Sisi Darbesi yıldönümünde Adana'da telin edildi

Sisi Darbesi yıldönümünde Adana'da telin edildi

​HÜDA PAR Adana İl Başkanlığı, 2013 yılında Mısır’da gerçekleşen Sisi Darbesi’ni telin etti.

HÜDA PAR Adana İl Başkanlığı, Mısır tarihinin ilk meşru Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’ye karşı emperyalist batı uşağı Sisi’nin 3 Temmuz 2013 tarihinde yapmış olduğu askeri darbeyi düzenlediği basın açıklamasıyla lanetledi.

Cuma namazına müteakip 5 Ocak Meydanı’nda gerçekleşen etkinlik, Veysi Sonkaya’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Adana’da 40 derecenin üzerinde hissedilen sıcaklara rağmen basın açıklamasına kadın ve çocukların da katıldığı gözlendi.

“Darbelerin ardında İslam coğrafyalarında hesapları olan emperyalist güçler var”

Etkinliğin başında kısa bir açılış ve selamlama konuşması yapan HÜDA PAR Adana İl Başkanı Veysel Yavuz, tarih boyunca darbelerin ardında Osmanlı Devleti’nin yıkılışından sonra İslam coğrafyalarında hesapları olan emperyalist güçler olduğuna vurgu yaptı.  

Müslüman ülkelere yönelik saldırıların darbeler aracılığıyla yapıldığına dikkat çeken Yavuz, “Müslümanların değerleriyle çatışmayan, Müslümanların değerlerine önem veren yöneticiler yönetime geldiği zaman darbe yoluna başvurdular. Mısır’da da yapılan budur. Mısır’da ilk defa milletin iradesiyle Cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi ortadan kaldırılmak istendi. Şu an kendisi Mısır zindanlarında öldürülmek isteniyor. Aynı şeyler diğer İslam ülkelerinde de gerçekleşti.” diye belirtti.

Türkiye’deki darbelere de dikkat çeken Yavuz, tüm bunların emperyalist ülkelerin Müslümanların iradesine ipotek koyma ve sindirmeye yönelik olduğunu belirtti. 15 Temmuz kalkışmasına yönelik milletin topyekün karşı durduğunu ifade eden Yavuz, bu şuurla hareket edildiği sürece bir daha Türkiye’de darbelere tevessül edilemeyeceğini söyledi.

“Mısır zindanlarında olan kardeşlerimizin yanındayız”

Daha sonra basın açıklamasını okuyan Hüseyin Ayaydın, Mısır'da ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve iktidarının askeri darbe ile görevden uzaklaştırılmasının üzerinden 5 yıl geçtiğini hatırlattı. Ayaydın, darbe yıldönümünde bu zulmü unutmadıklarını ve Mısır zindanlarında olan kardeşlerinin yanında olduklarını kamuoyuyla paylaşmak istediklerini kaydetti.

“Darbeden günümüze en az bin kişiye idam cezası verildi”

Sisi Darbesi’nde yaşananları kısaca anlatan Ayaydın, “Darbe anında başta İhvan olmak üzere darbeye karşı çıkan sayıları milyonları bulan halk meydanlara inerek protesto gösterileri düzenledi. Cuntanın gösterilere müdahalesi sert oldu. Rabia’tül Adeviye ve Nahda meydanlarında göstericilere ateş açıldı. Darbeden sonraki iki aylık süreçte binlerce kişi katledildi, 10 binden fazla kişi yaralandı. Darbeden sonra Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile birlikte İhvan’ın Genel Mürşidi Muhammed Bedi, İhvan’ın önde gelen yöneticileri ve binlerce İhvan taraftarı gözaltına alındı. Yargılamalar günümüze kadar devam ediyor. Bugüne kadar en az bin kişiye idam cezası verildi. İdam cezası alanlar arasında İhvan Mürşidi Muhammed Bedii, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve İhvan’ın partisi Hürriyet ve Adalet Partisi’nin genel sekreteri Muhammed Beltaci de var.” diye belirtti.

“Darbecilerin dünyada ve ahirette kaybettikleri ve kaybedecekleri muhakkaktır”

Darbenin Mısır halkının yarısından fazlasının oyunu alarak seçilmiş Muhammed Mursi'ye ve milletin iradesine karşı yapıldığına vurgu yapan Ayaydın, “HÜDA PAR olarak, başta ülkemizde olmak üzere milletin iradesine karşı yapılan tüm darbeleri telin ediyoruz. Darbecilerin dünyada ve ahirette kaybettikleri ve kaybedecekleri muhakkaktır. Mısır halkının seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin yanında olduğumuzu, haklı mücadelesini ve halen Mısır halkının meşru Cumhurbaşkanı olduğunu yineliyoruz ve onurlu direnişlerini desteklediğimizi ilan ediyoruz.”diye belirtti.

