'Kayınpederler gelinleriyle evleniyor!'

Prof.Dr. Birsen Gökçe, Kürdistan'da yaşayanlara ağır hakaretlerde bulunurken Türkiye'deki başörtülülerden rahatsız olduğu gibi kadınların baskıdan dolayı örtündüğünü yalanını ortaya atıyor!

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Sosyoloji bölümü 3. sınıfta okutulan ‘Aile Sosyolojisi' adlı ders kitabında Kürd illerinde yaşayanlar hakkında akıl almaz ifadeler kullanılıyor.

ADIYAMANLILARA ÇOK AĞIR İTHAM

Kitabın 3. ünite kısmında ‘Türk Toplumunda Aile Yapısı' başlığıyla Prof. Dr. Birsen Gökçe tarafından kaleme alınan eserde ‘Berder Ailesi'nden bahsederken bölgede yaşayan bazı kayınpederlerin gelinleriyle evlendiğini, gelinin kaynanasına kuma, kayınpederine ise eş olduğunu iddia ediyor. Prof. Dr. Gökçe, bunun örneğinin ise Adıyaman'ın dağ köylerinde rastlandığını iddia ediyor.

SAFSATALAR DERS KİTABINDA OKUTULUYOR

Gerçeklikten uzak, kulaktan duyma ve masa başı bilgilerle yazıldığı belli olan ve belgeye dayanmayan böyle safsataları sözde bir bilim insanının araştırmadan bunun bir ders kitaba konması nasıl açıklanabilir. Dedikodu, söylenti üzerine kurulu olan kanıtlanamayacak bir olayı öğrencilere bilgi olarak sunan Prof.Dr. Birsen Gökçe, Müslüman Kürd ailesine büyük hakaret ederken bölgede yaşayan insanlara da  affedilmesi zor çirkin bir iftirada bulunmuştur.

BİR BİLİM İNSANINA YAKIŞMAYAN SÖZLER

İşte Gökçe'nin o ifadelerinin yer aldığı kitaptan ilgili bölüm:

"Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri'nde ender olmakla beraber kayınpeder gelin evliliğine de rastlanmaktadır. Oğlu ölen baba evlendirebileceği başka oğlu yoksa geliniyle kendisi evlenmektedir. Gelin kaynanasına ortak (kuma) olmakta böylece yenge ile evlilikte olduğu gibi yasal olmayan ve çok kadınla evliliğe geçilmektedir. Baba oğlunu gelin de eşini kaybetmiştir. Her ikisi de kendilerine en yakın olan kişiyi kaybetmekten dolayı içinde bulundukları bunalıma rağmen yeni bir evlilik yapmak durumuyla karşı karşıyadır. Bu evlilik, taraflar için olduğu kadar yakın çevre için de büyük sorunlar yaratmaktadır. Kayınpeder gelinin kocası, torunlarının babası, gelin de kayınpederinin karısı olmaktadır. Adıyaman ilimizin dağ köylerinde bu uygulamaya rastlandığı söylenmektedir." Diyerek alçakça bir iftira da bulunmaktadır. (Aile Sosyolojisi s. 58)

BÖYLE BİR EVLİLİK TÜRÜ YOK

Haber7.com olarak yaptığımız araştırmalar sonucunda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde böyle bir evlilik türüne rastlamadığımız gibi Adıyaman, ilçeleri, ova ve dağ köylülerinin hiçbirinde de "kayınpeder gelin evliliği" uygulaması yoktur.

İSLAM DİNİ YASAKLIYOR

İslam dininde "bir kayınpederin geliniyle evlenmesi" ebediyen haramdır. Konuyla ilgili olarak Kur'an-ı Kerim'de kesin hüküm vardır:

-"Sizlere şunlar harâm kılındı: Analarınız, kızlarınız, hemşireleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, birâderlerinizin kızları, hemşirelerinizin kızları ve sizi emziren süt analarınızla süt hemşireleriniz ve kadınlarınızın anaları ve kendileriyle zifâfa girdiğiniz kadınlarınızdan ellerinizde bulunan üvey kızlarınız, -şâyet analarıyla zifafa girmemiş iseniz beis yok- ve kendi sulbünüzden gelmiş oğullarınızın halîleleri/gelinler ve iki hemşire beynini/iki kardeş arasını cem‘etmeniz... Geçen geçti... Ona Allah, gafûr, rahîm bulunuyor... (En-Nisa sûresi: 5/23)

NE ÖRF DE VAR NE ADETLER DE...


Dolayısıyla Türkiye'deki Müslüman vatandaşlara özellikle Kürtlere iftira atan Prof. Dr. Birsen Gökçe'yi bu iddiasını ispat edecek somut bilgi ve belgeleri açıklamaya davet ediyoruz.

Arap, Fars, Türk, Kürt, Laz, Çerkez ve bütün Müslüman milletler, hangi mezhepten olursa olsun hiçbir Müslüman toplulukta kayınpederlerin gelinleriyle evlenme gelenekleri, örf ve adetleri yoktur.

PROFESÖRDEN BİR SALDIRI DA BAŞÖRTÜLÜLERE

Yine aynı kitabın 3. ünitesinde Prof.Dr. Birsen Gökçe bu kez başörtülülerle ilgili ağır ifadeler kullanmış. Türkiye'de yaşayan kadınların örtünmesinden rahatsız olan Prof. Dr. Birsen Gökçe kadınların örtünmesini İslam dininin bir gerekliliği değil de töre ve baskılara dayandırıyor.

PROFESÖRÜN BAŞÖRTÜSÜ RAHATSIZLIĞI

İşte o ifadeler:

Kadınlarımızın giyim konusunda da son on yılda büyük gerileme olmuştur. 90'lı yılların Türkiyesi'nde çarşaf, başörtüsü ve uzun pardösü ile dolaşanların sayısının giderek artması üniversitelerde giyim kuşam konusunun hala gündemde oluşu çeşitli genelge ve kararlarla bu konuya dikkatin çekilerek çağdaş giyim konusunda tartışmaların sürmesi genç kızlarımızı yasalarla töreler arasında bir açmaza sürüklemiştir. İşte toplumumuzda kadın bir taraftan çağdaşlığa doğru yol alırken diğer taraftan tutucu güçlerin engellemeleriyle karşı karşıya kalmaktadır. (Aile Sosyolojisi s. 76)

Ömer Süt / Haber7/Çınarınsesi

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Asgari ücret 28 bin 75 lira olarak belirlendi
Sanal kumar gençliği tehdit ediyor!
Lastik ustaları: Kış lastiği 7 derecenin altında zorunluluktur
"Yüzyılın Konut Projesi" başvuruları yarın başlıyor
1,8 milyon kişinin ehliyeti artık geçersiz!