlamasıdır. Sünnet dinin yaşanan tarafıdır. Sünneti göz ardı etmek dinin yaşanan tarafını göz ardı etmek demektir." dedi.

Daha sonra konuşmasını yapan Prof. Dr. Kemal Sandıkçı, Kur'an-ı Kerim ve sünnetin bütünlüğüne değindi.

Sandıkçı, "Bizim dinimizin değişmez iki kaynağı vardır. Bunlardan biri Allah'ın kitabı diğeri ise Peygamberin sünnetidir. İslam bunlarla kaimdir. Kıyamete kadar başka bir din gelmeyecekse bu iki kaynağın da mutlaka kıyamete kadar tahrife uğramadan devam etmesi gerekir. Akıl bunu gerektirir. Çünkü din bozulursa mutlaka arkasından bir Peygamber gelir. Peygamberler silsilesi böyle gelmiştir. Allah kıyamete kadar başka kitap ve Peygamber göndermeyeceğini ayetlerde buyurmuştur. Allah'ın bu iki kaynaktan birini koruyup da diğerini hurafelere mahkûm etmesi akla ve ilahi iradeye aykırıdır. Çünkü onlar birbirinden ayrı ya da birbirinin alternatifi olan unsurlar değildir. Kur'an ve sünnet birbirinin mütemmimidir. Biri genel hükümler koyar, diğeri nasıl yapılacağını söyler. Nasıl yapılacağını bilmezsek dinin yaşanan tarafı kalmaz. Kur'an-ı Kerim'de zekât ile ilgili birçok ayeti kerime vardır. Sünneti yok sayarsak zekâtın ne olduğunu nasıl bileceğiz? Zekât, temizlenmek anlamına gelen bir kelimedir. Sünnet olmazsa bundan ne anlayacağız? Hiçbir şey anlayamayız. Dolayısıyla zekât farizasını yerine getirmek mümkün olmayacaktır. Peygamber Efendimizin talimatını bir tarafa bırakacaksak sırtımızı buna döneceksek bu ayetlerin Kur'an-ı Kerim'de ne işi var." ifadelerini kullandı.

Sandıkçı, son olarak şunları kaydetti: "Kur'an ve sünnet İslam binasını oluşturan değerlerdir. Onlar arasında bizzat Allah tarafından Peygambere özel bir hareket alanı bırakılmıştır. Peygamberin sünneti Allah'ın kendisine bıraktığı özel hareket alanı anlamında değerlendirilmelidir."

Konferansa; Prof. Dr. Kemal Sandıkçı'nın yanı sıra MŞÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Karadağ, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Abdulcelil Bilgin, Ensar Vakfı Muş Şube Başkanı Şeyhmus Yentür, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Konferans soru-cevap faslının ardından son buldu.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.