Milletin yüreğine kor!(Düşmedi)

Mehmet Zeki ERGİN

Terör denilen melanetin, melanet yöntemin ne kadar çirkin, ne kadar acımasız, ne kadar vahşi olduğunu beyan etmek için her halde Gaziantep’te yaşanan olayı delil getirmenin anlamsız olduğunu ifade etmeye gerek yoktur.
Bu halkın inancı, değer yargıları ile yoğrulmamış, ithal, şeytani değerleri içselleştirmiş, peydahlanmış bir ruhu bedenlerinde taşıyan insanların bu halka ne kadar büyük acılar yaşattığını da söylemek için Gaziantep’teki vahşi saldırıyı delil getirmeye gerek yok. Hatta onların haklarının peşinden koştuklarını iddia etseler bile… Veya onların haklarının peşine düşseler bile onlara acıdan başka bir şey vermediklerini yıllar yılı görüyoruz.                                                                              Ama devletin yetkililerinin dediği gibi değil…

Hiç şüphesiz bu olayla, bu olayı gerçekleştirenler hiçbir zaman emellerine ulaşamayacaklar. Müslüman olan halkımızın arasına düşmanlık tohumlarını atmayı başaramayacaklar.
Ama devlet ve hükümet yetkililerinin dediği gibi değil…

Herkes bu olayların karanlık faillerini artık görüp ona göre konumunu, durduğu yeri ona göre belirlemeli, durumunu gözden geçirmeli…
Ama yine de devlet yetkililerinin dediği gibi değil…

Zira ben devlet yetkililerinin bu acıyı yüreklerinde hissettiklerine inanmıyorum.
Halkın acılarını paylaştıklarına, dört aylık bebelerin katlinin oluşturduğu ruhsal travmalara ortak olduklarına, bir yüreğin yanmanın ne demek olduğuna, haksız bir cana kıyılmasının ne kadar büyük bir vebal yüklediğine, evlat acısının ne demek olduğunu, yetim kalmanın acısının ne demek olduğunu idrak ettiklerine inanmıyorum.

Hiçbirinin bu kanlı savaşta yakınlarından tek birisini dahi kaybettiklerine şahit olmadık.
Aksi olsaydı yetkililer halka bu kadar acı yaşatmış, bu halkın yüz bine yakın evladının heder olmasına, yüz binlerce ananın, bacının, evladın yüreğinin dağlanmasına neden olmuş vakıalar için talihsiz açıklamalarda bulunurlar mıydı?
Bu olayda en az mevzubahis güruh kadar devlet de suçludur. Mevzubahis güruhun suç ortağıdır. Zira Pkk’nin modern TC’nin gayri meşru çocuğu olduğu tartışma götürmez bir gerçek. Onun elini güçlendiren, anaların ciğerparelerinin onun kanlı pençelerine sığınmasına neden olan, onun sapık ideolojileri uğruna ölmesinin zeminini hazırlayan modern TC’den başkası değil…

Bu suçun ortaklarından birisi de devlettir. Zira;
Kürt sorunu diye bir sorunu bu halkın kucağına bir kor gibi bırakan devlettir.
Bu suçun ortaklarından birisi de devlettir. Zira;
Sapık ideolojilerle bu halkın evlatlarının bu şekilde vahşileşmesini sağlayan bu devletin eğitim(!) kurumlarından başkası değildir. Herkes biliyor ki, Pkk, ideolojisini 1970’li yıllarda devletin üniversitelerinde almıştır.
Kürt davasına sahip çıkan çok sayıda medrese çıkışlı aydın olmuştur. Bazıları silahlı mücadele yöntemlerini de benimsemiştir. Ama Kürdistan’ın medreselerinde yetişen hiçbir âlim/aydın silahlı mücadele yöntemini, benimsemiş olanları dâhil bu tür vahşetlere imza atmış değildir.

Aynı şekilde hükümet de bu suçun ortaklarından birisidir. Zira;
Zalimlerin zulüm üzere inşa ettikleri ve sırf fitne unsuru olsun, halk onunla dizayn edilsin diye ürettikleri zalim projelere muhafızlık etmekle, henüz içselleştirmemişse dahi ona sahip çıkmakla bu zalim projesinin tüm günahlarının ortağıdır.
Bu projeler peydahlandığından beri bu halkın bağrından kor eksik olmadı. O yüzden milletin bağrına kor düşmedi, zira hiç oradan kor çıkmış değil...
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.