Taraf'ın, “Saray’da milliyetçi oy telaşı” başlığıyla manşetten verdiği haberde, AK Parti'nin Cizre olaylarının seçmen üzerindeki etkisinin araştırıldığı kaydedilerek, şu iddialar ortaya atıldı: “
Cizre olayları ve ‘özerklik’ tartışmalarının seçmen üzerindeki etkisini araştıran AKP yönetimi, çıkan sonuçtan paniğe kapıldı. Bölgede, PKK ve Hüda-Par’a göstermelik operasyonlar için karar alındı.
Cizre’de, PKK’lılar ile HÜDA-PAR üyeleri arasında meydana gelen çatışmalara “seyirci kalmakla” suçlanan AKP Hükümeti, seçimler öncesinde operasyonlar ile milliyetçi oyları yeniden kazanmak istiyor. Operasyonlarda, bazı PKK ve HÜDA-PAR üyelerinin tutuklanması planlanıyor. Ancak bu tutuklamaların kısa süreli olması öngörülüyor. Bazı güvenlik bürokratları ise bu duruma tepki gösterdi. Sözde operasyonların, can kayıplarına yol açabileceğine yönelik görüş bildirildi. Başkent’te yapılan “acil kodlu” güvenlik zirvelerinin perde arkası şöyle:
Cizre’de meydana gelen ve üç vatandaşın hayatını kaybettiği çatışmalar gözlerin AKP Hükümeti’ne çevrilmesine yol açtı. Taraf’ın edindiği bilgiye göre, AKP Hükümeti olayları, “sandık endeksli” olarak değerlendiriyor. Bölgede son dönemde meydana gelen ve “özerklik girişimleri” olarak nitelendirilen olayların, AKP seçmeni üzerindeki etkisi araştırıldı. Seçim anketlerinde, AKP’nin milliyetçi tabanında önemli bir kopuş yaşanmaya başladığı görüldü. Kaçışların da daha çok MHP, BBP gibi milliyetçi partilere yöneldiği tespit edildi. Seçim anketlerinden gelen sonuçlar üzerine, AKP’nin bazı bakanları “özerlik algısının” değiştirilmesi için toplantı üzerine toplantı yapmaya başladılar. Bu toplantıların büyük kısmı İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın başkanlığında ve bazı güvenlik bürokrat ile danışmanların katılımı ile gerçekleşiyor. Cizre gibi bölgenin kritik birimlerinde yaşanan çatışmalarla ilgili yapılan toplantılara TSK mensupları ise çağrılmıyor. Toplantılar, daha çok hükümete yakın kişilerle gerçekleştiriliyor. Bu toplantılardan birinde PKK’ya “sözde operasyon” yapılması gündeme geldi.
Ankara’da konuşulan iddialara göre, “kamu otoritesinin” sağlanması için, Emniyet, MİT ve Jandarma ekiplerinin katılımı ile büyük ölçekli operasyonlar yapılacak. Operasyonlar, hem PKK üyeler hem de HÜDA-PAR üyelerini kapsayacak. Böylece, her iki kesime de eşit davranıldığı izlenimi verilecek. Operasyonlarda, “insansız hava araçları” da kullanılacak. Böylece, devletin gücü bölgede hissettirilecek. Operasyonlarda bazı tutuklamaların da olması öngörülüyor. Ancak bu tutuklamaların kısa süreli olması planlanıyor. Yani, seçim öncesi yapılacak operasyonlarla, devletin bölgede etkin olduğuna yönelik algı oluşturulması amaçlanıyor. Operasyonların sayısını ve büyüklüğünü ise “anketlerden” gelen sonuçlar belirleyecek.
İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın başkanlığında yapılan toplantılara katılan güvenlik bürokratları, seçim ayarlı operasyonları Rus ruletine benzeterek, bu tür operasyonların istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini dile getirdiler. Güvenlik bürokratları, operasyonlarda can kayıplarının da olabileceğini hatırlatarak, “sözde operasyon”un çözüm sürecine de zarar verebileceğini dile getirdiler. Operasyonlarla ilgili son karar ise yılın ilk aylarında yapılacak değerlendirmenin ardından verilecek. Öte yandan AKP, 2015’te yapılacak milletvekili seçimleri için kampanya çalışmalarına başladı. Kampanyalarda, milliyetçi söylemlere ağırlık verilmesi planlanıyor. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullanılan “bayraklı” reklam filmlerine benzer senaryolar üzerinde duruluyor. Ve bu kampanyalarla, milliyetçi tabanın AKP’den kaçışının engellenmesi amaçlanıyor."
Hüseyin Özay imzalı haberde yer alan iddiların doğru olup olmadığı zamanla ortaya çıkacağı değerlendirilirken, iddiların Cizre'de Paralel Yapı'nın parmağı olduğu yönündeki görüşleri çürütmek için algı oluşturmak amacıyla ortaya atıldığı tahmin ediliyor. (Hürseda Haber)