Bayık, İMC TV’den Ayşegül Doğan’a verdiği söyleşide, 6-8 Ekim olaylarını sahiplenerek, PKK’lilerin yaptığı barbarca katliamı gündeme getiren basın kuruluşlarını HÜDA PAR’ı meşrulaştırmakla suçladı.
6-8 Ekim olaylarının uluslararası kamuoyunda PKK’nin algısına olumsuz bir etki yaptığı yönündeki tespiti değerlendiren Bayık, Kürt halkına Kurban eti dağıtırken 4 gencin vahşet ötesi metotlarla katledilmesinin uluslararası kamuoyunda PKK’nin algısını olumlu yönde etkilediğini savunarak, “Hiç kimse Kobani etrafında bütün Kürdistan parçalarında ve yurt dışında özellikle de Kuzey’de Kobani’yi sahiplenecek bir eylemliğinin hem de çok görkemli eylemliğin gelişebileceğini tahmin etmiyordu. Tahminlerin de ötesinde Kürtler de bir ayağa kalkma, Kobani’yi sahiplenme, Kobani şahsında kendine sahiplenme gerçekleştirdi. Eğer 6-8 ekim olayları gelişmeseydi hiçbir zaman Kobani direnişi evrensel bir düzen yakalayamazdı. eğer evrensel bir düzey yakaladıysa, Kobani şahsında Kürtlerde evrensel düzeyi yakaladıysa bu 6,7,8 Ekim olaylarının sonucundadır… Kürtler hiçbir zaman bunu olumsuz görmedi. Uluslararası alan da bunu olumsuz görmedi. Bu PKK’nin geliştirdiği mücadeleye olumsuz yansımadı yansımaz da. Bu tip değerlendirmeler doğru değerlendirmeler değildir. İşte6-7 Ekim kalkışması, serhildanı hareketin meşruluğuna gölge düşürdü biçimindeki değerlendirmeler kesinlikle yanlış değerlendirmelerdir.” ifadelerini kullandı.
"Serhıldanın bazı hatalı yönleri vardı"
40’tan fazla kişinin yaşamını yitirmesini ‘bazı hatalı yönler’ olarak değerlendiren Bayık, “Hüda-Par ile karşı karşıya gelme söz konusu oldu. Birtakım görüşmeler sürüyor ama henüz bir nihayete de ermedi bunlara ilişkin neler söylersiniz?” yönündeki soruya, “Şimdi 6,7,8 Ekim tarihinde gelişen serhildan görkemli bir serhildandır. Türk devlet ve hükümet gerçekliğini herkese gösteren bir serhildandır. Adeta hükümeti suç üstü yakalayan ve bütün herkese bu suçu gösteren bir serhildandır.” yanıtını verdi.
“Nedir o suçüstü hali?” sorusuna tatmin edici bir cevap veremeyen Bayık, “Türk hükümeti bu serhildan ile gerçeğinin ortaya çıkmasından oldukça rahatsız olmuştur. onun için hep bu serhildana saldırmıştır. Bu saldırıları yaparken de bunun içerisindeki bazı hatalı yönleri kullanarak bu serhildanın meşruluğunu doğruluğunu gölgelemek istemiştir… Bazı hatalı, eksik tutumların ortaya çıkması bu serhildanın görkemliliğine leke süremez. Örneğin; bu serhildan Kobani’ye sahiplik yapılması için geliştirildi. DAİŞ’in faşizmine karşı geliştirildi. Bunu ne Hüda-Par’a karşı ne herhangi bir Türkiye’deki partiye karşı ne bir sivil toplum örgütüne karşı ne de Türk devletine karşı geliştirdi.” iddiasında bulundu.
"Basın HÜDA PAR'ı meşru göstermeye çalıştı"
Hükümeti ve basın kuruluşlarını, üyeleri katliama maruz kalan HÜDA PAR’ı meşru göstermekle suçlayan Bayık, “Mesela ortada katledilen elliye yakın insan var ve bunların çok ağırlıklı bir kesimi bu güçlerle devlet tarafından, polisler tarafından katledilen insanlardır. Neden bunların faillerini ortaya çıkarmıyor? Sadece deniliyor ki Hüda-Par’a bazı saldırılar oldu, işte Hüda -Par saldırıya uğradı. Bütün basın ve hükümet yandaşı çevreler Hüda-Par’ı meşru göstermeye çalıştı. Haksızlığa uğrayan güç gibi göstermeye çalıştı. Halbuki tam tersine gelişen serhildanın ne Hüda-Par’a ne herhangi bir güce karşı gelişme durumu yoktu. Tamamen Koban’yi sahiplenme biçiminde bu hareket gelişti.” şeklindeki iddiasını yeniledi.
"HÜDA PAR evlere baskın düzenledi"
HÜDA PAR'ın Diyarbakır’da birçok evi basarak evdekileri merkez binasına götürdüğünü ileri süren Bayık, HÜDA PAR’ın polisle birlikte hareket ettiği gibi asılsız bir iddia ortaya atarak, “neden bazı güçler Hüda-Par da dahil Büyük Birlik Partisi de dahil MHP dahil bu serhildandan rahatsızlık duydular? Neden polisle birlikte hareket ettiler, halkın üzerine ateş açtılar? Mesela Hüda -Par Diyarbakır’da birçok evi basarak insanların gözlerini bağlayarak kendi merkezlerine götürdü.” şeklinde daha önce duyulmamış bir iddia ortaya attı.
Kamuoyunun Yasin ve Arkadaşlarına sahiplenmesinden rahatsız oldu
Kamuoyunun, Bağlar’da muhtaçlara kurban eti dağıtırken PKK’li çetelerin katlettiği 16 yaşındaki Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz ve Riyad Güneş olayı üzerinde durmasından rahatsız olan Bayık, “Sadece Hüda-Par’dan ölen insanların durumu üzerinde duruluyor. Bu ortaya çıkarılmaya çalışıyor. Peki ölenlerin hepsi Hüda-Parlı mı? Hayır. Başka bir sürü ölen insan var. Öldürülen, katledilen insan var. Yüzlerce silahla yaralanan insanlar var. Bunları kim yaptı? Neden bunların üzerine gidilmiyor, bunlar açığa çıkarılmıyor. Çıkaramazlar çünkü bunun arkasında devletin hükümetin kendisi var.” sözleriyle hükümeti suçladı.
"ABD'yi arabulucu ülke olarak önerdik"
Daha önce yaptığı bir açıklamada, Amerika’nın çözüm sürecinde üçün göz olmasını isteyen PKK lideri Bayık, Türkiye’ye süreçteki arabulucu ülke olarak ABD’yi önerdikleri bilgisini paylaştı. Bayık, şunları kaydetti: “Biz Türkiye’nin kaygılarını gidermek için en güvendiği müttefiki Amerika’nın üçüncü taraf olabileceğini söyledik. Çünkü Türkiye bir NATO ülkesi Avrupa ile ilişkisi var. Herhalde burada en çok güvenebileceği Amerika’dır. Amerika üçüncü bir taraf olursa herhangi bir endişesi olmaz, sanmıyoruz. Bu aynı zamanda Türkiye’ye bir güvence vermedir bizim açımızdan. Bunu neden farklı değerlendiriyorlar, neden bundan korkuya kapılıyorlar bunu anlamış değiliz.” (Hürseda haber)