Kılıç Gömlekle vurdu!

Devletin Zirvesini Protokole Dizen AYMnin Kuruluş Yıldönümü Töreni

Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 52. yılı nedeniyle dün düzenlenen törene Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın sözleri damga vurdu. Törende konuşan Kılıç’ın açıklamaları salonda bulunan Başbakan Erdoğan ve iktidar kanadında soğuk duş etkisi yaptı. Kılıç’ın zehir zemberek sözlerine ilk tepki Cemil Çiçek ve Bekir Bozdağ’dan geldi.

Ahmet Yavuz

Gömlek değiştirmek suç!

“Şartlar ve güç karşısında gömlek değiştirmeyi” bir karakter meselesi olarak gören Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, yargıdaki paralel yapılanma tehlikesinden yolsuzluklara, AYM’nin son zamanlarda aldığı Twitter ve benzeri kararların Başbakan Erdoğan ve bakanlarınca “milli olmama” yönünde sert eleştirilerin “sığlığına” kadar her konuyu adeta kılıçtan geçirdi.

Cumhurbaşkanı Gül Memnun Başbakan Erdoğan Davos Modundaydı

Muhalefet çevrelerini ziyadesiyle memnun eden açıklamalarıyla Kılıç; kamu gücünü kullananların hukukla kuşatıldığına, yargının vicdanının işgal edilmesinden paralel vesayet girişiminin günahına ve bununla kesin bilgi ve belge ile mücadele edilmesine kadar ince mesajlarla yüklü çıkışları, Başbakan Erdoğan’ı “AYM bitti, bi daha da gelmem” noktasına getiren konuşmasıyla diğer yandan da eski Türkiye’nin geleneklerini hatırlatmış oldu. /10

“Bizler, adil olmayı kutsal bir görev kabul eden bir medeniyetin mensupları olarak, gücün ve şartların etkisiyle gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız.”

“Oraya haşlanmak, tokat yemek ve azarlanmak için gitmedik”

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın sözlerine ilk tepki  TBMM Başkanı Cemil Çiçek’ten geldi. Çiçek, “Üslup yargı makamına yakışan üslup değildi. Kimse oraya haşlanmak, tokat yemek ve azarlanmak için gitmedi” dedi. Çiçek, “Bizler, adil olmayı kutsal bir görev kabul eden bir medeniyetin mensupları olarak, gücün ve şartların etkisiyle gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız’’ sözleri için de, “Gömlek değiştirmek gibi ifadeler, siyasi ifadelerdir. Yüksek mahkemenin kuruluş gününde kişisel kanaatiniz bu bile olsa konuşulacak ifadeler değil” cevabını verdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da Kılıç’ın sözlerine ilişkin olarak, “AYM Başkanı toplantıya davet ettiği kıymetli konukları huzurunda mahkemenin nezaketine yakışmayacak üslupla yakışmadı. Siyasi polemiklerle dolu konuşma olduğu, başkanın mahkeme kararlarına dönük eleştiriler kişiselleştirdiği anlaşılmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

 Herkes suçlu, kimse günahını örtmesin!

 İşte AYM Başkanı Kılıç’ın konuşmasından bazı satır başları:

“Hukuk devletinin odağında, iktidar gücünün keyfi davranışlarının sınırlandırılması vardır. Bu nedenle kamu gücünü kullananlarda vatandaşlar gibi hukuksal ilkelerle kuşatılmışlardır.”

“Yargının vicdanını işgal edenlerin kimliği, düşüncesi, kutsalları ne olursa olsun bu sonuç değişmez.”

“Gerek yargıda gerek yürütmede var olduğu iddia edilen bu kişilerin, tayin edilerek sorunu çözmenin anlamsızlığı açıktır. Söz konusu iddiaların yargıda psikolojik travma oluşturduğu, hâkim ve savcılar arasında önemli ayrışma ve bölünmelere sebep olduğu hepimizin saklayamayacağı gerçeklerdir.”

