14 yıllık Windows deneyiminden sonra, geçtiğimiz ay 13.3 inçlik bir MacBook Air ile işletim sistemi tercihimde radikal bir değişim gerçekleştirdim. İlk günlerde onca yıllık Windows alışkanlıklarından sonra Mac kullanmak biraz zor oldu diyebilirim ama bu durum en fazla 2-3 gün sürdü.

Bu geçişin hem artıları, hem de eksileri oldu. Buradaki yazımda, yaşadığım acemilikleri kısaca okuyabilirsiniz.

Mac’e geçtikten sonra çevremden gelen eleştiriler arasında “İyi ki geçtin, Windows kullanıcıları gibi virüs tehlikesini dert etmene gerek kalmadı” diyenlerin sayısı epey fazla oldu.

Oysa son zamanlarda e-posta hesabıma gelen şirket bültenleri arasında, güvenlik yazılımı firmalarının ağız birliği yapmışçasına “Mac OS X artık güvenli değil” başlıklı haberler, benim gibi önemli internet hesaplarını yöneten bir kullanıcıyı tedirgin etmeye yetti diyebilirim.                           

Güvenlik yazılımı kurdum

Sonunda, aklımdaki soru işaretlerine cevap bulmak için bu yazılımlardan birini kullanmaya karar verdim. Eset’in Mac OS X için hazırladığı uygulamanın 30 günlük deneme sürümünü indirdim ve kurdum. Kurulumdan hemen sonra uzun sürmeyen bir güncelleme işleminin ardından bilgisayarı virüs taramasına bıraktım.

SSD kullanmama rağmen 256 GB’lık diski yaklaşık 4 saatte taradı. Bu süre, Windows’taki güvenlik yazılımlarının performansına göre çok uzun bir zaman. Gelelim sonuca...

O güne kadar Mac OS X’e güvenlik yazılımı kullanmadığım cihazımda karşılaştığım güvenlik riski sayısı “sıfır” oldu. Yani herhangi bir sorun yok.

Bu kısa deneyim, sanıyorum Mac OS X’in ne kadar güvenli bir işletim sistemi olduğu hakkında karar vermenize yardımcı olmuştur. Ancak, şunu da söylemeden geçmeyeyim! Bu durumun sizi yanıltmasına izin vermesin.

Kullanımı artan işletim sistemleri, saldırganları hedefinde olduğu için güvenli limanların ne zaman fırtınaya yakalanacağını kestirmek zor.

O nedenle, az da olsa yine paranoyak olmaya devam edin.

 ShiftDelete.Net