Diyarbakır Meydanı ve Avrupa kanadı

PKK'nın Avrupa kanadının Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'daki Nevruz kutlamasında okunan mesajına nasıl tepki vereceği merakla bekleniyor

Avrupa kanadı, Abdullah Öcalan'ın mektubuna tam yedi sayfalık bir yanıt yazmıştı. Kandil'den üç sayfa, BDP'den de yine üç sayfalık yanıtlar gelirken, Avrupa'daki PKK'lıların neden daha uzun bir mektup yazdığını ve mektubun içeriğini elbette öğrenmeye çalıştım. Ancak sorularıma tatmin edici yanıtlar alamadım.

Bu mektuplardan sonraki aşamaya geçtiğimize göre, Avrupa'nın mektubunun neden daha uzun olduğu sorusunun yanıtının "şimdilik" aciliyeti yok.

21 Mart günü Diyarbakır Nevruz kutlamalarında okunan mesajlarda yer alan öneri Avrupa'daki PKK'lılar tarafından yakından takip edildi.

PKK'nın Avrupa'daki tabanından gelişmelerle ilgili yeteri kadar bilgi sahibi olanlar, sürece tam destek veriyor. Bilgi eksikliği arttıkça da kaygılar artıyor gelen haberlere göre.

Yöneticiler tam destek verirken, PKK tabanı diye tanımlayabileceğimiz kitle daha temkinli. Zira, yurtdışındaki grupların hep daha radikal oldukları bilindiği için, bu kural Kürtler konusunda da değişmiyor.

Örneğin, Paris'te öldürülen üç kadınla ilgili gelişmelerde, Paris'te sokakları intikam sloganları inletmiş ancak bu sloganlar yerini Diyarbakır'da olgun bir ihtiyata bırakmıştı.

Avrupa'daki Kürtler "diaspora" olarak nitelenebilir mi, tam emin değilim ancak eğer bir diasporadan söz edeceksek, bulundukları ülkenin periferisine girmiş isimlerde daha gözle görünür bir ihtiyat ortaya çıkıyor.

Süreci daha yüksek sesle sorguluyor, "barış ama neyin karşılığında?" sorununu yöneltiyorlar.
Avrupa'da, bulundukları ülkenin etki alanında olmayan Kürtler ise, Türkiye'deki gelişmeleri daha sade bir süzgeçten geçime imkanına sahip.

Kırk tilkiden onay almak zorunda değiller bir çıkarıma ulaşmak için.

Ve açıklamalar geldikçe, ilgiyle izliyorlar gelişmeleri...

Silahlı unsurlar Türkiye dışına çekilirken, Avrupa nasıl bir rol oynayacak?

Kandil'deki yöneticiler ya da PKK'lılardan Avrupa'ya çekilecek isimler var mı?

Avrupa'dakilerden Türkiye'ye dönecekler var mı?

Bütün bu barış havası Avrupa ülkelerinin tamamı tarafından sevinçle mi izlenir, bu olumlu ortamdan rahatsız olacak çevreler ve ülkeler çıkar mı?

Sorular, sorular, sorular...

Bütün bu soruların yanıtları önümüzdeki günlerde biraz daha netleşecek gibi.

Her halukarda, Avrupa boyutu önemli olan bir süreçten geçiyoruz.

Türkiye'de yaprak kıpırdasa, burada yankı buluyor.

Saadet Oruç - Dünya Bülteni

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Asgari ücret 28 bin 75 lira olarak belirlendi
Sanal kumar gençliği tehdit ediyor!
Lastik ustaları: Kış lastiği 7 derecenin altında zorunluluktur
"Yüzyılın Konut Projesi" başvuruları yarın başlıyor
1,8 milyon kişinin ehliyeti artık geçersiz!