Türkiye ekonomi ve adalette iyi olmayan bir süreçten geçiyor

Türkiye ekonomi ve adalette iyi olmayan bir süreçten geçiyor

​MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Kulat, Türkiye ekonomisinin birçok sıkıntısının ana kaynağının olduğunu belirterek, "İcra, intihar vakaları, geç evlilik ve boşanmalar ekonomide yaşanan krizin göstergesidir." dedi.

MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ekonomi ve yargı reformu ile ilgili İlke Haber Ajansına (İLKHA) önemli değerlendirmelerde bulundu.

Son zamanlarda Türkiye’de en çok konuşulan konulardan birinin ekonomi olduğunu belirten Kulat, fakirlik ve zenginlik algısının 20 yıl önceki algısından çok farklı olduğunu söyledi.

Ekonominin toplumun öncelikli konusu haline geldiğini belirten Kulat, "20-30 yıl önce Türkiye’de bir insan yamalı bir çorap giyiyorsa fakir sayılıyordu ya da kendisini en azından böyle görüyordu. Bugün ise aynı insanlar telefonunu belli zamanlarda yenileyemiyorsa ya da telefonuna kontör alamıyorsa, bir baba çocuğunun böyle bir talebini gideremiyorsa kendisini fakir olarak görüyor. Türk toplumu son yıllarda ekonomik anlamda belli bir refah düzeyine ulaştı. Bu refah düzeyin de son dönem de özellikle yabancı paralardaki artışın da etkisiyle bir ekonomik kaos ortamını insanlar hissediyorlar. Dolayısıyla bunun beraberinde getirmiş olduğu sorun yaşanıyor. Yapmış olduğumuz kamuoyu araştırmalarında ekonomi gerçekten toplumun öncelikli konusu haline gelmiş durumdadır." dedi.

"115 milyon kişi 83 milyonluk ülkede icraya muhatap durumda"

Toplumda pandeminin de etkisiyle ciddi bir işsizlik oranı olduğunu söyleyen Kulat, "Toplumda okumuş işsiz oranı çok yüksek. Genç işsiz kadar artık orta yaşlı bir işsizlik kitlesi de var. Türkiye’nin ekonomik göstergeleri ve bazı istatistikler krizin boyutunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye’de şu anda 28 milyon resmi icra dosyası var. İcraya vereni ve icraya muhatap olanı beraber düşündüğümüzde rakam 56 milyon yapıyor. Bunun içine şirketlerin tüzel kişilik ve ortak sayısını eklediğimizde rakam 115 milyonu buluyor. Yani 115 milyon kişi (bazı insanlar 5 veya 10 defa olduğu için böyle bir rakam çıkıyor.) icra ile doğrudan veya dolaylı olarak muhatap durumdadır. Bu önemli veri ekonominin kötü olduğunu göstermez mi? Türkiye’de son 5 yılda yaşanan intihar vakalarının yüzde 70’e yakınının ekonomik gerekçelerle yaşandığı bilinmektedir. 21 yıl önce Türkiye’de evlilik yaşı 23 iken bu rakam şu anda 29’a çıkmış görünüyor ve bununda temel nedeni ‘Niçin evlenmiyorsunuz?’ sorusuna insanlar ekonomik gerekçeleri öne sürüyor. Türkiye’de boşanma oranları 20 yıl öncesiyle kıyaslandığı zaman artan bir boşanma oranı görüyorsunuz. Bu boşanma nedenlerini araştırdığımızda ekonomik nedenler çok büyük bir oran tutuyor. Bütün bunlar ekonomide yaşanan krizin göstergesidir." ifadelerini kullandı. 

