Sinüzit nedir? Sinüzit belirtileri ve sinüzit tedavisi

Sinüzit nedir? Sinüzit belirtileri ve sinüzit tedavisi

Sinüzit yüz kemiklerinin içerisindeki boşlukların iltihaplı doku ile dolmasından ortaya çıkan hastalıktır. Burun tıkanıklığı, sarı-yeşil renkte burun akıntısı, geniz akıntısı, baş ağrısı ve koku almada güçlük ile kendisini göstermektedir.

Sinüsler; burun çevresindeki kemiklerin içerisinde yer alan hava boşlukları olarak tanımlanır. İnsanda beş çift sinüs mevcuttur. Bunlar;

Yanak sinüsleri (maksiler sinüsler),

Alın sinüsleri (frontal sinüsler),

Gözler arasındaki sinüsler (ön ve arka etmoid sinüsler)

Geniz bölgesindeki sinüsler (sfenoid sinüsler).

Bebek ve çocuklarda sinüslerin, erişkinlerdeki görünümü alması, havalanarak gelişmesi 12-14 yaşlarında büyük ölçüde tamamlanmaktadır. Ancak son şeklini almaları 22-24 yaşlarında olur.

Sinüsler normal salgı (mukus) oluşturan burun, sisteminin bir parçasıdır. Normal olarak burun ve sinüsler günde yaklaşık olarak yarım litre mukus salgılar. Üretilen mukus burun örtüsü (mukoza) üzerinde hareket ederek toz parçacıklarını, bakterileri ve diğer havayla taşınan partikülleri süpürür ve yıkarlar.

Sinüzit; burun etrafına yerleşmiş sinüsleri döşeyen mukozanın iltihabını belirten genel bir tanımdır. Genel olarak sinüzitler, döşeyici mukozanın ürettiği mukusun (sümük) buruna boşaltılamaması sonucu oluşur. Buna neden olan üç temel faktör bulunmaktadır.

-Sinüslerin buruna boşalma kanallarının (ostium) tıkanması,

-Mukusu sinüsler içinde aktif olarak ostiumlara taşıyan sisteminin (muko silier aktivite) bozulması,

-Mukus içeriğinin ya da kıvamının değişmesi.

Bu faktörlerden bir ya da fazlasının mevcudiyetinde sinüslerde biriken mukus içinde bakterilerin çoğalması sinüzite neden olmaktadır. Sinüzit genellikle aşağıdaki gibi sınıflandırılır:

-Akut sinüzit

-Kronik sinüzit

-Subakut sinüzit

-Rekürren(tekrarlayan) akut sinüzit

-Kronik sinüzitin akut alevlenmesi

Sinüzit belirtileri nelerdir?

Sinüzitin belirtileri kişiden kişiye değişir. Genelde insanlar başı veya yüzü ağrıdığında sinüzit olduğunu düşünürler, oysa sinüzit kendisini ağrı ile çok az fark ettirir.  Sinüzitte ağrı oranı yüzde 5 civarında seyreder. Sinüzitte daha ön planda olan şikâyetler, burun tıkanıklığı, sesteki bozulma, yüzde dolgunluk hissi ve burun akıntısı olarak biliniyor. Genel olarak sinüzit belirtileri bu şekilde tanımlanabilir;

-Geceleri veya sabaha karşı ortaya çıkan inatçı öksürük,

-Sarı-yeşil renkli koyu kıvamlı burun akıntısı,

-Göz çevresinde basınç hissi,

-Nefeste kötü koku, koku alma bozukluğu, mide bulantısı ve/veya kusma,

-10-14 günden fazla süren soğuk algınlığı (nezle/grip), bazen hafif ateş yükselmesi,

-Burun tıkanıklığı ve horlama,

-Geniz akıntısı ile birlikte bazen boğazda yanma,

-Uzun süre geçmeyen baş ağrısı

Sinüzit nedenleri nelerdir?

Sinüzitin pek çok farklı nedeni olmakla birlikte en sık görülen nedenleri şöyledir;

-Viral üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE): Sinüzitin en sık nedenidir.

-Alerjiye bağlı sinüs ostiumlarını tıkayan mukoza ödemi.

