Milyonlarca Hacı Arafat Vakfesi'nde

Milyonlarca Hacı Arafat Vakfesi'nde

Kutsal topraklardaki milyonlarca Müslümanlar, "Arafat Vakfesi"nde bir araya geldi

İslam’ın beş şartından hac görevi için kutsal topraklarda bulunan milyonlarca hacı adayı, Arafat Vakfesi’nde bir araya geldi.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nca Arafat’ta, Türk hacı adaylarının bulunduğu İrşad Çadırı’nda sabah namazının ardından Arafat programı icra edildi. Kur'an-ı Kerim tilaveti, esma zikri, Veda hutbesi’nin okunduğu programın ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türk hacı adaylarına hitaben bir konuşma yaptı.

Haccın, Hz. Allah’a verilen en büyük söz, Cenab-ı Hakk'ın da kullarından aldığı en büyük ahit olduğunu ifade eden Görmez, haccın Allah ile yapılan bir ahitleşme olduğunu bildirdi.

"Haccın her farzı, her rüknü ve her menasiki, Rabbimize verdiğimiz ruhi, kalbi bir sözdür” diyen Görmez, şöyle devam etti:

"Bizler hacca niyet etmekle yeryüzünde en büyük gayemizin Rabbimizin rızası olduğunu ilan ettik. Hacca niyet ettiğimiz günden beri Allah ile sözleştik. 'Rabbim sana geliyoruz’ dedik. ‘Lebbeyk' dedik ve ilk sözü ona verdik. Şu giydiğimiz ihramlar, Allah’la akdimizin bir başka göstergesidir. İhramı giyerek helal ile haram dairesinden çıkmayacağımızın sözünü verdik. Servete, makama, mevkiye, milliyete, cinsiyete, beşeri unsurlara değer vermeyeceğimize, en büyük sözün şeref, izzet ve değerin Rabbimize kul olmakta olduğunu ilan etmiş olduk. İhram, dünyaya ait her şeyden vazgeçmektir. İhrama girmek, kefen giymektir. Ölmeden önce ölmektir. Bizler mikat ile Allah’a söz verdik, mikat ile vakti kuşanmaya ve Rabbimizle olan vakitleşmelere sadık kalacağımıza söz verdik. Mikat aynı zamanda dünyayı değiştirme yeridir. Mikattan itibaren dilimizden düşürmediğimiz telbiye bunun göstergesidir. O’ndan başka kimseye yönelmeyeceğimizi hamdın, şükrün yegane sahibi olduğunu ikrar ettik.”

ARAFAT KENDİNİ BİLMEKTİR

Prof. Dr. Mehmet Görmez, Arafat'ın kulun, önce kendini bilme ve bulma çabası olduğuna değindi. 

"Arafat marifettir, marifet nefistir” diyen Görmez, önce nefsin tuzaklarından kurtulmak gerektiğine işaret etti.

Arafat'ın marifet ve irfan meydanı olduğunu vurgulayan Görmez, şunları kaydetti:

“Biz buraya arif olmaya geldik. Hakikati bilmeye, tanımaya, anlamaya, bilmeye karar vermektir. Arafat tanışmaktır, bilişmektir, aykırıları kalplerden silip atmak, iyilik ve takva yolunda ve gönüller arasında köprüler kurmaktır. Arafat, itiraftır günahlarımızı itiraf yeridir, göz yaşlarıyla arınmaktır. Verdiğimiz söze uygun davranma taahhüdüdür, mahşerdir, ölüm elbisesini giyerek yüce yaratıcının huzurunda toplanmaktır. Kalabalıklar içerisinde yalnız kaldığını anlamak kaybettiklerimizi anlamak, ilahi huzurda bir duruşmadır."

YERYÜZÜNDE FİTNENİN ORTADAN KALKMASI İÇİN 

Arafat’ın, aslında dünyanın seyirci kaldığı, zulümlere sessiz kalmamaya söz vermek olduğunu ifade eden Görmez, Arafat'ın açlık ve susuzlukla, yersiz-yurtsuzla başbaşa kalanlar için "ensar kardeşliği" olduğunu söyledi.

