Oturma eylemine katılmak için hasta yatağından kalkıp geldi

Oturma eylemine katılmak için hasta yatağından kalkıp geldi

PKK tarafından kaçırılan oğlu için hasta yatağından kalkıp Mersin'den Diyarbakır'a geldiğini belirten anne, "Gücümün yettiği kadar direneceğim" dedi.

2015 yılında atandığı Şanlıurfa'ya giderken kaçırılan polis memuru Sedat Yanalak'ın annesi Ünzile Yanalak, Mersin'in Anamur ilçesinden hasta yatağından kalkıp Diyarbakır HDP İl Binası önüne gelerek oğlunun bırakılması için çağrıda bulundu. Ünzile Yanalak ile birlikte Mersin ilinden kalkıp gelen Yıldız Hemşire olarak tanınan 1995 yılında eşi gözü önünde katledilen Yıldız Namdar, hem annenin sağlığı ve hem de diğer annelere destek için Diyarbakır'a geldi.

Hastalığı nedeni ile günlerdir yeğeni için burada eyleme katılan Rahime Uymaz'a bugün ablası Ünzile Yanalak, Mersin'den Diyarbakır'a gelerek eyleme destek verdi. Ünzile anne, 5 yıldır evlat acısı çektiğini ve bu acının son bulması için hasta yatağından kalkıp geldiğini belirtti.

"Ne gecemiz sabah olur ne de gündüz akşam olur"

"Çektiğimiz acı yeter artık" sözleri ile haykıran Ünzile Yanalak, annelerin evlat acısı çekmemesi gerektiğini ifade etti.

Ünzile anne, "5 yıldır evlat acısı bizi bitirdi. Şehit eşi olan hemşirem bizle buraya geldi, burada durduğum sürece sağlık açısından bakımımı yapacak. Yoksa gelip burada eyleme katılamayacaktım. Bu evlat acısına bir son verelim, arkamızda olun, evlat acısını yaşamasın analar. Ne gecemiz sabah olur ne de gündüz akşam olur. Mersin'in Anamur ilçesinden kalkıp buraya geldim. Şu anda nefes darlığı yaşıyorum, şeker ve tansiyon hastalığım var, çok yüksek. Oksijen makinesine bağlı olarak yaşıyorum. İşte evlat acısı bu yolculuğa katlandırdı. Allah'tan istediğim çocuğumun gelmesidir." dedi.

Kimsenin bu acıyı yaşamasını istemediğini söyleyen Ünzile anne, "Çocuğun bayram iznindeydi Erzurum'da olan eşinin yanında. Urfa ya yeni atanmıştı. Hatay'da üç buçuk sene görev yapmıştı. Urfa'da göreve başlayacağı gün oğlumu kaçırdılar. 2015 yılında o günden bu yana bitmeyen bir acı. Allah yaşatmasın bu acıyı kimseye. Allah yaşayanlara da kat kat ecir versin. Bu ana kadar dik durduysak Allah'ın verdiği güç ile direniyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bu gözyaşı bizde ciğer bırakmadı, bitirdi"

Gücü yettiği kadar buradaki eyleme destek vereceğini belirten Ünzile anne, sözlerini şu şekilde bitirdi:

"İki defa bize görüntü verdiler bir buçuk yıl önce. Tabii bu görüntüde biraz ispat ister. Bitik durumdalardı, bize dedikleri çocuklarınızın sağlığından endişe etmeyin ama bizler her gün ölüyoruz, ölü gibi yaşıyoruz. Bu eyleme devam edeceğim, direnebildiğim kadar burada kalacağım. Nöbet bizim için çok önemli. İnşallah çocuklarımız gelir bir sevinç ile döneriz. Bu gözyaşı bizde ciğer bırakmadı, bitirdi. Çocuğumuzun geleceğine dair umudumuzu yitirmedik, umutluyuz ama bittik. Çok zaman geçti."

1995 yılında PKK tarafından eşi gözü önünde katledilen Yıldız Hemşire lakaplı Yıldız Namdar, hem Ünzile Yanalak'ın sağlığı için burada olduğunu ve hem de burada eylem yapan annelere destek olmak için geldiğini belirtti.

"Buradaki annelerin feryatlarını yüreğimde hissediyorum"

Yıldız Hemşire, "Hepimiz buradaki aileleri destekliyoruz. Acılarını yüreğimizde hissediyoruz. 5 yıldır askerimiz ve polisimiz şu an PKK'nin elinde büyük acılar yaşıyorlar. İlk halleriyle şimdiki halleri arasında oldukça fark var. Zaman zaman ailelere 'çocuklarınıza kavuşacaksınız' diye mesajlar geliyor. Anneler umutlanıyor ve heyecanlanıyor. Ama daha sonra söyledikleri boş çıkıyor. Anneler hüzün ve acı içerisindedir. Bu olay ne Kürt ne Türk hiç kimsenin davası değil. Bu olay bir terör davasıdır. Hiçbir siyasi olay da yok bu işin içerisinde. Burada Kürt annelerin ıstırapları da var. Hacire annenin burada ellerini öpüyorum. Hacire anne buranın öncüsü lideri oldu. Cesur bir kadın. Kadın olarak gurur duydum. Türkiye'deki bütün kadınlar cesur ki buradalar, bütün kadınlar buraya gelecek buna inanıyorum. Küçücük yaştaki çocukları kaçırıp PKK'nin saflarına katıp ellerine silah veriliyor. O çocuklarda bizim çocuklarımız. O çocuklar kalem almalı, silah almamalıdır. Anneler çocuklarına kavuşmalıdır. Bütün halkı buraya davet ediyoruz." şeklinde konuştu. (Mehmet Sait Çelik, Ömer Adıgüzel - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.