-Burun içi eğrilikler (septum deviasyonu).

-Polipler

-Burun eti büyümeleri (konka hipertrofileri) gibi sinüs boşalma kanallarını daraltan ya da tıkayan anatomik patolojiler.

-Özellikle çocuklarda görülen büyümüş geniz etleri

-Yüzme veya uçak yolculuğu esnasında oluşan basınç değişiklikleri ostiumların kapanmasına yol açar.

Sinüzit, hipertansiyon ve romatizmadan daha fazla görülmekle birlikte yaşam kalitesini şeker hastalığı ve kalp hastalıklarından daha fazla bozmaktadır.

Yalnızca fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da olumsuz etkileri vardır. Sinüzit; burun tıkanıklığı, alın bölgesinde ağrı, halsizlik ve yorgunluk, gece ağzı açarak uyuma, horlama gibi sorunların yanı sıra mide, bağırsak ve akciğer sorunlarına da zemin hazırlar. Bu nedenle sinüzite neden olan etkenler ve sinüzit mutlaka tedavi edilmesi gerekir.  

Sinüzit baş ağrısı

Halk arasında baş ağrısının en önemli nedenlerinden biri de sinüzit olarak bilinmektedir. Sinüzit oldukça şiddetli ve hayat kalitesini etkileyen bir ağrıya neden olabilir. Burun çevresindeki hava dolu boşluklar olan sinüslerden köken alan baş ağrısı nedenleri kısaca;

-Mukozal temas yüzeyleri ve vuran ağrılar

-Havalanma yetersizliği sonucu oksijensizlik veya negatif basınç

-İltihabi dokuların(polip) çevre dokulara basıncı sonucu ortaya çıkan ağrı.

Birçok sinüs hastalıklarında birden fazla sinüsün hasta olması doğaldır. Dolayısı ile ortaya çıkan şikayetler, bir ve birden fazla sinüsün oluşturduğu bir bütün olacaktır. Bunun yanı sıra yansıyan ağrı fenomeni de işe karışır.  

Yanak bölgesi sinüslerinde ağrı, sinüs bölgesinden üst dişlere doğru ilerler. Ağrı bazen elmacık kemiği, geniz ve alın bölgesinde duyulur. Kronik sinüzitlerde ağrı, genel kanının aksine daha az rastlanan bir belirtidir. Yanak sinüslerinin kistleri de ağrı nedenidir. Kistler büyüyüp sinüsün içini kapladığında özellikle sinüs ağızlarına yaptıkları baskı ile ağrı nedeni olurlar. Ağrı genellikle şiddetli olup yanak bölgesinden taşarak alın sınırlara kadar dayanır. Gözyaşı salgısında artma ve burun tıkanıklığı vardır.                                     

Alın ağrılarında genellikle alın bölgesi sinüzitleri çok sorumlu tutulur. Halbuki alın sinüsü ağzının anatomik özelliğinden dolayı boşalmasının kolay olması, alın bölgesi sinüzitlerinde ağrının çok olmamasını sağlar. 

Burun sinüsleri arasında özellikleri yönünden en az tartışması yapılmakla beraber, hala klinik bulguları yönünden hakkında son söz söylenmemiş olanı kafa tabanı sinüsleridir. Birçok şikâyet ve hastalık hala kafa tabanı sinüzitlerinin sorumluluğuna sığınmaktadır. Akut enfeksiyonunda kafa arkası baş ağrısı, alın ve iki taraflı şakak ağrısı, omuza, dişlere, damağa ve buruna yayılan ağrı, ense sertliği, geniz arkası ağrısı, unutkanlık ve dalgınlık görülebilir.                      

