Mesai saati cuma namazına göre ayarlanmalı

Bilindiği gibi kamu kurumlarında bazı idareciler, kimi makam korkusundan, kimi de dine olan düşmanlığından Müslümanların inançları gereği başta Cuma namazı olmak üzere ibadetlere zorluk çıkarmaktadırlar.

Bilindiği gibi kamu kurumlarında bazı idareciler, kimi makam korkusundan, kimi de dine olan düşmanlığından, Müslümanların inançları gereği başta Cuma namazı olmak üzere yaptığı ibadetlere zorluk çıkarmaktadırlar. Bunun yanında laiklik ilkesi bahane edilerek devleti yönetenlerde, bu konuda kimi bilinçli, kimide çekindiğinden Müslümanların rahat bir şekilde ibadetlerinin yapabilmeleri için gerekli yasal düzenlemeleri yapmamaktadırlar.

Halbuki hem Hristiyanlar, hem de Yahudiler bu konuda hiç bir sıkıntı çekmemektedirler. Çünkü Yahudilerin ibadet günü olan Cumartesi ve Hristiyanların ibadet günü olan Pazar günü azınlık olmalarına rağmen çağdaşlık kisvesi altında, tatil günü olarak kabul edilmiştir. Buna karşılık Türkiye'de nüfusun çoğunluğunu oluşturan Müslümanlar ise, özellikle kamuda çalışanlar ve öğrenciler, hem Cuma namazında hem de diğer vakit namazlarında büyük sıkıntı çekmektedirler.

Star yazarı Berat Özipek, isabetli bir şekilde bu soruna parmak basarak dile getirmiş. Bunun yanında sözüm ona özgürlükçü geçinen CHP'li Hüseyin Aygün gibilerinin “şeriat devleti" endişesi adı altında, din ve vicdan özgürlüğü hakkına karşı çıkışlarını ve bu konudaki pespayeliklerini, iki yüzlülüklerini ortaya koyuyor.

Star yazarı Berat Özipek, kamu kurumunda mesainin Cuma namazına göre ayarlanmasının bir hak olduğunu söyledi.

CHP'li Hüseyin Aygün'ün “şeriat devleti" ve Cuma namazı endişesini eleştiren Özipek, “Mesai saatinde” veya “eğitim kurumunda” namaz kılmak, Kemalizmin günah saydıklarından. Oysa bu bir hak. İnsan hakkı. Özelde ise din ve vicdan özgürlüğü hakkı" dedi.

Kamu kurumunda mesainin veya kamu okulunda ders saatlerinin Cuma ibadetinin yerine getirilmesini mümkün kılacak biçimde düzenlenmesinin meşru olduğuna dikkat çeken Özipek, "Çünkü insan haklarıyla, bu kapsamda din ve vicdan özgürlüğüyle devletin kuralları çelişince ikincisi birincisine uyar. Aslolan devlet ve onun kuralları değildir. İnsan hakları devlete göre eğilip bükülmez. Demokratik hukuk devleti, azınlıkta kalan inançlar için de telafi edici çözümler geliştirir. Tek bir kişi dahi olsa, o günü ona tatil eder; o günlerde onu iş veya sınavdan muaf tutar. Adil ve mantıklı olan da budur. Öğle tatilinin Cuma namazı dolayısıyla yarım saat veya bir saat öne veya arkaya kaydırılmasıyla Ramazan Bayramı nedeniyle mesaiye üç gün ara verilmesi arasında özü bakımından bir fark yoktur. Noel veya paskalya tatilinin de. Bütün bunlar “tarafsız devlet” ilkesine aykırı değildir. Bu ülkede milyonlarca insan on yıllardır her hafta inançlarıyla işi ve okulu arasında sıkışmak zorunda kalıyor. Okulundan veya işinden olmamak ile “üç Cuma üst üste kılmamanın ağır manevi yükü” arasında bırakılıyor. Adil değil bu" şeklinde yazdı.

Yazının tamamı için haber.stargazete.com/yazar/mesai-cumaya-gore-ayarlanabilir-mi/yazi-735750

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Asgari ücret 28 bin 75 lira olarak belirlendi
Sanal kumar gençliği tehdit ediyor!
Lastik ustaları: Kış lastiği 7 derecenin altında zorunluluktur
"Yüzyılın Konut Projesi" başvuruları yarın başlıyor
1,8 milyon kişinin ehliyeti artık geçersiz!