TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz YİK toplantısında konuştu. Yılmaz, hükümet ile cemaat arasında yaşanan gerilimden rahatsız olduklarını ifade etti.
TÜSİAD'ın 44. Olağan Genel Kurulu'nda üyelere seslenen başkan Muharrem Yılmaz, son HSYK düzenlemesi ve hükümet-cemaat gerilimiyle ilgili hükümete yönelik sert eleştirilerde bulundu. Avrupa Birliği ve bağımsız yargı başlıkları üzerinden hükümete mesajlar veren Yılmaz, son dönemde iş adamlarına yönelik kesilen vergi cezalarına da değindi. Yılmaz, 'Hukukun üstünlüğüne riayet edilmeyen yargı normları AB düzenlemeleriyle çalışmayan, vergi cezalarıyla şirketler üzerinde baskı kurulan, ihale yasası onlarca kez değiştirilen bir ülkeye yabancı sermaye gelmez arkadaşlar.' dedi.
İşte TÜSİAD Başkanı Yılmaz'ın açıklamalarından satırbaşları: Siyaset dışı örgütlenmelerin devlet kurumları aracılığıyla siyaseti etkilemeye çalışması hepimizi tedirgin ediyor. Birbiri ardına hazırlanan birtakım kanunlar bizi tereddüte düşürüyor. İnternette özgürlük sınırlarını düzenleyen kanun tasarısının iletişim özgürlüğü üzerine kara bir bulut gibi çökeceği görüşü hayli yaygın. Torba tasarı internette sansür uygulamalarını artıracak nitelikte bir düzenlemeye doğru yöneliyor.Bu düzenleme hazırlığının bir an önce AİHM'in tanımladığı ifade özgürlüğü kriterlerini içeren AB standarlarında bir yapıyla değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
YABANCI SERMAYE GELMEZ
Erklerin çatışmasını birbirleri üzerindeki etkisini arttırarak çözemeyiz. Tepkisel adımlarla değil çağdaş normlarla çözebiliriz. Anayasal reformla bu sorun halledilebilir. Hukukun üstünlüğüne riayet edilmeyen yargı normları AB düzenlemeleriyle çalışmayan, vergi cezalarıyla şirketler üzerinde baskı kurulan, ihale yasası onlarca kez değiştirilen bir ülkeye yabancı sermaye gelmez arkadaşlar.
BATI STANDARTLARI ESAS ALINMALI
Refah düzeyi düşmeye başlayan bir toplumda sorunların soğuk kanlı bir şekilde çözülme olasılığı da azalmaktadır. Ortak paydaları üretmek giderek zorlaşır ve çatışmalar artar. Yaşanmakta olan kutuplaşmalar hepimizin aklını ve gönlünü esir alır. Biz duygusu zedelenir. Bunları aşmanın yolu siyasi mütabakattatır. Biz TÜSİAD olarak Cumhuriyet'in kuruluş harcında bulunan değerleri günümüz değerleriyle birleştirip batı normlarında yaşayabilen eşit ve huzurlu bir toplum olması arzusundayız. Batı standartlarını esas alan bir demokrasiyi yaşamak istiyoruz.
NEFRET SÖYLEMLERİ REDDERİLMELİ
Sadece siyaset sahnesinin değil tüm toplumun demokratikleşmesi, adalete güvenin adımların atılması, gündelik hayata sinmiş nefret söylemlerinin reddedilmesi gerekiyor. Bu ülkelerin üzerinde yükselen bir dönüşümü başlatmak zorundayız. Bir zihniyet değişimine kapı açmalıyız. Yeni bir anayasa hazırlamalıyız. Geleceğin Türkiye'yi katılımcı demokrasiyi özümsemiş bireylerin kuracağını görmekteyiz.
GEZİ HATIRLATMASI
Başta Gezi Parkı olayları olmak üzere bu gelişim çizgisi ortaya konulmuştur. Türkiye'nin AB üyeliği hedefini paylaşan herkesin bu bakış açısını teyid edeceği kanısındayım. Hükümetin AB sürecini uzun süre boşvermesine rağmen bu süreç çok büyük önem taşıyor. AB üyeliğini destekleyenlerin oranı yüzde 48 ile 70 arasında. Türkiye ekonomisi artık 850 milyar dolarlık dışa açık bölgesel bir ekonomidir. Mali piyasalardaki derinlikle güçlü bir ekonomidir.
Kaynak: Ajanslar