Sinüs içerisinde bulunan hava teorik olarak dışarıda bulunan hava ile aynı atmosferik basınçtadır ve basıncın dengelenmesi, sinüs ağızlarının normal geçirgenlikleri ile ilişkilidir. Bu ilişkinin bozulması sinüsteki hava basıncının dış ortama göre fazla ya da eksiklik göstermesi gibi bir oluşuma neden olur. Bunun pratik sonucu bir ağrının ortaya çıkmasıdır. Özellikle sinüs içindeki hava basıncının azalması ile beraber olan “vakum sinüzit” ve “vakum baş ağrısı” adı verilen bir oluşumdan söz edilmektedir. Bu durum; ya sinüs ağzının herhangi bir nedenle tıkanması ve içindeki gazların mukoza tarafından emilmesi sonucu olarak ya da dış atmosferik basınç değişikliklerine uyum sağlamaması sonucu olabilir. Sinüs ağzının iltihabi, alerjik ve tümöral oluşumlar sonucu tıkanması ve hava geçirgenliğine mâni olması ile açıklanmaktadır. Sinüs ağzının açılması ağrıyı ortadan kaldırır.

Sinüzitin tedavi yöntemleri

Sinüzit doğru tedavi edilmediğinde kronik farenjit, kronik gastrit, reflü, göz çevresi enfeksiyon ve apseleri, menenjit, beyin apsesi gibi çok ciddi hastalıklara neden olabilir. 

Sinüzit tanısı, kulak burun boğaz muayenesi ve endoskopik muayene, direkt grafi ve sinüs tomogrofisi yöntemleri ile konulur.

“Akut”, “Subakut” ve “Kronik” olarak sınıflandırılan hastalıkta; akut sinüzitler yaklaşık 4 hafta sürer. İlaç tedavisiyle ya da kendiliğinden geçer. Subakut sinüzit bir geçiş evresidir. Bu evrede akut sinüzit iyileşmemiş; kronik sinüzit ise tam olarak oluşmamıştır.

Kronik sinüzit ise yaklaşık 3 aydan uzun sürmektedir. Öncelikle antibiyotik tedavisi uygulanır. Eğer sinüzit kronikleşmişse yani ilaç ile tedavi edilemiyorsa sinüzit ameliyatı gündeme gelebilir.

Kronik sinüzit hastalarına “Endoskopik Sinüs Cerrahisi” ya da uygun görülen hastalarda “Balon Sinoplasti Cerrahi” yöntemi uygulanabilmektedir. Endoskopik sinüs ameliyatında sinüslerin doğal kanallarını tıkayan polip veya diğer anatomik bozukluklar düzeltilerek sinüslerin kanalları açılmaktadır.

Balon sinoplasti sadece yüz, alın ve geniz bölgesindeki sinüslere uygulanmaktadır. Hastanın bu yöntem için uygunluğu doktor tarafından belirlenmelidir. Bu tedavi ile hasta aynı gün taburcu edilmekte, ertesi gün işine dönebilmekte ve hastanın doğal anatomik yapısı bozulmamaktadır.

“Balon Sinüsoplasti” burun içinde hiçbir dokuya zarar vermeden, kanamaya yol açmadan ve tampon gerekmeden hızlı bir şekilde iyileşme sağlamaktadır. Bu yöntem, kalbin tıkanan damarlarının açılmasında kullanılan yönteme benzer bir şekilde sinüs tedavisinde uygulanmaktadır. Yöntemde, sinüslerin kapalı olan deliği bulunduktan sonra sönmüş haldeki balon bu deliğe yerleştirilmekte ve röntgen altında balonun doğru yerde olduğu gözlendikten sonra belli bir basınçla balon şişirilmektedir. Böylelikle açılması ya da genişletilmesi gereken delikte başarı sağlanmaktadır.

Sinüzitten korunma yolları

Tedavi edilse de tekrarlayabilen bir hastalık olan sinüzitin oluşumunun nasıl engellenebileceğini bilmek büyük önem taşır. Sinüzitten korunmak için bu tavsiyelere uyulması önerilmektedir;

-Gribal enfeksiyon mutlaka doktor kontrolünde tedavi edilmelidir.

-Enfeksiyon süresince burun daima açık tutulmalıdır.

-Dışarı, ıslak saçla çıkmamaya önem verilmelidir.

-Direkt rüzgâra maruz kalınmamalıdır.

-Alerji tedavisi ihmal edilmemelidir.

-Burun kemik eğrilikleri, burun etlerinin büyüklük ve şişliği tedavi edilerek ortadan kaldırılmalıdır.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.