Hükümet, paralel yapı kendine dokunduğu zaman anında bir refleks gösterebiliyor

Adana’da İslami STK yönetici ve üyelerine verilen 115 yıllık cezaların yankıları sürüyor. Kudüs Tv’de yayınlanan Gündem Özel Programında Arzu Erdoğral’ın konuğu olan Adana’da STK yöneticileri olan mağdurlar yaşanan hukuksuzluğu gözler önüne serdi.

Kudüs TV’de yayınlanan Gündem Özel Programında Arzu Erdoğral’ın konuğu olan Adana Anadolu Der Genel Sekreteri İsa Emre, Adana Umut Der Sekreteri Abidin Serin, Avukat Murat Sadak ve Yeni Şafak Gazetesi’nde çalışan Gazeteci Cihat Arpacık, Adana’da İslami STK yönetici ve üyelerine yönelik verilen 115 yıllık hapis cezası sürecinde yaşanan hukuksuzluğu konuştular.

Adana Anadolu Der Genel Sekreteri İsa Emre, 2011 yılında CMK’da yapılan değişiklikler sonucu Hizbullah mensubu 17 tutuklunun serbest kalması sonucu hükümet, muhalefet, PKK ve medyanın oluşturduğu olumsuz atmosfer sonucu Türkiye’de İslami kesime operasyonlar düzenlendiğini ve bu operasyonlar sonucu Adana’da İslami derneklere de operasyonların düzenlendiğini söyledi.

Telefonda futbol turnuvasının sonucunu sormak suç sayıldı

Yapılan operasyonun ısmarlama olduğunu kendilerine yapılan sorgulama ile anladıklarını söyleyen Emre, “Kutlu Doğum Mitingini düzenlemek, bir derneğin yemek davetine katılmak, Gazze de katledilen Müslümanlar için cenaze namazı kılmak, yapılan futbol turnuvasının sonucunu turnuva hakeminden telefondan sormak gibi basit iddialar hakkımızda suç olarak isnat edildi. 28 Şubat sürecini aratmayan muameleler ile karşılaştık ve 4 yıl süren davanın ardından bana 6 yıl 3 ay ceza verildi” dedi.

Hükümet, paralel yapı kendine dokunduğu zaman anında bir refleks gösterebiliyor

Ergenekon yargılanmasında Erdoğan’ın ben bu davanın savcısıyım dediğini hatırlatan Emre, “ama ne hikmettir o davada o dosyada bugün hepsi beraat aldı ama şimdi böyle bir yapılanma yok demek insanların aklıyla alay etmek gibi bir şeydir. O dosyadan yargılanan insanlardan birçoğunun yaptıkları kirli faaliyetlerini yaptıkları bölge olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne bu dosya bir türlü gidemedi. Marmara’nın etrafında dolaştı bir türlü o bölgeye gitmedi. Bölgede on yedi bin faili  meçhulden bahsediyoruz. Daha sonra paralel yapı denildi. Paralel yapının mağdurları görülmesi. Paralel yapının mağdurları kimisi içerde kimisi burada. Hükümet, paralel yapı kendine dokunduğu zaman anında bir refleks gösterebiliyor ama kendi dışında bu yapının mağdur ettiği insanları görmüyor. Zalim zalimse kime zulmetmişse o zulme bir ışık tutmak lazım. Paralel yapı hükümete dokununca onlara ihanet çetesi gibi her ismi taktılar” dedi.

Paralel yapı çok zulmetti bugün bunlar başına geliyor

Elazığ İhya Der mensuplarına yapılan zulme değinen Emre, “Elazığ İhya Der dosyasında bir bacağı protezli bir bacımız kermesten görev almaktan dolayı örgüt üyeliğinden ceza aldı. Siz bunun koluna giren paralel polisi görüp bu bayanı görmüyorsanız bu zülümdür. 55 yaşında bir annemiz ceza aldı. 60 yaşında bir hocamız Elazığ’da dernekte Risaleyi Nur sohbeti yapıyor diye ceza aldı. Şimdi paraleli görüp onun mağdur ettiğini görmüyorsan bu zulümdür. Paralel yapı çok zulmetti bugün bunlar başına geliyor. Hükümet bu zulümleri görmezse ahirette çetin bir hesaba kendilerini hazırlasınlar” dedi.

Hayali bir suikast planlamakla suçlandık

Yapılan Operasyonda ceza alan Adana Umut Der Sekreteri Abidin Serin, Kasımiye Medresesi’nde defile düzenleyen Cemil İpekçi’ye yönelik asılsız suikast planı ile suçlandıklarını söyledi. MİT’in bile suikast suçlamasını onaylamadığını belirten Serin, “Emrah Yaman isimli hem emniyet muhbiri hem Jitem muhbiri yani bütün istihbarat birimleri ile irtibatlı olan birisi onun bilgisayarında şöyle bir bilgi elde ediyorlar. Emrah yaman Cemil İpekçi’nin medresede defile düzenlemesine karşılık kendince suikast planı hazırladığı ve görevi Adana’da yaşları 50’nin üzerinde iki kişiye verdiği ve her türlü teçhizatı hazırladığı ve tam sevk edecekken polis baskınına uğradığı iddia ediliyor. Bununla ilgili belgeyi bizi yargılayan Hakim bizim ile ilgili karar verirken “bununla ilgili yargıtay onama kararı verdi bunu dosyaya koyuyorum” şeklinde şaibeli bir insanın hayal ürünü iddiasını gerçekmiş gibi suç delili sayılıyor. Mitten rapor geldi cemil ipekçiye yönelik suikast girişimi yok diye. Cemil ipekçinin ifadesini alıyorlar diyor ben bunların bana suikast düzenleyeceklerine ihtimal vermiyorum. Yani ellerindeki gerekçeler bir insanı cezaevine atmak için yetmediğinden böyle bir yola başvurdular.

