Tarihi dokusuyla Ulaş köyü

Tarihi dokusuyla Ulaş köyü

Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Ulaş köyü, tarihi uzun yıllara dayanan yapılarıyla dikkat çekiyor.

Batman'ın Gercüş (Gercews) ilçesine bağlı Ulaş (Zêlîyê) köyü, tarihi tam bilinmese de uzun yıllara dayanan yapılarıyla dikkat çekiyor. İlçe merkezine 15 kilometre uzaklıkta olan 72 haneli köyün yaklaşık 300 nüfusu bulunuyor.  

30 Mayıs 1926 yılında ilçe statüsü kazanan Gercüş, 16 Mayıs 1990'da Batman iline bağlandı. Gercüş adının ceviz memleketi anlamına geldiği ifade edilirken, ilçeye bağlı Ulaş, Hisar (Hasarê), Arıca (Kefre), Kırkat (Qirqatê) ve Yamanlar (Erde) gibi tarihi uzun yıllara dayanan yerleşim yerleri var.

Ulaş köyünün birçok yerinde tarihi kalıntılar yok olmaya yüz tutmuşken, yıllardır bu köyde ikamet edenler, köyün geçmişini ve tarihi evlerin dokusunu anlattılar.

Köyün yaşlılarından Ali Genç (Hecî Eliyê mala Xalo), “Buralar zamanında bir yayladı. Çevre köyler hayvanlarını besliyorlardı. Asırlar öncesine dayanan kaynak suyu (ava kanîka Osê) buz gibiydi ve halen öyledir. Seyit Bilal Türbesine ziyaretine gidenlerin konaklama yeri olmuştu. Köyün ovası şimdiki gibi değildi, hepsi meyve bahçeleriydi. Ayrıca tüm sebze çeşitleri de vardı.” dedi.

Köyün kuruluşunun anlatılagelen hikayesini de aktaran Genç, sözlerine şöyle devam etti: “Dolandırıcı bir şahıs buralarda keklik avlıyordu. Buraların çok güzel kaynak suların mevcut olduğu ve güzel bir alanı mevcut olduğu için birilerini dolandırmak istedi. Buralar onun malı olmadığı halde dört ayrı köye gidip burayı satmaya karar verdi. Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Narlı (Helexê), Altuntaş (Kevîrzê), Adaklı (Kevsurkê) ve Şırnak’ın İdil (Hezexê) ilçesine bağlı Kaşıkçı (Haskalê) köylerine gidip aynı yeri ayrı ayrı paralar ile sattıktan sonra o bölgeden kaçtı. Köyü satın alan köyler bir cuma günü satın aldıkları bölgeye geldiklerinde dolandırıldıklarını anladılar. Hepsi de birbirine yakın köyler olduğu için birbirlerini tanıyorlar. O dönemin insanları şimdiki insanlar gibi bencil değildiler. Aralarında anlaşmazlık çıkmasın diye aldıkları köyü verdikleri paralara göre dörde bölerek anlaştılar.”

Genç, “Bunlar köyü yeni baştan kurdular. Mala Ali aşireti köylüye önderlik yaptı. Daha sonraki yıllar particilik oldu. Muhtarlık için başka bir aşiret de aday çıkardı. Mala Ali aşiretinden Sofi Hüseyin çok adil bir yöneticiydi. Muhtarlığı ücretsiz yaparak köyde çok güzel bir adalet sağlıyordu. Bunlar ulaş köyünü yönetmeye devam etti. Ta ki PKK bölgede görülene kadar, PKK çıktığında öncelikle muhtarları sevmiyorlardı. Hiç kimsenin ev telefonları bile yoktu. Sadece muhtarların bir tane telsizi vardı. Hacı Ahmet Aslan muhtarlığı döneminde köyümüze birçok hizmetin gelmesine vesile oldu. Bir akşam PKK köye gelip muhtarı bulamayınca telsizini kesip götürdüler. O dönemden sonra köyde tatsızlıklar başladı.” dedi.

