Yeni Şafak gazetesi Hizbullah arşiviyle ilgili yaptığı haber de, devletin karanlık odaklarının mahkemeleri bile kaale almadıklarını göstermektedir. 12-13 yıl sonra yargının daha yeni yeni bazı bazı şeylerin peşine düştüğünü göstermektedir. daha öncede Hizbullah davalarına giren hem sanık avukatları, hem de Hizbullah sanıkları tarafından gündeme getirilmiş, mahkemelerden arşivin emniyetten istenmesi talep edilmişti. Ancak bir türlü o dönemde emniyet buna olumlu bir cevap vermemişti. Sadece iki üç olayla ilgili mahkemenin ısrarıyla, arşivden belgeler gönderilmişti. Bu belgelerde Emniyet, JİTEM ve MİT’in elemanlarının karıştığı provakatif olaylar deşifre edilmişti. Yani o dönemde PKK ile Hizbullah’ı çatıştırmak için, devletin içindeki karanlık odaklar tarafından her iki taraftan da adam öldürtülerek, çatışma ortamı yaratılmak istendiği gönderilen belgelerde ortaya çıkmıştı. Ayrıca gönderilen belgelerde daha çok sanıkların aleyhinde olanlar gönderilmekteydi
Dolayısıyla Emniyet ve devletin diğer birimleri içinden, o dönemde bu tür karanlık işlere bulaşmış adamlarını deşifre etmemek ve ceza almalarını engellemek için bütün ısrarlara rağmen söz konusu arşivdeki belgeler mahkemelere intikal edilmemişti. Yeni Şafak gazetesinin haberinden anlaşıldığına göre devletin içindeki bu karanlık odaklar yaptıkları karanlık işlerin, provakatif eylemlerin ortaya çıkmaması için bu belgeleri imha etmişler.
Yeni Şafak gazetesinin söz konusu haberi…
İstanbul Beykoz'da 2000 yılında bir villaya yapılan ve Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü operasyonun ardından ele geçirildikten sonra 'kaybolan' Hizbullah arşivi eski polis şefi Adil Serdar Saçan'ın da aralarında olduğu eski emniyet müdürlerinin başına iş açtı. Kayıp arşivin peşine düşen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Saçan'ın da bulunduğu eski emniyet yetkilileri hakkında inceleme başlattı.
BİLİNMEYENLER O ARŞİVDEYDİ
Bir döneme damgasını vuran Hizbullah örgütünün tüm kayıtlarının yer aldığı geniş arşiv 17 Ocak 2000 günü Beykoz'da bir villaya yapılan operasyonla ele geçirilmişti. Ancak dava dosyasına girmeyen arşivin adli emanete de kaldırılmadığı belirlenmişti.
MAHKEMEYE GÖNDERİLMEDİ
Mahkemenin talebine rağmen emniyetin yargılama sürecinde göndermediği Hizbullah arşivinin akıbeti o günden bu yana bilinmiyor. Hizbullah ile ilgili bilinmeyenlerin yer aldığı belirtilen arşivde örgütün bağlantıları ve finans kaynaklarına yönelik ciddi bilgilerin de yer aldığı ifade ediliyor.
13 yıl sonra inceleme
Beykoz'daki operasyon sırasında Hizbullah yöneticileri Edip Gümüş ve Cemal Tutar'ın imha etmeye çalıştığı arşivin büyük bölümü kurtarılmıştı. Buna rağmen dava dosyasına eklemediği arşiv için yargılamanın yapıldığı mahkeme defalarca İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazdı. Her duruşmada tekrar edilen müzekkereye rağmen Hizbullah arşivi mahkemeye gönderilmedi. Hizbullah arşiviyle ilgili 13 yıl sonra harekete geçen savcılık 'yargıdan delil saklama' saikiyle dönemin emniyet yetkilileri hakkında inceleme başlattı. İncelemeye alınan isimlerden birinin ise adı 28 Şubat post-modern darbe sürecinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde yaptığı işkencelerle anılan Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Adil Serdar Saçan olduğu öğrenildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı inceleme neticesinde soruşturma açılıp açılmamasına karar verilecek.
17 Ocak 2000'de Beykoz'da bir villaya düzenlenen operasyonda Hizbullah üyeleri ile polis arasında çatışma çıktı. 5 saat süren operasyonda örgütün lideri Hüseyin Velioğlu öldürüldü. Örgüte ait çok mühimmat ele geçirilirken operasyon sonrası villa bahçesinde kazı yapıldı.
Cihat Arpacık Yenişafak