DİYARBAKIR - Hizbullah Cemaatinin önde gelen isimleri arasında yer alan alim ve mütefekkir Mehmet Sudan bu gece yaşamını yitirdi.

Akciğer kanseri ve kalbindeki rahatsızlık nedeniyle 3 aydan bu yana tedavi gören Sudan Hoca,  2 gün önce Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Servisinde yoğun bakım ünitesine alınmıştı. Dünden beri bilinci kapalı olarak yoğun bakımda tutulan Sudan Hoca 01.30 sıralarında hakkın rahmetine kavuştu.

Vefat haberi üzerine gece saatlerinden itibaren yüzlerce kişi Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine akın etti.

Sudan Hoca’nın cenazesinin öğle namazını müteakiben Ulu Camide kılınacak cenaze namazından sonra Mardin Kapı Asri Mezarlığına defnedileceği öğrenildi.

İslami çalışmalara adanmış bir ömür
1957 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesi Dercimt köyünde dindar bir ailenin çocuğu olarak doğan Mehmet Sudan, ailesinde de aldığı dindar yapısıyla çocukluğundan bu yana İslami faaliyetler içerisinde bulunarak İslami çalışmalarıyla hep ön planda oldu.

Mehmet Sudan bölgede İslami faaliyetleri ile çalışmalarını tabana yaymış Hizbullah Cemaati yöneticiliğinden cezaevine girmiş ve 2011 yılında 11 yıllık bir mahkûmiyet sonrası serbest kalmıştı.
 

“Cezaevinden çıktıktan sonra da İslami çalışmalarına devam etti”
Kendisiyle ilgili olarak basına açıklamalarda bulunan Mehmet Sudan Hoca’nın oğlu Hüseyin Sudan, babasının İslami davadan ve bölgedeki İslami hizmetlerinden dolayı günlerce gözaltında işkencelere tabi tutulduğunu ve 10 yılı aşkın bir süre cezaevinde kaldığını ifade etti.
 

Sudan, “Babam 2000 yılında yakalanmıştı. Özellikle Diyarbakır’daki camilerde çok önemli İslami çalışmalarıyla tanınıyordu. Birçok gencin İslami dava ile tanışmasına vesile oldu. Cezaevine girmeden önce de 10 yıla yakın bir süre hicret dönemi yaşadı. Cezaevinden çıktıktan sonra da İslami çalışmalarına daha önce olduğu gibi devam etti.” dedi.
 

Akciğer Kanseri teşhisi konulmuştu
Babasını 2013 yılında hacca gitmeden ayaklarındaki rahatsızlıktan dolayı defalarca hastaneye götürmelerine rağmen bir türlü bir teşhis konulamadığını ifade eden Hüseyin Sudan, “Babamın ayakları son olarak Hac farizasını yerine getirirken şişmişti. Orada yapılan muayenede damar tıkanıklığı teşhisi konulmuştu. Buraya döndükten sonra da ayaklarının ağrılarıyla beraber göğüs ağrılarından da şikâyet ediyordu. Bundan dolayı kendisini tekrardan hastaneye götürdük. Yapılan tetkikler sonrası kendisine Akciğer Kanseri teşhisi konuldu. Hastalığına binaen yapılan tedaviler oldu. Kemoterapi gibi. Ancak tedaviye ciddi anlamda bir cevap veremedi. Son olarak geçen hafta evde iken durumu ağırlaştı. Hastaneye getirdiğimizde nefes alamıyordu. Bundan dolayı da oksijen cihazına bağlamışlardı. Bu sabah saat 1,5 sıralarında yoğun bakımda iken vefat ettiği haberini aldık.” ifadelerini kullandı.
 

Cenaze namazı öğle namazını müteakip Ulu Cami’de kılınacak
Babasının gerek aile içerisinde gerekse de toplum içerisinde çok sevilen bir şahsiyet olduğunu söyleyen Hüseyin Sudan, “Vefat ettikten sonra onu sabah erken defnetmeyi düşünüyorduk. Ancak, gerek sevenlerinin yoğunlukla buraya akın etmeleri, gerekse de gelmek isteyenlerin cenazede bulunma taleplerinden dolayı cenazeyi öğle namazı sonrası defnetmeyi uygun gördük.  Öğle namazını müteakip Ulu Cami’de kılınacak cenaze namazı sonrası Mardinkapı’daki aile kabristanında defnedeceğiz. Taziyeler ise Diyarbakır E Tipi Cezaevi yakınlarında bulunan Lice Taziye evinde yapılacaktır.” dedi.  (İLKHA)