Bir kişinin Atatürk’e hakaret etmesini hepimize mal ettiler

Gerekçeler şunlar; Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret, ruhsatsız silah ve mermi alma ve bulundurma, silahlı terör örgütüne üye olma, suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunma. Atatürk’ün hatırasına hakaretten maksat  bir kişi şahsi olarak fesbukta bir şey yazmış ama bunu hepimize mal ediyorlar. Ruhsatsız silahlar adli suçlardan aranan birisinin ve o kişi bizim dosyada birinin eniştesi bizle alakası yok ve sırf silahlı terör örgütü diyebilmek için bunu da bizim dosyaya yerleştirdiler” dedi.

2000 yılından bu yana bu derneklerin kimseye hiçbir zararı dokunmadığını ve bu derneklerin izin alınarak yapılan faaliyetlerinin neresinde terör olduğunu sorgulayan Serin, “Mevlid Mitingi’nde Diyarbakır’da bir milyonun üzerinden insan toplanıyor ve polis takdir ediyor ve yine aynı polise gidin Hizbullah mensubu getirin denildiği zaman gelip yine bizi alıp götürüyor.

Can emniyetinin olmadığını Yasin Börü ve arkadaşlarının katledildiği zaman gördük

Devletin beş tane temel görevi vardır kendi vatandaşının can emniyetini, mal emniyetini din emniyetini, akıl ve nesil emniyetini korumak burunun birini yerine getirilmediği zaman İslam’da devlet hükmünü kaybediyor. Can emniyetinin olmadığını Yasin Börü ve arkadaşlarının katledildiği zaman gördük. Cizre’de 8 saat PKK Müslümanlara silahlarla saldırıyor emniyetten kimse müdahale etmiyor” şeklinde konuştu.

Yargı, egemen güçler için en etkili bir silah olmuştur

Yargıyı ele geçirenlerin bir silah olarak kullandığını söyleyen Avukat Murat Sadak, “Yargı, egemen güçler için en etkili bir silah olmuştur ve her zaman karşıtını muhalifini susturmak için bu yola başvurmuştur. İstiklal mahkemelerinde bu güne aynı silsile mahkemelerde devam etti.

İstanbul dosyasının paralel yapının ayağı olduğu görüldü

Paralel yapı doksanlı yıllardan bu yana hukuk ile ilgili kurumların içine sızdı ve yerleşti. İstanbul’da ki dosya için söyleyeyim soruşturmayı başlatan Yurt Atagün şuan cezaevinde, tutuklamayı veren Metin Özçelik hakim iki gün önce tutuklandı. Mahkeme kararını veren Mustafa Başer dün tutuklandı. Ve o dosyanın top yekûn olarak paralel yapının ayağı olduğu görüldü. Hükümet kendisine karşı olan saldırılara darbe deyip hemen refleks gösterebilirken kendisinden olmayanlara karşı yapılanlara suskun duruyor yada faturayı paralel yapıya mal etmeye çalışarak işin içinden sıyrılmaya çalışıyor” dedi.

İktidarın mazereti yok çünkü hem iktidardırlar hem muktedirdirler

Programa telefon ile katılan Bingöl Bağımsız Milletvekili adayı Sait Şahin, adalet özlemi içerisinde bekleyen mağdurların Türkiye’den ümitlerini kesecek mahiyette bir karar olduğunu belirterek, Balyoz darbe sanıklarına beraat verilmesinin hemen ertesi hafta bu kararın verilmiş olmasının adaletin çok ciddi bir şekilde sorgulanması gerektiğini söyledi.

Şahin şöyle devam etti; “Hukuk kimden yana, iktidara gelinirken mağdurlardan destek isteyenlerin iktidara geldikten sonra maalesef bu mağdurları unuttuklarını görüyoruz. Bu güne kadar bunlar iktidardaydılar muktedir değildiler diye mazur görülebiliyordular ama bugün geldiğimiz noktada hem iktidardırlar hem muktedirdirler. Balyoz sanıklarına verilen beraat kararının arkasında bugün ki iktidar vardır. Hukuk yine üstünlerden yana işledi ve mağdurlar mağduriyetlerini yaşamaya devam ediyorlar. (Hürseda Haber)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Asgari ücret 28 bin 75 lira olarak belirlendi
Sanal kumar gençliği tehdit ediyor!
Lastik ustaları: Kış lastiği 7 derecenin altında zorunluluktur
"Yüzyılın Konut Projesi" başvuruları yarın başlıyor
1,8 milyon kişinin ehliyeti artık geçersiz!