Arafat’taki ibadetin adının “vakfe” olduğunu aktaran Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün Arafat’tayız ama İslam ümmeti acının bayramını yaşamakta. İslam beldelerinin sokaklarında kan akıyor. Bu kanlar İbrahim’in, İsmailler için akıttığı kanlar değildir. Bu kanlar İsmail'in canına karşı verilen kurbanların kanları değildir. Bu kanlar İsmail’in canına karşı verilen kanlar değil akan kanlar evlatlarımızın kardeşlerimizin, canlarımızın kanlarıdır. Bu katliam karşısında insanlık seyirci konumundadır. Müslümanlar da maalesef seyirci ve sessiz kalmaktadır. Ey İbrahim’in torunları, Muhammed Mustafa’nın konukları, gelin bu sessizliği burada bozalım. Dualarımızda ve niyazlarımızda haykırışa  geçerek, Rabbimize yönelelim. Gelin gözyaşlarımızla Rabbimizden bize basiret vermesini dileyerek akan bu kanların son bulmasını isteyelim. Her türlü makam ve mevkiden daha kıymetlidir bir müminin canı. Bir mümin kalbinin Kabetullah’tan önemli olduğunu Efendimiz buyurdu. 

Buradan bütün müminlere sesleniyorum ne haksızca bir cana kıymanın ne senden farklı düşünüyor diye bir topluluğun ne de şiddetin kaynağı asla İslam olamaz. Barış ve esenlik dini olan İslam’dan bu eylemlere referans çıkmaz. Geliniz, fitneyi savaştan beter görelim, yeryüzünde fitnenin ortadan kalkması için vicdanlarımızı yeniden harekete geçirelim. Yeniden dünyamızın eman yurdu, selam yurdu, barış yurdu olması için müminler arasından kini, nefreti ve şiddeti kaldıralım.”

Konuşmanın son bölümünde kurban ibadetine de değinen Görmez, kurbanın yakınlık anlamına geldiğini ve "adanacak başka kapı olmadığını bilmek" anlamına geldiğini sözlerine ekledi.

VAKFE DUASI

Hacı adayları, daha sonra öğle ve ikindi namazlarını cuma vaktinde kılarak, “Cem-i takdim” yaptı. Namazdan sonra Arafat’ta bulunan hacı adayları, vakfe yaptı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in yaptığı "vakfe duası"na hep bir ağızdan “Amin” diyen hacı adayları, duygusal anlar yaşadı. Yaklaşık 50 dakika süren vakfe duasının ardından mazlum coğrafyalarda yaşanan kan, gözyaşı ve acının son bulması için de dua edildi.

Prof. Dr. Görmez, duadan sonra hacı adaylarına seslenerek, birbirlerine sarılıp helalleşmeleri çağrısında bulundu.

Sıcak havaya rağmen vakfe duasını birlikte yapan 61 bin 300 Türk hacı adayı, adeta mahşeri yaşadı.

Gün batana dek ibadetlerini sürdüren milyonlarca hacı adayı, akşam vakti Müzdelife’ye geçecek. Akşam ve yatsı namazlarını, akşam vaktinde “Cem-i tehir”le kılacak hacı adayları daha sonra hac farizasının vaciplerinden olan Müzdelife vakfesini yapıp Mina’ya geçecek.

Bu arada rahatsızlıkları nedeniyle Mekke’deki Diyanet Hastanesi’nde tedavi gören bazı yaşlı ve hastalar, sağlık personelinin yardımıyla ambulans ve ambulans helikopterler ile sağlık personelinin yardımıyla Arafat’a getirilerek, vakfeye durdu.

Öte yandan Suudi Arabistan yönetimi, Arafat bölgesinde havadan helikopterlerle, karadan da polis ekipleriyle güvenliği sağladı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.