“Bu darbe siyonizm adına bütün İslam ümmetine karşı yapılmıştır”

Mısır darbesinin arkasında siyonist işgalciler ve emperyalist ülkeler olduğunu dile getiren Ayaydın, “Siyonistler ve işbirlikçileri, işgal edilen Filistin topraklarının civarını istikrarsız kılmak için her türlü şeytanlığı yapmaktadırlar. Mısır’da 2013 yılında yapılan bu darbe de, küresel siyonist ittifakın talep ve desteği ile yapılmıştır. Bu darbe sadece Mısır Cumhurbaşkanı ve halkına karşı değil, siyonizm adına bütün İslam ümmetine karşı yapılmıştır. Demokrasi götürme bahanesi ile ülkeler işgal eden ABD ve Avrupa’nın, halkın iradesini çiğneyerek yapılan darbeden yana tavır takınmaları, İslam’a olan kinlerindendir. Mısır’da darbeye davetiye çıkaranlar, bu darbeden kendileri de bir fayda görmediler ve görmeyeceklerdir.” şeklinde konuştu.

“Mısır darbeSİ, Gezi ve ardından 15 Temmuz kalkışmasının başarıya ulaşmış halidir”

Darbeye karşı iki yüzlü davranan ülke liderleri ve batıyı da eleştiren Ayaydın, “Arap diktatörler ile demokrasiyi ve halk iradesini dilinden düşürmeyen ikiyüzlü Batı, darbeye hep birlikte alkış tuttular. Cuntanın kuklası Mansur’a ilk tebrik, Suud Krallığından geldi. Müslümanların iktidarında yüzde bir muhalefetin bile önemli olduğunu, halkın sesine kulak verilmesi ve taleplerinin karşılanması gerektiğini dile getirenler, çoğunluğun iradesini ayaklar altına aldılar. Ülkemizde de çoğunluğun desteğini alarak iktidara gelmekten ümit kesen zavallılar, darbeye karşı görünüyormuş gibi yaparak ‘demokrasi sandıktan ibaret değildir’ diyorlar. İslama olan düşmanlıklarını açıktan dile getiremedikleri için bu bahanelerin ardına saklanıyorlar. Çoğunluk Müslüman olunca bu tür sözlerle asıl niyetlerini gizlemeye çalışıyorlar. Mısır’da gerçekleştirilen hain darbe, Gezi Parkı bahane edilerek yapılmak istenen ve ardından 15 Temmuz kalkışmasının başarıya ulaşmış halidir.” dedi.

“Zulüm bitmedi; o halde mazlumun yanında olmaya devam etmeliyiz”

Darbe sonrası yaşanan hukuksuzlukların devam ettiği belirtilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Mısırlı Müslümanların yaşadığı temel hak ve özgürlük mağduriyetleri sürekli olarak gündemde tutulmalıdır. Zulüm bitmedi; o halde mazlumun yanında olmaya devam etmeliyiz. Muhammed Mursi hala zindanda ve durumu hakkında pek fazla bir bilgi de yok. Zindanda başta kanser olmak üzere, birçok hastalıktan dolayı ağır eziyetler çeken ve bu sebeple vefat eden yüzlerce kardeşimiz var. Hastaların tedavilerine imkân verilmemekte ve mutlaka ilaç kullanmaları gereken hastalara ilaçları verilmemektedir. Yani idama mahkûm edilmemiş olanlar bile adeta yavaş yavaş idam edilmektedirler. Her türlü hukuksuzluk almış başını gidiyor. Hesap soran olmadığı için, keyfi muamelenin haddi hesabı yok. İslam ümmetinin ortak düşmanlarının komplosu ile katledilen ve iradeleri ile beraber bütün hakları ellerinden alınan bu mazlumlar, bizim adımıza bir bedel ödediler. Biz de bu cefakâr ve fedakâr kardeşlerimizi unutmadık ve asla unutmayacağız.”

Müslüman kardeşlerimizden fiili ve kavli dualarımızı esirgememiz gerektiğini ifade eden Ayaydın, “Bu vesileyle Mısır’da gerçekleştirilen hain darbede şehit edilen kardeşlerimizle,5 Temmuz 1993 tarihinde Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyünde şehit edilen kardeşlerimiz ve 15 Temmuz hain kalkışmasından şehit edilen kardeşlerimizi rahmetle yad ediyoruz, mekanları cennet olsun. Başta Mısırdakiler olmak üzere yeryüzünün tüm zalimleri bilsin ki, uşaklığını yaptıkları emperyalistlerin ve siyonistlerin çıkarları uğruna İslam ümmetinin hasret ve özlemle beklediği, uğruna zindanları, hicretleri ve şehadetleri göze aldığı İslam baharını kışa çeviremeyeceklerdir. Şu istikbal-i inkılabat içinde en gür sâdâ İslam'ın sâdâsı olacaktır.” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.