“Yargı milletin iradesine tuzak kurulacak yer değildir ve olmamalıdır. Son dönemde yargı, paralel devlet ve çete diye nitelendirilen çok vahim ağır bir suçlamayla karşı karşıyadır.”

“Vesayet altındaki yargıdan hukuk güvenliğinin sağlanması beklenemez.”

“Bu kez farklı renkte yeni bir vesayet sisteminin oluşmasına tanık olduk. Kimse bu yeni girişimin günahından kendini soyutlamasın.”

“Kamu gücüne sahip olanların, topluma sunduğu hak ve özgürlükleri lütuf olarak değerlendirilmesi düşünülemez.”

“Hukuk devletinde mahkemeler emir ve talimatla çalışmadığı gibi dostluk ve düşmanlıkla da yönlendirilemez.”

“Anayasa Mahkemesi’nin siyasi amaçlarla hareket ettiğini söylemek ya da milli olmamakla suçlamak sığ.”

“Yeni gerilimler meydana getirecek meydan okumaları cevapsız bırakmakta kararlıyız.”

Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 52. yılı nedeniyle dün düzenlenen törene Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın sözleri damga vurdu. Törende konuşan Kılıç’ın açıklamaları salonda bulunan Başbakan Erdoğan ve iktidar kanadında soğuk duş etkisi yaptı. Kılıç’ın zehir zemberek sözlerine ilk tepki Cemil Çiçek ve Bekir Bozdağ’dan geldi.

Devletin zirvesini, iktidarı, muhalefeti ile protokole dizen Anayasa Mahkemesinin kuruluşunun 52. yılı nedeniyle Yüce Divan Salonu’nda düzenlenen törende soğuk rüzgarlar esti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bazı bakanlar, siyasetçiler ve bürokratlara hitaben yaptığı konuşmada Başbakan Erdoğan’ı hedef alan sert sözlerle, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ve önümüzdeki günlerde yaşayacağı siyasi yol haritasının hiç de kolay geçmeyeceğinin işaretlerini verdi.

AYM Başkanı Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’ın gözünün içine baka baka “Gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız” dedi. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının 12 yıl önce Milli Görüş hareketinden koptuktan sonra, kendilerine ‘muhafazakar demokrat’ demelerine karşın, şimdiye kadar kendine özgü, çerçevesi, amaçları ve hedefleri açık bir siyasi düşünce oluşturamamakla eleştiren Milli Görüş ve Saadet camiasının söylemi ile Haşim Kılıç’ın yüksek mahkemede konuşması tartışmaları beraberinde getirdi. Kılıç’la çok eskilere dayanan bir hukuka sahip olan Cumhurbaşkanı Gül’ün, AYM Başkanının “Gömlek değiştirme” çıkışını üzerine almaz ve açıklamalardan memnuniyet ifadesi kameralara yansırken, Başbakan Erdoğan’ın yüz ifadesi ise adeta “AYM bitti, Daha da gelmem” dediği şeklinde yorumlandı. 

Eski Türkiye’yi Hatırlattı

Hemen her paragrafı ile siyasi mesaj veren AYM Başkanı Kılıç’ın konuşması, İktidar çevrelerinde Yüksek Mahkeme Başkanlarının siyasi tavır ve konuşmalarıyla Türkiye gündemini belirlediği, Türkiye demokrasisinin eskide kaldığı günleri hatırlatan bir konuşma olarak değerlendirildi. İnternet Yasası, Twitter Yasağının kaldırılması gibi son dönemde aldığı kararlar, başta Başbakan Erdoğan ve yandaşları tarafından “milli olmamak” şeklinde eleştirilen Anayasa Mahkemesi kararlarına da, konuşmasında “Orantısız eleştiri” ve “Anayasa Mahkemesi’nin siyasi amaçlarla hareket ettiğini söylemek ya da milli olmamakla suçlamak sığ” olarak niteleyen Haşim Kılıç, hükümet ile olan gerginliği büyüterek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giden yolda kaosun büyüyeceğinin sinyallerini verdi.