"İnsanların dilenen toplumun parçası olmak yerine didinen toplumun parçaları olmaları gerekiyor"

Türkiye sosyal devletçilik konusunda çok kötü olduğunu düşünmediğini belirten Kulat, konuşmasının devamında şunları söyledi:

Türkiye şöyle bir fotoğraf ile karşı karşıyadır. Ankara Hacı Bayram Camisi’nin karşısında sabahları amele pazarı var. Amele pazarının yanına arabanızla yaklaştığınız zaman geçmişteki filmlerdeki amele sahnelerinin aynısını görüyorsunuz. Toplumda böyle sıkıntılı bir kesim var. Bu kesimin sorunlarına mutlaka eğilmek gerekiyor. Devlet Bahçeli’nin ifade etmiş olduğu 'askıda ekmek' meselesi gerçekten tesadüfi bir laf değildir. Bir tarafta askıda ekmek meselesi var ve bir taraftan da çok lüks hayat yaşayan insanlar var. Öncelikli olarak bunun dengelenmesi gerekiyor. Türkiye’de insanlar üniversite bitiriyorlar ve işsiz kalıyorlar. Bu konulara çoklu olarak yoğunlaşmak gerekiyor. Bu meseleyi sadece doların artması ve düşmesi üzerinden de okumamak gerekir. Dolayısıyla devletin sosyal devlet anlayışını daha da güçlendirmesi gerekir. Şu an Türkiye’de yaklaşık olarak her 5 kişiden birine devlet sosyal devlet gereği yardımlarda bulunuyor ama bu bir yere kadar olabilecek bir şeydir. İnsanların dilenen toplumun parçası olmak yerine didinen toplumun parçaları olmaları gerekiyor.

"Türkiye’nin 82’nci vilayeti cezaevi"

Devletin en tepesindeki insanların bu konuda şikayetlerde bulunmasının bir sorun olduğunu söyleyen Kulat, "Adalet konusuyla ilgili rakamlar çok daha facia rakamlar. Pandemiden dolayı yarı açık cezaevindeki mahkumlar şu anda izinli onlarla beraber baktığınızda yaklaşık 300 bin kişi şu anda mahkûm durumdadır. Türkiye’nin 82’nci vilayeti cezaevi. 15 milyon tane yerel mahkeme, istinaf ve Yargıtay dosyası. 7 buçuk milyon tane dosya var. Her dosyanın iki tane sanığı var 15 milyon, iki tanığı var 30 milyon ve iki müştekisi var 45 milyon. Türkiye’de herkes ceza davaların muhatabı durumunda. Daha kötüsü şu anda Türkiye’de yerel mahkeme herhangi birimiz hakkında bir mahkûmiyet kararı verse Yargıtay da bozulma ihtimali matematiksel veri olarak söylüyorum yüzde 67. Yani sizi içeri atıyorlar şu ya da bu suçtan dolayı siz içerideyken diyorlar ki ya kusura bakma yanlışlık yapmışız." dedi.

"Ekonomi ve adalet karnesi gerçekten iyi olmayan bir süreç yaşıyoruz"

Adalet Bakanını Abdülhamit Gül’ün adaletle ilgili yaptığı açıklamaya da değinen Kulat, şu ifadeleri kullandı:

"Adalet Bakanını hayretler içerisinde seyrettim. Çok gayretli bir bakan olduğunu da biliyorum. Samimi gayretlerinin olduğuna kesinlikle inanıyorum. Ancak Adalet Bakanı bu şikayetleri yaptığında ‘keşke Adalet Bakanını Adalet Bakanı dinlese ve Adalet Bakanı bunlara bir çözüm bulsa’ dedim. Adalet Bakanı adaletten şikâyet ediyor. Sonuç itibarıyla kim bu meseleleri çözecek. İktidar kimse o çözecek. Ekonomide ve adalette böyle bir fotoğraf var. Ekonomi ve adalet karnesi gerçekten iyi olmayan bir süreç yaşıyoruz. Bunun karşısında muhalefet bu konuda çok umut verici bir şey yapar mı yapıyor mu tabi onlar da iktidar olduğunda göreceğiz. Vatandaşın tercihine bağlı bir tercih söz konusudur. Türkiye’de adalet konusu yıllardır konuşuluyor. Geçen sene yargı reformu strateji belgesi çıktı. Biz ondan çok umutlanmıştık. Ama maalesef istenen düzeyde bir karşılık bulmuyor. Adalete güvene dair güçlendirici çalışmalar yapılması gerekiyor. Ekonomide de devletin daha ciddi çalışmalar yapması gerekir."


Türkiye ekonomi ve adalette iyi olmayan bir süreçten geçiyor

Türkiye ekonomi ve adalette iyi olmayan bir süreçten geçiyor

Türkiye ekonomi ve adalette iyi olmayan bir süreçten geçiyor

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.