ÖNDER Başkanı Ceylan: İmam hatipli olmak sadece diploma değil bir kimlik sahibi olmaktır

ÖNDER Başkanı Ceylan: İmam hatipli olmak sadece diploma değil bir kimlik sahibi olmaktır

"Türkiye'nin Önderleri" programında konuşan ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan, "İmam hatipli olmak, sadece bir diploma sahibi olmak değil bir kimlik sahibi olmaktır. Bu kimliği sadece taşıyan değil yaşayan bireyler olmak demektir." dedi.

ÖNDER tarafından 2 yıl önce başlatılan "Türkiye'nin Önderleri" projesinin 3'üncü yıl açılışı, İstanbul'da düzenlenen programla ilan edildi.

Büyük Çamlıca Camii 1071 Konferans Salonu'nda düzenlenen programa, ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan, İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı İdris Serçe, ÖNDER Gençlik Başkanı Resul Çiftçi ve çok sayıda imam hatipli ile aileleri katıldı.

Bu dönemde 23 ilden 3 bin 500 kişiyle devam edecek olan projenin açılış programı, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Muhammed Ali Işın'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Açılışta bir konuşma gerçekleştiren ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan, imam hatip camiasının büyük bir aile olduğunu, okuldan mezun olunsa da imam hatip camiasından mezun olunamadığını söyledi.

"İmam hatipli olmak, sadece bir diploma sahibi olmak değil bir kimlik sahibi olmaktır"

Ceylan, "Bizler imam hatibi bir okul olarak görmüyoruz, dört duvar arasına sıkıştırılmış sabah 8 akşam 4 belli bir müfredatın takip edildiği sadece belli derslerin işlendiği bir okul olarak değerlendirmiyoruz. İmam hatipleri 70 yıllık büyük bir müktesebatı beraberinde taşıyan içerisinde milyonları barındıran Türkiye'nin en büyük, en köklü ve en asil ailesi olarak isimlendiriyoruz. İmam hatibi bir aile olarak görüyoruz derken bunu standart bir söylemin ötesinde ifade ediyoruz. İmam hatipli olmak, bir ailenin mensubu olmaktır. İmam hatipli olmak, sadece bir diploma sahibi olmak değil bir kimlik sahibi olmaktır. Bu kimliği sadece taşıyan değil yaşayan bireyler olmak demektir. Nasıl ki aileden emeklilik veya mezuniyet söz konusu değilse imam hatip okullarından asla ve asla mezun olmayacaksınız. Bu okuldan teknik olarak diploma alacaksınız ama nasıl ki bir anne 50 yaşına geldiğinde bundan sonra emekli oluyorum diyemiyorsa, bir baba 60 yıl babalık yaptım yeter! Diyemiyorsa, bir dede 90 yaşına gelmiş olsa bile ailenin dedesi olarak rolünü yerine getiriyorsa, imam hatibi bir aile olarak görüyorsak buradan mezun olmak ya da emekli olmak mümkün değildir." diye konuştu.

"Gençlerin yetişmesinde önderlik yapmak çok kıymetlidir"

Gençlerin yetişmesinde sadece bir öğretmen rolünün yeterli olmadığını, çevredeki farklı faktörlerin de etkili olduğunu belirten İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, "Öğrenci kelimesini çok kullanmamaya gayret ediyorum. Yaş durumuna göre çocuk ya da genç ifadesini önemsiyorum. Bunun nedeni de aslında onların yetişmesinde sadece bir öğretmenin sorumluluğu yeterli değildir. Birbirini destekleyen, sahip çıkan, birbirine ulaşan, imece içinde çalışan, birbirinden kendini sorumlu hisseden bir çevre gerekir. O nedenle sadece bir aile ya da okulla sınırla tutmak gençliğin gelişimini dar manada değerlendirmek demektir. Bu nedenle böyle organizasyonların özellikle birbirinden kendisini sorumlu hisseden bu tür önemli sivil toplum kuruluşlarının varlığı çok kıymetlidir. Yetişmedeki sorumluluk, gelişmedeki tutarlılık açısından çok kıymetli olan bu tür çalışmaların okulda doğal liderlerin varlığıyla çok ilişkilidir.

Biz eğitimciler okuldaki doğal liderlerden de çoklukla istifade ederek birlikte istenen davranışları büyütmek, istenmeyen davranışları söndürmek ve bir istikamet verdirmek için bir iş birliği yapmamız gerekir. Bu sadece okuldaki öğretmen grubun değil aslında öğrencilerinde varlığını çok önemli kılar. Bu bağlamda bu tür bir önder hareketinin hem gençliğimize kendi kariyer planlamasını yapabilme fırsatı verirken aynı zamanda ülkesinin değerleriyle doğrulmuş, ülkesinin geleceği için dertlenen, ülkesi için neler yapabileceği konusunda kafa yoran, emek veren, çalışan genlerimizin yetişmesinde çok önemli bir katkı olarak görüyorum." şeklinde konuştu.

"Allah'ın takdir edip verdiğini hiç kimse alamaz"

Kendisinin de imam hatipli olduğunu vurgulayarak konuşmasına başlayan İl Kültür Turizm Müdür yardımcısı İdris Serçe de, İmam hatipte okumak bir ayrıcalık bende ayrıcalıklı hissedenlerdenim. İmam Hatipte okurken, Öğretmenlerimiz 'imam hatip okumak ayrıcalıktır sizler bir gün aranan kişiler olacaksınız' derdi. Biz o zamanlar anlamıyorduk. Acaba nasıl olacak diyorduk. 28 Şubat araya girdi ümitlerimiz biraz kırıldı. Bizden bir şey olmayacak dedik. Allah'ın takdir edip verdiğini hiç kimse alamaz, aldığını kimse veremez." dedi.

"Türkiye'nin Önderleri çalışması kültürel ve sosyal birikimle gençlerin hayatına katkı sunacak"

Bundan 4 yıl önce 2017 yılında lise çalışmalarına dair gençlerimize dokunacağımız, onlarla beraber kişisel gelişimlerine katkı sunacağımız birçok faaliyetimizi hayata geçirirken ÖNDER ismiyle, önder yetiştirme niyetiyle "Türkiye'nin Önderleri" projesiyle çalışmaya başladıklarını kaydeden Genç Önder Başkanı Resul Çiftçi ise şu ifadeleri kullandı:

"Bu projede ilk başta gençlerimize yönelik bir havuz oluşturduk. Bunlarla beraber ne yapabiliriz? Gençlerimize hangi tür imkânları oluşturabiliriz? Bu havuzu oluştururken ilk başta yapmamız gereken güzel bir üniversiteli ekibi kurmak başlangıcımız oldu. Üniversiteli kardeşlerimizle bir araya geldik, onlara mezun olduğunuz liselere, mezun olduğunuz liselerdeki kardeşlere ne yapabiliriz? Sorusunu sorduk. Çeşitli projeler geliştirdik. Bizim için bunlardan bir tanesi olan ve bugün aramızda o programın öğrencisi olan kardeşlerimiz var.

Türkiye'nin Önderleri çalışması bizim 3 yıl boyunca kurgulamadığımız ve gerçekten kültürel birikimiyle, sosyal birikimiyle öğrencinin hayatına katkı sunacak bir ağlar bütünü olarak karşınıza geldik."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.