Myanmar'da Budist saldırılarının ülkenin en büyük şehri olan Yangon'a kadar ulaşması üzerine, burada yaşayan Müslümanların canlarını kurtarmak için şehri terk etmeye başladığı bildirildi.

Myanmar'daki saldırılar üzerine Müslümanların bazılarının kamplarda, bazılarının ise akraba ya da arkadaşlarının evinde kalmak için evlerini terk etmeye başladığı bildiriliyor.

Dünya Bülteni'ne göre ülkede telefon ve sosyal medya aracılığıyla hızla yayılan İslam karşıtı söylemler ve haberler hakim. Ayrıca motosikletli çeteler kasaba kasaba dolaşarak Müslümanların sürülmesi için halka baskı yapıyor, camilere ve Müslümanların evlerine saldırıyor. Sopa, bıçak, pala gibi şeyler taşıyan bu çetelere bazen Budist rahipler öncülük ediyor. Çetelerden gözaltına alınanlar olsa bile, Budist halkın isteğiyle daha sonra serbest bırakılıyorlar.

Kasabalarda Müslümanlarla birlikte yaşayan bazı Budistler ise olayları dışardan gelen ve Budist halkı tahrik eden kişilere bağlıyor.

Myanmar'da Müslümanlara karşı öfkenin başını kendilerine ''969 Hareketi'' adını veren grup çekiyor. Grup adını, Buda'ya ait olduğu söylenen bazı niteliklerden alıyor.

Myanmar yönetimi ise katliam ve saldırılar sırasındaki tutumu nedeniyle eleştiriliyor. Ordu ve polis güçleri, Müslümanları korumak için gereken önlemleri almadıkları ve Budist saldırganlara müdahale etmedikleri ifade ediliyor. Hatta Myanmar yönetiminin saldırganları bizzat eğittiği ve silahlandırdığı da iddia ediliyor.

Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein daha önce yaptığı bir açıklamada güvenlik güçlerinin harekete geçmede gecikmesini ülkede demokrasi olmasına bağlamıştı!