"Köy evlerinin yapımında yaklaşık 2 ton doğal kireç kullanılırdı"

Köyün tarihi evleri ile ilgili bilgi veren Genç, “Şimdiye kadar köydeki evler taş ve kireç ile yapılıyordu. Şimdiki evlerimiz neredeyse hepsi eski tip evlerdir. O dönemde insanlar birbirine yardımcı oluyorlardı. İşler parayla yapılmıyordu. Bir ev yapılacağı zaman iş yapabileceklerin hepsi gönüllü olarak çalışıyordu. Doğal kireç/beyaz toprak (nikar) taşocaklarında (hêtûn) kızgın ateşte yakılarak ev yapımında kullanılırdı. Bu işleri yapmak için tüm köylüler elbirliği yapıyordu. O yakılan doğal kireç ile evler yapılıyordu. Kışın ev yapma hazırlıkları yapılıyordu. Ev yapımında kullanılan taşlar taşınarak hazırlanırdı. Bir ev içinde yaktığımız doğal kireç yaklaşık 2 tondu.” diye belirtti.

Evlerin temeli büyük bir kayaya denk gelene kadar kazılıyordu

Köy evlerinin yapım sürecini anlatmaya devam eden Genç, şunları söyledi: “Baharın gelmesiyle evlerin temellerini kazma küreklerle büyük bir kayaya denk gelene kadar kazıyorduk. Bugün demir ile betonu temel yapıyorlar. Bazı evler yapımı bittiğinde tavan kısmına kavak ağaçlarından sütunlar kurularak toprakla yapılıyordu. Bazıları da evin altına kapı yapıyorlardı. Şimdiki kalıplar gibi yapılıyordu. Çamur yaparak o kalıpların üzerine döküyorlardı. Tüm kalıp kaplandıktan bir gün sonra doğal kireç ve taşlar ile o kurumuş çamurun üstü kapatılıyordu. Yaklaşık bir ay kaldıktan sonra kuruduğunu anladıklarında kalıplar sökülüyordu. Kalıp ile taşlar arasına konulan çamur düşüyordu. Eski tarihi evler böyle yapılırdı.”

"Gençler köyü terk etti yalnız biz ihtiyarlar kaldık"

Köyün şimdiki yaşamına dair de konuşan Genç, “Eskiden her yerde üzüm bağları vardı. Köydekiler şehirlere yerleştiği için bağlara emek vermeyi bıraktılar. Bir köylünün kuru üzümleri satıldığında 3-4 ton çıkıyordu. Eski zamanların bereketi çoktu. Eski insanlar daha çok emek veriyordu. Şimdi gençler köyü terk etmişler, biz ihtiyarlar kalmışız. Benim mülküm 15 nüfuslu bir aileyi geçindiriyordu. O zaman kimse hiçbir şekilde dışarıda iş yapmaya gitmezdi. Kızlarımızı mevsimlik işçi olarak işlere göndermiyorduk. Topraklarımız ve bağlarımız vardı. Ama şimdi eşim hasta, ben yaşlıyım, oğlum memur ve emeklidir. Burada değil, olsa da iş yapamaz. İşlerimi parayla yaptırıyorum. Hasat zamanı da birileri yarı yarıya topluyor.” ifadelerini kullandı. 

"Devran döndü dünya değişti"

Köy sakinlerinden Hüseyin Kaya ise şunları söyledi: “Köyümüzün kaynak suları meşhurdur. Çevre köylerden hayvanlarını köyümüze getirip su veriyorlardı. Su dışında ağaçlarımız da çok olduğundan gölgelikler de kullanılıyordu. Eskiden köyün geçimi bağlardı, şimdi onlar da yok. Bağlara bakım yapacak kimseler kalmayınca birçok bağ yok oldu. Eskiden kayalık bölgelerde bağlar kuruluyordu. Düz tarla ise başka türlü değerlendiriliyordu. Bugün kayalık bölgelerindeki bağlar hepsi yok olmuş. Bakım yapacak kimseler yok. Eskiden çevre köylere kadar ekim yapıyorduk. Bugün ise neredeyse köyün içinde kimse ekim yapmıyor. Devran döndü, dünya değişti. Eskiden köyümüz yemyeşildi ve çok serindi, şimdi ise kurumaya yüz tutmuş. Köyümüzün yeri güzeldir, ama eskisi gibi çalışanları yoktur.”

İLKHA












































 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.