17 Aralık’ta Hükümetin 3 Bakanına ve oğullarına yönelik, daha sonra da Egemen Bağış’ın istifasıyla sonuçlanan ciddi yolsuzluk iddia ve operasyonları ile ilgili Yüksek Mahkemenin bundan sonra alacağı tavır, Türk siyasetinin geleceği açısından hayati önem taşıyor. Kılıç’ın açıklamaları; paralel yapı endişesiyle gidilen seçimde, Ak Parti’nin yüksek oy alması, “Acaba yolsuzluklar soruşturulmayacak mı?, Seçim sonuçları yolsuzluk dosyalarını kapatır mı?” endişelerine de açıklık getiriyor.

 “Paralel vicdan yolsuzluğu…”

İşte böyle bir konjonktürde AYM Başkanının, protokolde devletin zirvesi değil de, “Sanki Yüce Divan’da önünde oturanlara konuşur” tarzındaki şu sözleri muhalif çevrelerin takdirini kazanıp, “Acaba Haşim Kılıç, Erdoğan’a karşı bizim Cumhurbaşkanı adayımız olur mu?” şeklinde yorumlanırken, milletin seçtikleri siyasetçilere karşı olan bu sert üslubu, bir o kadar da tepki topladı. İşte Kılıç’ın “Yargıdaki Paralel Yapı” tartışmalar üzerinden verdiği o çok ince mesaj:

“İddia edilen kayıt dışı yapılanma, korku, endişe, belirsizliklerin doğmasına, mesleki ilişkinin çok olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır. Yargının karşı karşıya kaldığı bu iddianın adı vicdan yolsuzluğudur.”

 Herkes suçlu, kimse günahını örtmesin!

İşte AYM Başkanı Kılıç’ın konuşmasından bazı satır başları:

*  “ Hukuk devletinin odağında, iktidar gücünün keyfi davranışlarının sınırlandırılması vardır. Bu nedenle kamu gücünü kullananlarda vatandaşlar gibi hukuksal ilkelerle kuşatılmışlardır.

*  “Yargının vicdanını işgal edenlerin kimliği düşüncesi kutsalları ne olursa olsun bu sonuç değişmez.”

*  “Vesayet altındaki yargıdan hukuk güvenliğinin sağlanması beklenemez.”

*  “Bu kez farklı renkte yeni bir şayet sisteminin oluşmasına tanık olduk. Kimse bu yeni girişimin günahından kendini soyutlamasın.

*  “Yargı milletin iradesine tuzak kurulacak yer değildir ve olmamalıdır. Son dönemde yargı, paralel devlet ve çete diye nitelendirilen çok vahim ağır bir suçlamayla karşı karşıyadır.

*  Gerek yargıda gerek yürütmede var olduğu iddia edilen bu kişilerin, tayin edilerek sorunu çözmenin anlamsızlığı açıktır. Söz konusu iddiaların yargıda psikolojik travma oluşturduğu, hakim ve savcılar arasında önemli ayrışma ve bölünmelere sebep olduğu hepimizin saklayamayacağı gerçeklerdir.”

*  “Kamu gücüne sahip olanların, topluma sunduğu hak ve özgürlükleri lütuf olarak değerlendirilmesi düşünülemez.”

*  Hukuk devletinde mahkemeler emir ve talimatla çalışmadığı gibi dostluk ve düşmanlıkla da yönlendirilemez.

*  “Anayasa Mahkemesi’nin siyasi amaçlarla hareket ettiğini söylemek ya da milli olmamakla suçlamak sığ.”

*  “Yeni gerilimler yaratacak meydan okumaları cevapsız bırakmakta kararlıyız

Milli Gazete

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Asgari ücret 28 bin 75 lira olarak belirlendi
Sanal kumar gençliği tehdit ediyor!
Lastik ustaları: Kış lastiği 7 derecenin altında zorunluluktur
"Yüzyılın Konut Projesi" başvuruları yarın başlıyor
1,8 milyon kişinin ehliyeti artık geçersiz!