Kütahya'da Peygamber Sevdası salona sığmadı

Kütahya'da Peygamber Sevdası salona sığmadı

Peygamber Sevdalıları Platformu'nun Kütahya'da düzenlediği Kutlu Doğum etkinliğinde halk salona sığmadı

BURSA - Peygamber Sevdalıları Platformu, Hz. Muhammed'in (sav) viladetinin 1443. yıldönümü münasebetiyle Kütahya merkezde kutlu doğum etkinliği düzenledi. Ellerinde Kelime-İ Tevhid bayrakları ile yediden yetmişe yüzlerce kişinin katıldığı program büyük coşkuya sahne oldu.

 

Kütahya Belediye Sarayında düzenlenen program Ömer Faruk Arslan Hocanın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

 

Sunuculuğunu Orhan Ağırman’ın yaptığı Program, Kur’an tilavetinin ardından okunan Mevlid ile devam etti.

 

Mevlid’ten sonra sahneye çıkan Grup İkra, seslendirdiği ilahi ve ezgilerle halka büyük bir coşku yaşatırken kızlardan oluşan çocuk ilahi grubu da söyledikleri ilahilerle programa renk kattı.

 

Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Mehmet Zülküf Yel günün anlam ve önemini anlatan bir konuşma yaptı.
 

 

“Kur’an, ferdi, içtimai ve toplumsal yönüyle bir hayat nizamıdır”
Kütahya’dan Allah’ın Resulüne selam göndererek konuşmasına başlayan Yel, Hz Muhammed'in (sav) kendisini görmedikleri halde ona iman eden mü’minleri, kardeşleri olarak vasıflandırdığını söyledi.

 

Resulullah'ın getirdiği Kur’an-ı Kerim’in okuyup anlaşılması gerektiğini kaydeden Yel, “Bu kutlu mesaj maalesef yanlış anlaşılmaktadır. Çünkü bu kitap sanki adeta sadece ölülere okunması için gönderilmiş muamelesi görüyor. Veya sadece duvarlara asılsın, tazim edilsin gibi muamele görüyor. Oysa Kur’an-ı Kerim bir hayat nizamıdır. Ferdi, içtimai ve toplumsal yönüyle bir hayat nizamıdır, bir hayat programıdır Kur’an.”dedi.


 

“Buraya gelen kardeşlerimiz senin mü’minlerindir, sen de şahit ol Ya Rab”
Hz Muhammed'in birçok müjde verdiğini anlatan Yel, “Bir hadisi şerifte ‘Eğer ki bir mü’minin mü’min oluşuna 3 mü’min şahitlik ederse Allah’ın izniyle o mü’min cennetliktir’  buyruluyor. Peygamber efendimizin böylesi bir müjdesi vardır. Biz de buradan şahitlik ediyoruz ki, buraya gelen mü’min kardeşlerimiz, sadece Allah’u Teala'nın rızası için, sadece Resulullah'ın (sav) sevgisi için gelmişlerdir. O halde Yarabbi biz şahitlik ediyoruz ki, buraya gelen kardeşlerimiz senin mü’minlerindir. Sen de şahit ol Ya rab, sen de Şahit ol ya Rab, sen de şahit ol Ya Rab.” diye konuştu.


 

“İslam davasına gönül vermiş olanları sevelim”
“Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadisini hatırlatan Yel, “Bu bir hakikattir, bir gerçektir. Ve kıyamet gününde neticesi karşımıza çıkacak olan bir gerçektir. O halde Allah Resulü’nü sevelim,  mü’minleri sevelim. O halde İslam davasına gönül vermiş olanları sevelim. Ümit ediyoruz ki, öyle arzuluyoruz ki, yarın kıyamet gününde biz Resulullah (sav) ile beraber aynı yerde haşr olacağız. İnşallah Kevser havuzunun başında onunla buluşacağız. İnşaallah onun sancağı altında buluşacağız.” ifadelerini kullandı.


 

“İslam ümmetinin birçok sorunun nedeni Kur’an ve sünnetten yoksun olmaktır”
Bugün insanlığın ve İslam ümmetinin muzdarip olduğu birçok sorun olduğunun altını çizen Yel, bunun temelinde ise Kur’an ve sünnetten yoksun olmanın yattığını söyledi.


 

“Müslümanlar Kur’an ve sünneti unuttuğu günden beri zillete düşmüşlerdir”
“Düşününüz bugün insanlık Kur’an ve sünnet etrafında kenetlenmiş olsaydı. Müslümanlar topyekûn Allah’ın ipine sarılmış olsaydı. Müslümanlar Arakan’da zulüm görürler miydi? Suriye’de zulüm görürler miydi? Mısır’da, Filistin’de Irak’ta zulüm görürler miydi?” diye soran Yel, “Bakıyorsunuz Müslümanlar Kur’an ve sünneti unuttuğu günden beri zillete düşmüşlerdir. Acze düşmüşler ve mustazaf konumuna itilmişlerdir. Oysa ki mü’minler kulluk şuuruyla, ümmet bilinciyle bir araya gelecek olurlarsa, mü’minler Resulullah (sav) hayatlarının yegane ve tek önderi kılacak olurlarsa hiç şüphesiz ki mü’minler bu zillet halinden kurtulacaktır.” şeklinde konuştu.


 

Yel hocanın yaptığı konuşmanın ardından tekrar İkra ilahi grubu sanatçılarından Ömer Faruk Arslan ve Nurullah Aslım ilahiler okuyarak kutlu doğum için bir araya gelenlere coşkulu anlar yaşattı.


 

Gözyaşları sel oldu aktı…
Programda Hubeyb Bin Adiy’in şahadetini konu alan bir kesitin de sahnelendiği tiyatroda ise birçok kişinin gözyaşlarına hâkim olamadığı görüldü.
Sık sık tekbirlerin ve salâvatların getirildiği program İlahiyatçı Hasan Şenol’un yaptığı duayla son buldu.  (Zeki Aras - İLKHA)



 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.