Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Şerafettin Yaylalarında bulunan hayvan yetiştiricilerini ziyaret eden Bingöl Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Ali Kaysadu, burada hayvan sahiplerinin sorunlarını dinledi.

Küçükbaş hayvancılığı ve hayvan sahiplerinin yaşadığı sıkıntıları İLKHA’ya değerlendiren Kaysadu, bölgede hayvancılığın gelişmesi için desteklerin artırılması gerektiğini belirtti.

Bingöl’ün tatlı en verimli yaylalarından biri olan Şerafettin Yaylasında bulunan üreticileri ziyaret eden Kaysadu, “Şu anda 2 bin 300 rakım olan Şerafettin Yaylası Kello Tepesi dediğimizde yerde üreticilerimizle birlikteyiz. Burada hayvan sürülerimiz var, bunun gibi nice nice sürülerimiz bu yaylaları süslüyor. Yaylalarımızı hayvanlar süslüyorlar.” dedi.

“Bingöl küçükbaş hayvancılığına daha verimli”

Bingöl'ün geçim kaynağının hayvancılık üzerine olduğuna dikkat çeken Kaysadu, “Bingöl’ün yüzde 60 gelir kaynağı hayvancılık üzerinedir. Bana göre küçükbaş daha gelir sağlayan kaynağımızdır. Küçükbaş hayvancılığına daha uygundur coğrafyamız, yayla ve meralarımız. Dolayısıyla küçükbaş hayvancılığına daha çok önem vermemiz gerekiyor.” diye konuştu.

“Nüfus kadar hayvanımız yoksa et anlamında her zaman tehdit altındayız”

Konuşmasının devamında Kaysadu, şunları söyledi: “Şu anda ülkenin nüfusu 80 milyona ulaştı. Dışarıdan gelen misafir ile birlikte ülke 100 milyon insanı barındırıyor. Hayvancılık ve tarım ülkesiyiz. Eğer ülke nüfusu kadar küçükbaş hayvanımız yoksa gerçekten et anlamında her zaman tehdit altındayız. Dolayısıyla 80 milyon nüfusumuz varsa 80 milyonda küçükbaş hayvanımız olması gerekiyor.”

“Bingöl’de 504 bin koyun-keçimiz var, hedefimiz ise bir milyona ulaşmak”

Bingöl’de birliğe üye olan 2 bin 206 üreticinin hayvancılık yaptığını söyleyen Kaysadu,  “Yaklaşık olarak 504 bin koyun-keçi varlığımız var, bu sayıyı bir milyona ulaştırmayı hedefliyoruz. 80 ve 90'lı yıllarda küçükbaş hayvancılıkla ilgili olarak, 800, 900 ve bir milyon küçükbaştan bahsediyorlardı. Evet, bu konuda Bingöl'de hedefimiz bir milyon küçükbaş hayvan olacak, bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah yakın bir zamanda bu hedefimize ulaşacağız.” ifadelerini kullandı.

“Sürü ıslahı ile hayvancılıkta verimi ve kaliteyi amaçlıyoruz”

2011 yılından itibaren “halk elindeki sürü ıslahı” adıyla bir proje yürüttüklerini hatırlatan Kaysadu, “İlimizde bununla ilgili olarak mevcut olan şu anda 5 tane projemiz var. Her bir proje 6 bin 300 hayvan barındırıyor. Dişi ve koç dediğimiz hayvanlarla devam ediyoruz. Şu anda bir projemiz yine onaylanmıştır. Bununla birlikte 6 tane projemiz olacak ve Türkiye genelinde şu anda ilk 5 sıradayız, sürü ıslahı konusunda. Sürü ıslahı ne demek? Morkaraman, Akkaraman ve Kıl keçilerimiz var. Sürü ıslahı konusunda, devletimizin verdiği bir miktar destek var. İyi bir destektir. Anaç koyun ve yavrusuna 40 TL olmak üzere toplamda 80 TL para desteği veriliyor, bu da her yıl bir defa veriliyor. Bunun karşılığında üreticiden bir şey istenilmiyor. Sadece hayvanı daha iyi bir ırka dönüştürmek için yapılan bir uygulamadır.” diye konuştu.

“Bingöl’de koç-teke çiftliğini kuruyoruz”

Koyun Keçi Birliği olarak şu anda koç-teke çiftliğinin inşaatına başladıklarını ifade eden Kaysadu, “Burada yetiştirebileceğimiz koç-teke bundan sonra 5 sene boyunca ihtiyaca binaen 2 bin 600 kişiye yüzde 50 hibe ile 5 sene boyunca en değerli koç-teke yetiştirip üreticilerimize verip, sürülerine katacaklar. Bu da önemli bir proje.” dedi.

“Hayvancılığın gelişmesi için desteklerin artırılması gerekir”

Hayvancılığın gelişmesi için desteklerin artırılması gerektiğini vurgulayan Kaysadu, besicilerin yaşadığı sıkıntılara değinerek konuşmasını şöyle tamamladı: “Yayla yollarımız bozuk, sıkıntılı. Bununla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığımızdan, mevcut olan siyasilerimizden bu isteklerimiz var ve bunların giderilmesini istiyoruz. Bu yayla yollarını yüzlerce, binlerce üreticimiz sürekli kullanıyor. Üreticilerimizin ulaşım sıkıntısı olduğu gibi elektrik, tuvalet, barınma gibi sıkıntıları var. Bu sorunların çözülmesini istiyoruz.”

İLKHA