Suudi yönetimi hac yönetimine ehil mi?

Yusuf ARİFOĞLU

Ümmetin ilk kıblesi Mescid-i Aksa ve mübarek belde Kudüs'te Siyonist tasallut, Filistinli Müslümanların mücadelesi ve birçok İslam beldesinde bu mücadeleye destek açıklamaları devam ederken Katar'ın haram beldelerin yönetiminin Suudi idaresinde oluşuyla ilgili açıklaması gündemin ilk sırasına oturdu. Katar yönetimi, Suudileri hac gibi önemli, dini ve büyük bir organizasyonu siyasileştirmekle eleştiriyor. Suudi yönetimi ise bu yöndeki açığı ve işgüzarlığı başka bir devlet ağzıyla ifade edildiği için bunu bir savaş gerekçesi sayıyor.

Mekke ve Medine'nin yönetimi gerçekte Suudi'nin hakkı mı?

Suudi yöneticileri ‘hadimu'l-harameyn' mi yoksa ‘hainu'l-harameyn' mi?

Hac, Müslümanlar için büyük ve manevi bir ibadet atmosferidir.

Hac, Allah'ı bilme ve hakikatleri anlama noktasında birçok sembolün bulunduğu zaman, mekân ve imkânla ilgili bir ibadettir. Bu ibadetin sağlıklı edası noktasında Yüce Allah ayet-i kerimelerde ferman buyurmuştur:

"Orada apaçık ayetler (ve) İbrahim'in makamı vardır. Kim oraya girerse o güvenliktedir. Ona bir yol bulup güç yetirenlerin Ev'i haccetmesi Allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim de inkâr ederse, şüphesiz, Allah âlemlere karşı muhtaç olmayandır." (Al-i İmran, 97)

"Ey iman edenler, Allah'ın şiarlarına, haram olan ay'a, kurbanlık hayvanlara, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram'a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktınız mı artık avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyduklarından dolayı bir topluluğa olan kininiz, sakın sizi haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah'tan korkup-sakının…" (Maide, 2)

Allah'ın misafirlerinin bu beldede güven içinde olması, rükû ve secde edenler için evin temizlenmesi ve İlahi sembollere saygı göstermek… Bu ibadetin edasında kolaylaştırıcı unsurların en evvel akla gelenleridir. Hizmet adına ahkâm kesen Suudi yönetimi ve kurumlarının Allah misafirlerine yaklaşımı maalesef bu bağlamda değildir.

Her birimiz herhangi bir turistik gezide bile hizmetin en alasına şahitlik ederken Hac organizesinde hem Suudi'nin hem diğer İslam ülkelerinin S.O.S verdiği görülür.

Her yıl resmi rakamlarla beş milyonu aşkın kişinin akın ettiği hac mevsiminde hacılara ilgi neredeyse sıfırın altındadır. Hac kurası, hacca kabul, vize işlemleri, lüks seyahat kategorisinde Müslümanların cebinden hortumlanan astronomik paralar… Tüm bu zorluklara karşın sanırsınız Haram beldelere hiç kimse gelmemiştir… Haklarını yememek lazım işportacı esnaf ve tezgâh sahipleri “hacı para yahşi al!” iştahıyla müthiş(!) ilgilidir, haccıyla.

Bir bakmışsın softa birileri haccıyı sakalı olmadığı için sığaya çekmekte, Dünyanın neredeyse her parçasından insanların akın ettiği bu mahşerde ümmi ve İslami bilinçten uzak öylesine çok ki… Bu noktanın hiç dikkate alınmadan hacı saf düzeni adına rencide edilmekte, sanki küçük bir çocuğa veya suçlu bir kişiye davranılıyor gibi görevlilerin kaba hitapları, iki haram mescit dışında diğer mescitlerin kapalı tutulup unutulmuşluğa terk edilmesi… Bu mümtaz insanlara layık bir muamele değildir.

 Bazı hususlar Allah Resulünün sünnetine hassasiyetten olabilir; ama insanların bilgisel eksikliği daha hikmetli, mütevazı, kucaklayıcı, kavratıcı bir üslupla giderilebilir kanaatindeyiz.

Hac organizasyonuna dönük bu sıkıntılar ve ihmaller kabul edilebilir, değil. Oysa Suudi yönetimi, bu konuya gerçekten önem verseydi ve gelen eleştirilere küheylan kesileceğine hizmete hamal olsaydı; her ülkeden gelen hacıları hac rükünleri, ziyaret adabı hakkında bilgilendirme ve irşat ekipleri oluştururdu ve bunlar ülke ülke gezerdi. Dünya Müslümanları için buluşma, kaynaşma ve kıyam merkezi olan hac buluşması Suudi'nin vahdet olgusuna düşmanlığı sebebiyle kendi işlevinden o kadar uzak ki… Dünya Müslümanlarının hali pür melali ortadayken; işgaller, açlık, iç savaşlar göz önündeyken ayrı ayrı renk ve dillere sahip bu mahşeri kalabalığın geldiği gibi eli boş dönmesi büyük bir hayal kırıklığıdır.

Birbirinin dilini bilmeyen insanların garip anlaşma şekilleri dışında tanışma olayının olmaması… Kendi ırk, mezhep ve gelenek öncelliklerini bu mekânda bile terk etmeyen binlerce haccının kardeşliğe dönük bu atmosferi güdük bıraktıracak davranışlar sergilemesi… Elhasıl ulaşım çilesi açısından içler acısıdır.

Yeni bir hac mevsiminin yaklaştığı ve Katar hükümetinin diliyle resmi ağızdan da eksikliğin ifade edilmesiyle temennimiz Allah'tan bu mekânları layık ve ehil hizmet ellerine vermesi ve bu büyük ve muhteşem ibadetin büyüklüğüne yakışır organizasyonlar nasip etmesidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.