Müslüman Kardeşlere yönelik baskı ve zulümler sınır tanımıyor
Mısır'da 529 kişiye verilen idam kararını protesto eden Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, Müslüman Kardeşlere yönelik baskı ve zulümlerin sınır tanımadığını belirtti.
DİYARBAKIR- Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) Diyarbakır Şube Başkanlığı tarafından Mısır’da 529 kişi için alınan idam kararı, düzenlenen bir basın açıklamasıyla kınandı.
AZC Plaza önünde saat 12.30’da toplanan kalabalık, ‘Defol Sisi, Seninleyiz Mursi’, ‘Berxûdana Îxwâne Azadiya Ummetê,’ ‘İdam Sehpası, Yıldıramaz İhvanı’ şeklinde Kürtçe ve Türkçe sloganlar getirip sık sık tekbir getirdiler.
Kalabalık grup adına basın açıklamasını okuyan ÖZGÜR-DER Diyarbakır Şube Sekreteri Mehmet Deniz, Mısır halkının meşru-seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi askeri darbeyle deviren Sisi cuntasının Müslüman Kardeşlere yönelik baskı ve zulümlerinin sınır tanımadığını söyledi.
“Onurlu Mısırlı kardeşlerimiz bu yargı zulmüne de teslim olmayacaklardır”
Sisi cuntasının işlediği katliamların suç ortağı olan darbe yargısının verdiği utanç verici karar hakkında Müslüman Kardeşleri yalnız bırakmadıklarını belirten Deniz, “Uluslararası kamuoyunun ahlaksız suskunluğuna ve hatta darbecilerle işbirliği yapan politikalarına rağmen ilk günden bu yana yılmadan direnen Mısırlı kardeşlerimizi buradan selamlıyoruz.” Diyerek İhvan yöneticilerinin darbe karşısında gösterdiği onurlu direnişin selamladıklarını ifade etti.
ABD ve İsrail’in başını çektiği batılı emperyalistlerin ve Ortadoğu’daki kuklalarının desteğini alan darbecilerin, İhvan’ı yasaklayıp bütün liderlerini ve binlerce üyesini cezaevlerine doldurarak direnişi kırmayı, İhvanı yok etmeyi düşündüklerini belirten Deniz, Mısırlı Müslümanların ilk günden itibaren kararlı ve azimli biçimde direnmeye devam etmekte ve her fırsatta darbecilerin heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyledi.
“RABİA direnişi darbecilerden bu zulmün hesabını muhakkak soracaktır”
İhvan’ın tüm zulümlere rağmen direnişi ve şehadeti temel ilke edindiklerinin altını çizen Deniz sözlerine şöyle devam etti: “Neredeyse bir asra dayanan köklü İhvan geleneğinden habersiz olan darbeciler, tüm vahşi uygulamalarına rağmen, şahadetin ve direnişin temel bir düstur olarak öğretildiği bu mektebin mensuplarının teslim alınamadığını, direnişin bir türlü kırılmadığım gördükçe adeta deliye dönerek baskılarını arttırmaktalar. Binlerce şehide rağmen bitirilemeyen RABİA direnişi, idam kararlarına da aldırmadan çığ gibi büyümeye devam edecek darbecilerden bu zulmün hesabını muhakkak soracaktır.”
Deniz, daha sonra, Mısır’ın darbecileri Mursi’nin ve İhvan'ın şahsında İslami hareketi tasfiye etmeye, İslami direnişi yargılamaya kalkıştığını ifade etti.
"Mısır’da askerî cuntanın karşısında kardeşlerimizin yanındayız"
Basın açıklamasının sonunda, tüm Müslümanlardan dua talebinde bulunan Deniz; “Bizler Diyarbakırlı Müslümanlar olarak İhvan’a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Cinayet şebekesi cuntacıların işlediği katliamlarda şehid düşen kardeşlerimizin şahadetlerinin Alemlerin Rabbi olan Allah katında kabul edilmesini yüceler yücesi Rabbimizden bir kez daha diliyoruz. Rabbimizden kardeşlerimize sabır ve güç vermesini, ayaklarım sabit kılmasını diliyoruz. Mısır’da askerî cuntanın karşısında kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.” Diyerek basın açıklamasına son verdi.
Grup, basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı. (Yunus Emre / Ali Adiyaman - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.